Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

OĞUZHAN AKÇAKOCA

OĞUZHAN AKÇAKOCA
@Baskil_23
Silahı bilmem ama boş insanı şeytan doldurur. [Bu ikinci hesabımdır. İlk hesabıma (
OĞUZHAN AKÇAKOCA
OĞUZHAN AKÇAKOCA
) ulaşamadığım için bu hesabı açmak zorunda kaldım. (1.10.2022)] Kitap grubumuza bekleriz. t.me/+2rCaKaWABbIwMDhk
Ankara Büyükşehir Belediyesi
Lise
Sincan/ Ankara
Baskil/Elazığ, 12 Haziran 1984
88 okur puanı
Ekim 2022 tarihinde katıldı
"Tıp fakültesine niçin girdiklerini, aldıkları eğitimi, ettikleri yemini, hastayı görür görmez unutmak, onu insan yerine koyup konuşmak şöyle dursun, çok defa yüzüne bile bakmamak, "N'apalım, hasta çok!" kalkanının arkasında gazete okuyup kahve içip arkadaşlarıyla sohbet etmek, bizdeki doktorluğun âmentüsü müydü? Sadece kendilerini insan, karşılarındaki ağzı var-dili yok gariban hastayı ise ölü bir hamam böceği gibi gören doktor bozuntularına verdiğim ders azdı bile!.."
Sayfa 349 - DERGAHKitabı okudu
Reklam
"Çağdaş uygarlık düzeyi diye, opera-bale-çoksesli müzik diye, bilmem hangi dernek yararına defile diye tepinen papyonlu yamyamların suratına indirdiğim tokattı!"
Sayfa 348 - DERGAHKitabı okudu
"Konu görünürde Atatürk devrimleri, çağdaşlık vesaire idi ama, aslında 70 yıldır alışılmış olduğu için tatlı gelen, koltuk, itibar ve kaybedilmek istenmeyen maaşlardı. Koca Adnan Saygun bile ağarmış saçlarıyla ülkesini biraz olsun tanımış olması gerekirken, "okullara alaturka müziği sokmak sarıksız irticanın dönmesidir" diyebilecek kadar şuursuzlaşmıştı."
Sayfa 345 - DERGAHKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Reklam
"Dini hizmetlerin, Allah rızası unutulup ticarete dökülmesi en çok kızdığım şey."
Sayfa 284 - DERGAHKitabı okudu
"Ülke müziğinin, kültürü hizmeti gibi bir amacı zaten olmayan ticari müziklerle bozulup yozlaştığını söylemek 'arabesk' damgalamasıyla halkı kendi öz pop müziğinden soğutmaya çalışmak kolaydır. Ama hiçbir faydası yoktur. (İşin sonunda yıllar yılı arabeskci diye tukaka ettiğiniz Radyo-TV'de yasakladığınız sanatçıları sonunda 'devlet sanatçısı' payesi ile onurlandırmak için Köşk'e davet etmek zorunda kalmak da vardır; zor oyunu bozar çünkü.) Hizmet, eğer yapılacaksa âsli, güzel, doğru olduğu savunulan hangi müzikse, onu yoz denilenin yanında, aynı vitrin veya tezgahta ve %50 daha ucuza sergilemek, böylece bir "kültür pazarı"nın oluşmasını sağlamaktır."
Sayfa 231 - DERGAHKitabı okudu
362 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
57 günde okudu
Yazarımızın okuduğum ilk kitabı. Zaten kendisini de maalesef geç tanıdım. Geçen sene bir video paylaşım sitesindeki belgeselinde izlemiştim. Değerli bir insan olduğunu görünce hemen bu kitabını edindim. Tabiî bunda müziğe olan merakımın da payı az değil. Kendisi güftekâr, bestekâr ve ûdi. İtalyan lisesi mezunu olmasına rağmen, tam bir Türkçe ve Türk kültürü (özellikle de Türk Müziği) aşığı. Yazarımızın adı ile başlayalım. Eminim siz de (benim gibi) isminin ne manaya geldiğini merak etmişsinizdir. Babasının koyduğu ismi, Kazan Türkçesi'nde "muzaffer, galip" demek. Cinuçen Tanrıkorur, bir harika çocuk. Yani akranlarına göre gelişiminin ötesinde bir gelişim gösteren, olağanüstü beceri ve yeteneklere sahip çocuk, demek.. Kitapta, annesini babasını, onların kendisini nasıl terbiye ettiklerini, Yorgo Bacanos, Yesari Asım Arsoy, Sadettin Kaynak, Münir Nurettin Selçuk, Sadi Işılay gibi müzik hocalarını, İtalyan Lisesi'nden en sevdiği hocalarından olan Giuseppe Garino'yu, hülasa hayatına değer katan ne/kim varsa hepsini anlatıyor yazarımız. Hatıra kitaplarını hep sevmişimdir. Ama bu kitabın yeri ben de ayrı olacaktır. Yazarın da öyle.. Alın size tam bir Türk-İslam terbiyesi ile yetişmiş, hayatı okunmaya değer bir güzel beyefendi. Dergah Yayınları'ndan çıkan kitap 362 sayfa.
Sâz ü Söz Arasında / Cinuçen Tanrıkorur'un Hatıraları
Sâz ü Söz Arasında / Cinuçen Tanrıkorur'un HatıralarıCinuçen Tanrıkorur · Dergâh Yayınları · 20036 okunma
362 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
57 günde okudu
Reklam
"Annemin tecrübeleri çoktu. "Bir kadın erkeğin üstüne düşmemeli, buhran geçinceye kadar beklemeli, nasıl olsa döner, sana gelir, diyor" ve ilave ediyordu: "Fakat sinirlerin gergin olduğu zamanlarda yapacağın her hareketin kocanı teskin etmez, aksine fena kararlara götürür  sabırlı ol kızım!"
Sayfa 78 - İLETİŞİMKitabı okudu
"Babamın bu ak yüzlü, güzel, şiirleri, sesi ve evinin aydınlığı çocukluk hatıralarımın bir köşesine dolduran arkadaşını bir daha görmedim." (Mehmet Emin Yurdakul için..)
Sayfa 129 - İLETİŞİMKitabı okudu
"Siyasi hayat dünyanın her yerinde zor, dünyanın her yerinde ateşten gömlektir! Hele Doğu'da. Siyaset denilen azgın koşu atının üstünde her babayiğit duramaz. Sıhhaten ahlâka insanı durmadan yiyen bu hayatın içinde muvazeneyi bulamayanlar en muvaffak olduklarını sandıkları gün düşmenin tam eşiğindedirler. Şimdi babamın Atatürk'le bir konuşmasını hatırlıyorum. Büyük nutkunu söylediği günlerin birinde Meclis koridorunda babama "nasıl buluyorsun? " diye soruyor. Babam: "Paşam, her cihetten çok ibret verici! Mücadelenin ne korkunç safhaları olduğu şimdi anlaşılıyor. Hele, çok dikkat çeken bir nokta var. En büyük iltifat ve teveccühle en şiddetli darbeyi yan yana getirebiliyorsunuz! Adamlar kendilerine artık yıkılamaz sandıkları anda düşmeye başlamışlardır bile! Atatürk kaşlarına çatıyor : "Bunları karıştırma Ahmet Bey!"
Sayfa 132 - İLETİŞİMKitabı okudu
239 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Daha çok, Yavuz Bülent Bâkiler'in tavsiyesi üzerine okudum. Yazarımız Karabağ doğumlu. Yani iki değerli insan da hemşehri. S. Ağaoğlu, siyasetçi, yazar ve fikir adamıdır. Demokrat Parti'de uzun yıllar bakanlık, millet vekilliği ve başbakan yardımcılığı yaptı. Kitabın ismi mâlum, Babamın Arkadaşları. Haliyle bir iki tümceyle de olsa babasından söz etmeli. Babası Ahmet Ağaoğlu, Türk siyasetine damga vurmuş, liberal ve Türkçü bir siyasetçidir. Türkçülüğün kurucularından olan Ahmet Ağaoğlu, Türk Yurdu ve Türk Ocağı'nın da kurucuları arasındadır. Gelelim kitabımızın konusuna, yazarımız, kitabın adından da anlaşılacağı üzere, babası Ahmet Ağaoğlu'nun arkadaşlarını anlatıyor. Kimler yok ki.. Ziya Gökalp, Ömer Naci, Tunalı Hilmi, Yusuf Akçura, Ali Çetinkaya, Mehmet Emin Yurdakul, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Halide Edip Adıvar, gibi Türk siyasetinde ve Türk edebiyatında derin izler bırakmış isimler.. Değerli bir hatıra kitabı. İletişim Yayınları'ndan çıkan kitap, 239 sayfa.
Babamın Arkadaşları
Babamın ArkadaşlarıSamet Ağaoğlu · İletişim Yayınları · 201120 okunma
"Moskova, yüzbinlerce Ahıska, Kırım Azerbaycan Türklerini, aydınlarını bir gece yarısı evlerinden alarak, hayvan vagonlarına tıkarak, ülkenin uzak bölgelerine sürdü. Nazım Hikmet kendisine başvuran mağdur Türklerin hiçbirisinin yanında olmadı. Onların insanca yaşamaları için kılını bile kıpırdatmadı. Aksine kendisine başvuran Ahıska Kırım ve Azerbaycan Türklerine : "Sizin için hiç kimseyle konuşamam" diyerek sırtına döndü. Ama şeker yiyemeyen Japon çocuklar için şiirler yazdı. Nazım Hikmet'in oğlu Memet gazetecilere dedi ki : "Babam ruble için şiir yazan adamdı. Ben daha üç yaşındayken annemi terk ederek yabancı kadınlara gitti. Babam için kılımı bile kıpırdatmam."
Sayfa 313 - YAKIN PLANKitabı okudu
377 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.