Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Frank Griffel

Frank Griffelİslam'ı Düşünmek yazarı
Yazar
8.1/10
10 Kişi
94
Okunma
6
Beğeni
1.339
Görüntülenme

En Yeni Frank Griffel Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Frank Griffel sözleri ve alıntılarını, en yeni Frank Griffel kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
[Hz.] Muhammed'e nispet edilen bu sözün gerçekten kendisi tarafindan söylenip söylenmediği sor­gulanabilir. Fakat muteber hadis kitaplarında bu rivayet bulunmamaktadır. Ancak ilgili hadis Müslümanlar arasında yaygın bir görüşü ifade eder.
Müslü­ manların birçoğu tarafindan müminler arasında zaman zaman vuku bulan bu ihtilaflar, Tanrı'nın onların yanında olduğunun bir işareti olarak kabul edildi. Bu, [Hz.] Muhammed'e sık sık isnad edilen " Ümmetimin ihtilafları rahmettir." sözüyle teyit edilmişti.
Reklam
Yaklaşık iki yüzyıl sonra, bu dört hukuk okulu Sünni İslam'da hakim oldu ve her fıkıh aliminin bunlardan birine katılmak zorunda olduğuna kanaat getirildi. Bununla birlikte, fıkıh ile ilgili fikir ayrılıkları gerek hukuk okulları arasında gerekse kendi içerisinde her zaman var olagelmiştir. Buna göre, bu dört hukuk okulunun usûlü birbirinin muhalifidir.
Burada da müphemlik, sonunda ya belirli bir bölge geleneğinin (örneğin Medine ya da Küfe şehirleri gibi) ya da belirli bir metodolajik yaklaşımı temsil eden dört hukuk okulunun kabul edilmesiyle "evcilleştirildi".
Hadislerin {yani Hz.] Muhammed'in hayatı ile ilgili rivayetlerin) yorum­ lanmaya başlamasıyla ihtilaflar da başladı. Bir şehirdeki fakihler kısa süre sonra diğerlerinden tamamen farklı yaklaşımlar geliştirdiler.
Benzer bir süreç İslam hukukunda, yani fıkıhta da gerçekleşti. Burada da [Hz.] Muhammed'in -olması ge­rektiği gibi- örnek davranışı ölçü kabul edildi. Her ne kadar bu uygulamanın da temeli [Hz.] Peygamber'in ri­vayetlerine, yani hadislere dayandırılsa da çıkan hüküm açısından farklı görüşler ortaya çıktı.
Reklam
Bu icma, daha çok, şahsi olarak hiç karşılaşmamış olabilecek alimlerin arasında onlarca yıl tartışmalar sonucunda ortaya çıktı. Sonunda, alimlerin çoğunluğunun makbul saydığı ve aynı zamanda en önemli şaz görüşleri de dikkate alan bir tutum galip geldi. Ve son kertede, bir kimsenin Kur'an'ı bu tedavülde bulunan kıraatierin dışında, farklı bir şekilde okuması artık kabul edilmedi.
Birkaç asır sonra müctehid alimler, yedi kıraatin her birine bir veya iki farklı şekilde sesli harflerin verilebileceği konusunda ittifak ettiler. Nihayetinde bu süreçte yine sınırlı sayıda Kur'an'ın farklı sesli okumaları tedavüle girdi. İcma sürecinin, sonunda geçerli bir varyantın oylandığı bir konsey veya toplantı olarak düşünülmemesi gerekir.
Avrupa dillerinden farklı olarak Arapça, bir kelimenin ünsüzlerini peş peşe sıralayan ve her şeyden önce kısa ünlüleri dışarıda bırakan bir alfabe kullanılarak yazılır.
Kur'an'ın asıl ifadelerinde ise dikkat çeken bir ben­zerlik söz konusudur. Bu da nüshaların güvenilirliğini gösteren bir delil sayılır. Yedi kıraat genel olarak kabul edilmiş; fakat bu yedi kıraatin irabları hususunda, yani ünlü harflerin nasıl okunacağı noktasında ihtilaflar devam etmiştir.
Reklam
Bu noktada bahsettiğimiz farklı rivayetlerin dilin doğasıyla ilgili bir mesele olduğurıu, bu çeşitliliğin Kur'an'ın anlamını neredeyse hiçbir zaman etkilemediği gerçeğini belirtmek gerekir. Bu değişiklikler genellikle "ve" veya "ayrıca" gibi birbirinin yerine konabilecek kelimeleri ihtiva eder.
Zira bu resmi metnin yanı sıra farklı kıraat rivayetlerini kullanan Müslümanlar da vardı. Daha sonraki nesiller, sahih Kur'an kıraatının yedi ile sınırlı tutulması üzerine icma ettiler. Bu yedi kıraat, ismini, ri­vayet eden ve sıhhat derecesi ona göre belirlenen alimden almaktadır.
Toplanan metinler tek bir nüshaya indirgenip çoğaltılmış ve daha sonra " [Hz. Osman'ın] kendi metni" en önemli, yeni kurulan İslam merkezlerine gönderilmişti. Ancak bu girişim çok da başarılı sayılmazdı.
Aslında İslam'da müphemlik krizlerine tamamen belirsizliği ortadan kaldırarak tepki verme girişimleri de yok değildi. Rivayetlere göre, 644-656 yılları arasında hükmeden halife [Hz.] Osman (ö. 656), Kur'an metnini düzeltmeye yönelik İslam beldelerine genelge göndererek bir girişimde bulunmuştu.
Örneğin İslam tarihinde bir halifenin metinleri tek bir metne indirgediğini ve onu hukuki olarak tedavüle soktuğunu görrnemekteyiz. Bauer'e göre, İslam daha çok "müphemliği evcilleştirme" girişi­minde bulundu. Bunun anlamı ise belirsizliği belirli sayı­daki seçeneklerle sınırlandırmaktı.
161 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.