En Eski Garbis Cancikyan kitaplarını, en eski Garbis Cancikyan sözleri ve alıntılarını, en eski Garbis Cancikyan yazarlarını, en eski Garbis Cancikyan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitap, Ermeni şairin şiir ve düz yazılarından oluşuyor. 1920 doğumlu şair, 1946'da 26 yaşında Verem'den vefat eder. Tıpkı Muzaffer Tayyip Uslu ve Rüştü Onur gibi.. Şairin hayatı hastalıklarla boğuşarak geçmiş. O yılların amansız hastalığıdır, Verem.
Şiire çok erken yaşlarda, lisede gönül verir şair. Cancikyan ilk kitabını, sınıf arkadaşı Haygazun Kalustyan’la 1942’de ortak yayımlarlar. Balkıs'dır adı.
Son derece mütevazi ve yalın bir üslubu var şairin. Şiirlerini serbest ölçü ile yazar. Süslü kelimelerden ve hece ölçüsünden uzaktır. İfadeleri sade ve çarpıcıdır. Kendi ifadesi ile, okuru sözlüğe bakmaya zorlamaktansa, halkın konuştuğu biçimde yazmayı tercih eder. Acı, korku, aşk, yaşama sevinci, toprak, ateş gibi temaları işlemiş şair. Şair, çok etkilendiği bir başka Ermeni şair, Misak Medzarents'in yanına gömülmek istemiş. Gömülmüş.
Her ne kadar çoğunlukla hece ölçüsüyle yazılan şiirleri sevsem de, bir başka çekiciliği var bu şiirlerin..
Sevdim.
Aras Yayıncılık'tan çıkan kitap, 139 sayfa.
"Hayat bir yük gibi çöktü omuzlarıma, ölüm tutup paçalarımdan çekiyor. Tanrım, beni kurtar bu eziyetten. Hamal değilim ki hayatı sırtlayayım ben! Ölüm tutup paçalarımdan çekiyor. Ey Tanrım, acele et, hayat beni ezip geçiyor."
GÖMÜTLÜK
Giderler ve gelmezler - giderler ve gelmezler
Ve sanırsın - geri gelmesin diye
gidenin üstüne koca bir taş kor bazıları...
Oysa Cancikyan’ın üstünde ne taş var ne çiçek
toprak da azdır kim bilir
(Bedava çukuru derin kazmazlar)
ama Cancikyan geri gelmeyecek
çünkü burada gömütlükte
gelirler gitmezler - gelirler gitmezler
(Ölümünden sonra, arkadaşı Zareh Yıldızcıyan'ın, şair için yazdığı şiirden..)
AYRILIŞ
anne,
neden gitti abim başka yere?
ve biz kaldık evimizde
gittiği yerin adı yok mu anne?
söyle,
bana bir hoşça kal demedi.
beni kucaklamadan, öpmeden gitti
abim hiç böyle şey yapmazdı.
o gitmeden,
bu kadar sık ağlamazdın sen de.
anne,
neden gitti abim başka yere?
biz kaldık evimizde.
SÜRGÜN
Aynı yerde kalır sokak,
Otel kapısı aynı,
Masada kalır hâlâ,
Kopardığımız ekmeğin kırıntıları
Ve sokağa bakan,
Pencerelerin perdeleri
Kapadığımız gibi aynı
Biz neden
aynı kalmadık sevgilim,
El olduk birbirimize..