Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gene Sharp

Gene SharpDiktatörlükten Demokrasiye yazarı
Yazar
7.6/10
5 Kişi
21
Okunma
2
Beğeni
662
Görüntülenme

Gene Sharp Gönderileri

Gene Sharp kitaplarını, Gene Sharp sözleri ve alıntılarını, Gene Sharp yazarlarını, Gene Sharp yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir diktatörün barışı genelde hücredeki ya da mezardaki barıştan fazlası değildir.
Sonuç
Burada üç büyük sonuçtan bahsetmek mümkün: • Diktatörlükten kurtulmak mümkündür; • Buna ulaşmak için dikkatli düşünce ve stratejik planlama gerekmektedir; ve • Bazen maliyeti çok yüksek olabilecek teyakkuz (uyanıklık) , sıkı çalışma ve disiplinli mücadele gerekebilmektedir. Sık sık alıntı yapılan Özgürlük bedava değildir değişi doğrudur. Hiçbir dış güç, ezilen bir halka çok istediği özgürlüğü vermek için gelmeyecektir. İnsanlar, özgürlüğü kendi başlarına nasıl alacaklarını öğrenmek zorundadırlar. Bu kolay olmayacaktır.İnsanlar, özgürleşmeleri için gerekli olanı kavradıklarında, kendilerine sancılı da olsa en sonunda özgürlüğü getirecek yol haritasını çizebilirler. Sonrasında biraz çaba ile yeni bir demokratik düzen kurabilir ve bunun muhafazasına hazırlanabilirler. Bu tip bir mücadele sonunda kazanılan özgürlük uzun ömürlü olabilir. Kendisini bunun korunmasına ve zenginleştirilmesine adamış kararlı insanlar sayesinde bu özgürlük sürdürülebilir.
Sayfa 85 - pdfKitabı okudu
Reklam
Yeni demokratik sistemde demokratik hükümetin çerçevesini oluşturacak bir anayasaya ihtiyaç vardır. Anayasada hükümetin kuruluş amaçları, hükümetin yetkilerinin sınırlandırılması, hükümet yetkililerinin ve parlamenterlerin seçiminin yöntem ve zamanlaması, temel haklar ve merkezi hükümetin kendi alt kademeleriyle ilişkileri yer almalıdır. Merkezi
Yeni özgürleşen toplumlarda askeri darbeleri önleyecek yöntemler vardır. Bazı durumlarda önceden bilgi sahibi olmak bu girişimleri önlemeye yeterlidir. Hazırlıklı olmak girişimleri önleyebilir. Bir darbe girişimi başlar başlamaz darbeciler meşruiyete gerek duyar bir başka deyişle kendi ahlaki ve politik değerlerinin kabul görmesini isterler. Darbeye karşı savunma için ilk temel prensip bu darbecilerin meşruiyetini reddetmektir.Darbeciler sivil liderlere ve toplumun destekçi olmasına, toplumun karışık olmasına veya sadece pasif kalmasına ihtiyaç duyarlar. Darbeciler, etkilerindeki toplumu kontrol etmek için uzman ve danışmanların, bürokrat ve memurların, yönetici ve hakimlerin işbirliğine ihtiyaç duyarlar. Darbeciler kendi verdikleri emirlere ve belirledikleri politikalara göre siyasete, toplumsal kurumlara, ekonomiye, polise ve askeri kuvvetlere yön veren birçok kişinin pasif kalıp alışılagelmiş işlevlerini yerine getirmesine de ihtiyaç duyarlar. Darbeye karşı savunma için ikinci temel prensip darbecilerle işbirliği yapmama ve onlara karşı çıkmadır. Gereken işbirliği ve yardım reddedilmelidir. Diktatörlük rejimine karşı kullanılan mücadele yolları temelde yeni oluşan bir tehdit için de kullanılabilir ancak bunlar derhal uygulanmalıdır. Hem meşruiyet hem de işbirliği reddedildiğinde darbe girişimi politik bir çıkmaza girer ve yeni bir demokratik düzen oluşturma amacını gerçekleştiremez.
Aristo uzun zaman önce şöyle bir uyarıda bulunmuştu: tiranlığın yerine başka bir tiranlık da gelebilir.. Tarihte Fransa (Jakoben ve Napolyon), Rusya (Bolşevikler), İran (Ayetullah), Burma (Cunta Rejimi) gibi bu konuda birçok örnek mevcuttur ve bazı kişi ve gruplar baskıcı rejimlerin çökmesini toplumun yeni yönetici olma fırsatı olarak görürler. Bu örneklerde farklı motifler görülebilir ancak sonuçlar neredeyse hep aynıdır. Yeni bir diktatörlük rejimi eskisine göre daha acımasız ve totaliter olabilir. Diktatörlük rejiminin çöküşünden sonra bile eski rejimin üyeleri demokrasi mücadelesini darbe girişimiyle kesmeye çalışarak başarıya ulaşabilir. Diktatörlüğün kaldıracağı iddia edilir ancak asıl amaç eski rejimi değiştirip yeniden sunmaktır.
Güçlü bir siyasi direniş ile bağımsız kurumları inşa süreci bir araya geldiğinde, zamanla demokratik güçler lehine geniş bir uluslararası ilginin oluşması muhtemeldir. Bu durumda, demokratik güçleri destekleyecek uluslararası diplomatik kınama, boykot ve ambargoları da beraberinde getirebilir. (Polonya’da olduğu gibi). Stratejistler, bazı durumlarda 1989 yılında Doğa Almanya’da olduğu gibi, diktatörlüğün yıkılışının çok hızlı olabileceğini unutmamalıdırlar. Bu durum, halkın tamamının diktatörlüğe karşı çıkması sonucunda güç kaynaklarının kitlesel şekilde bölünmesi sonucu meydana gelebilir. Bu alışıldık bir durum değildir ve bu yüzden uzun süreli bir mücadeleye hazırlanmak daha mantıklıdır (ama kısa olana da hazır olunmalıdır). Küçük konulara ilişkin bile olsa, özgürlük mücadelesi sırasında elde edilen başarıların tadı çıkarılmalıdır. Zaferi kazananlar taktir edilmelidir. İhtiyatlı kutlamalar aynı zamanda mücadelenin gelecekteki aşamaları için gereken morali yüksek tutmalıdır.
Reklam
Jaruselski askeri yönetimi döneminde, asker-Komünist hükümet, toplumun en üst kesimini oluşturmaktaydı. Yetkililer, devlet dairelerini ve kurumlarını hala ellerinde tutmaktaydılar. Rejim; cezalandırma, tutuklama, hapse atma, matbaa makinelerine el koyma gibi yöntemler kullanarak, toplumu baskı altında tutabiliyordu. Ancak diktatörlük toplumu kontrol edemezdi. O noktadan sonra, toplumun rejimi tümüyle devirmesi sadece bir an meselesiydi. Diktatörlük yönetici makamları hala elinde tuttuğu zamanlarda bile, bazen paralel bir demokratik hükümet oluşturmak mümkün olabilir. Bu hükümet, giderek artan şekilde, halkın ve kurumların bağlılığı, itaati ve işbirliğini alma konusunda rakip bir hükümet haline gelecektir. Diktatörlük, tüm bunların sonucu olarak artan bir biçimde hükümet niteliklerini kaybedecektir. Nihayetinde, demokratik paralel hükümet, demokratik sisteme geçişin bir parçası olarak, tamamen dikta yönetiminin yerini alabilir. Zamanı geldiğinde, geçişin parçası olarak anayasa kabul edilebilir ve seçim yapılabilir.
İnsanların, genellikle yöneticileri desteklemelerine ve onlara itaat etmelerine sebep olan soyut faktörler olan psikolojik ve ideolojik etmenler zayıfladığında veya tersine döndüğünde halk, karşı gelmeye ve direnmeye daha meyilli olacaktır. Diktatörlerin maddi kaynaklara erişimleri, güçlerini doğrudan etkiler. Finansal kaynakların, ekonomik
Kampanyanın ileri dönemlerinde farklı bir görev doğrultusunda, mücadelenin yükü diğer toplum gruplarına kaydırılabilir. Örneğin, eğitimle alakalı bir durumda öğrenciler grev yapabilir, dini liderler din gürlüğü konusuna odaklanabilirler, demir yolu işçileri titizlikle güvenlik düzenlemelerine uyarak demir yolu taşıma sistemini yavaşlatmaya çalışabilir, gazeteciler sansüre karşı gelmek için normalde sansürlenen haberin durması gereken yerde boşluk bulunan gazeteler hazırlayabilirler, ya da polis defalarca aranan demokratik muhalefet üyelerini yakalamakta başarısız olabilir. Direniş kampanyalarını olay ve toplum gruplarına göre katmanlara ayırmak, direniş devam ederken toplumun bazı kısımlarının dinlenmesine olanak sağlayacaktır. Seçici direniş, daha önce de kısaca bahsettiğimiz gibi, diktatörlüğün kontrolü dışında otonom bağımsız sosyal, ekonomik, siyasi grup ve kurumların var olmasını sağlamak açısından özellikle önem arz etmektedir. Bu tür güç merkezleri, halkın diktatörlüğün kontrol gücü üzerine baskı uygulayabilmek için ihtiyaç duyduğu kurumsal üsleri sağlamaktadır. Mücadelede, diktatörlüğün hedef listesinin başında büyük ihtimalle bu güç merkezleri bulunacaktır.
Mücadelenin başlangıcı safhasında, farklı özel amaçları olan ayrı kampanyalar çok faydalı olabilir. Bu tür seçici kampanyalar birbiri ardına olabilir. Ara sıra iki ya da üç tanesi aynı zamana denk gelebilir. Seçici direniş için bir strateji planlanırken diktatörlüğün genel baskısını sembolize eden belirli sınırlı şikayet ya da hususları
Reklam
Halkın kendini güçsüz ve korkak hissettiği durumlarda, halka verilecek birincil görevler düşük riskli ve güven verici eylemler olması önemlidir. Birinin kıyafetlerini alışılmışın dışında giymesi gibi eylem türleri muhalif bir fikri açıkça ortaya koyar ve halkın muhalif eylemlere belirgin bir biçimde katılımına olanak sağlar. Nispeten önemsiz (görünürde) politik olmayan diğer durumlar (güvenli su kaynağının korumak gibi), grup eylemine odaklanmak için kullanılabilir. Strateji uzmanları, yararları büyük ölçüde tanınan ve reddetmesi zor olan konular seçmelidirler. Bu tip sınırlı kampanyalarda başarılı olunması sadece spesifik sorunları düzeltmekle kalmaz aynı zamanda halkı aslında güç potansiyeli olduğuna ikna eder. Uzun dönemli mücadelenin kampanyalarının bir çoğu diktatörlüğün anında yıkılması amacını taşımak yerine sınırlı hedeflere ulaşmayı hedeflemelidir. Kampanyaların hepsi, halkın her kesiminin katılımını gerektirmemektedir. Genel stratejiyi hayata geçirmek için uzun vadeli mücadelenin başlangıcında, ortasında ve sonuna doğru bir seri özel kampanya düşünülürken her biri farklı olarak ele alınmalıdır.
Sağlam bir stratejik plan oluşturulduktan sonra, demokratik kuvvetlerin dikkati diktatörlerin ana veya belirli bir stratejiden uzaklaşılıp önemsiz konulara odaklanmalarına sebep olacak küçük hamleleri ile dağılmamalıdır. Aynı zamanda diktatörlerin sergilediği yeni zalimliklere duygusal tepki verilerek temel strateji veya mücadele stratejisinin izlenerek demokratik direncin sergilenmesi unutulmamalıdır. Sert müdahalede bulunanlar, demokratik güçleri sadık kaldıkları planı terk etmeleri için kışkırtmaya yönelik suç işleyebilir ve hatta onları daha kolay bozguna uğratmak için şiddet eylemlerine yönelebilirler. Temel analizler güvenilir bir şekilde değerlendirildiği sürece, demokrasi yanlısı güçlerin görevi aşama aşama ilerleyecektir. Tabii ki, taktikler ve ara hedeflerde değişiklikler meydana gelecektir ve iyi liderler her zaman bu fırsatları kendi lehlerine çevirmek için hazır olacaklardır. Bu tür ayarlamalar, kararlaştırılmış genel stratejinin büyük hedefleri ya da belirli mücadele stratejileri ile karıştırılmamalıdır. Kararlaştırılmış genel stratejinin ve belirli mücadele stratejilerinin dikkatlice uygulanması başarıya büyük ölçüde katkıda bulunacaktır.
Yüksek kayıp riski taşıyan provokatif direnç eyleminin stratejik bir amaç için gerekli olacağı önerilmiş ise, o zaman önerinin bedelleri ve olası kazanımları dikkatlice düşünülmelidir. Topluluğun ve direnişçilerin mücadele sırasında disiplinli bir şekilde kalması ve şiddet içermeyen bir tarzda davranmaları mümkün olacak mıdır? Şiddete sevk eden provokasyonlara karşı direnç gösterebilirler mi? Planlayıcılar, şiddet içermeyen disiplinin devam edebilmesi ve sert müdahalelere rağmen direncin korunabilmesi için alınabilecek önlemlerin neler olabileceği konusunu değerlendirmelidirler. Böylesi gösteriler için sözler, siyasi beyanlar, disiplin ilanları, şiddet yanlısı olmayan kişi ve grupların gösteri ve boykotları makul ve etkili olabilecek midir? Liderler her zaman, göstericileri şiddete teşvik ve tahrik etmeyi görev edinmiş ajan provokatörler konusunda dikkatli olmalıdırlar.
Stratejik planlamacıların diktatörlüğün demokratik direniş eylemlerine karşı verebileceği olası tepkileri ve baskıları, özellikle de şiddet eşiğini değerlendirmeleri gerekecektir. Nasıl direnileceği, nasıl karşı koyulacağı ya da bu tür olası olaylardan nasıl kaçınılacağının belirlenmesi gereklidir. Taktik olarak belirli durumlarda beklenen baskı hakkında topluluğa ve direnişçilere uygun uyarıların yapılması olasıdır, bu şekilde topluluk iştiraklerinin risklerini bileceklerdir. Baskı ciddi bir hal aldığında, yaralı eylemciler için tıbbi yardım hazırlıkları yapılmalıdır. Baskıyı öngörerek, stratejistler baskı öncesinde kampanyanın ya da özgürlük sürecinin belirli amaçlarına ulaşmada katkı sağlayacak taktikleri ve yöntemleri düşünmek ile iyi iş çıkaracaklardır, ve bu gaddar baskı ihtimalini daha aza, ya da daha az mümkün hale getirecektir. Örneğin, sokak gösterileri ve aşırı diktatörlüklere karşı düzenlenen yürüyüşler etkileyici olabilir ama bir yandan da binlerce göstericinin kaybının riskini taşıyabilirler. Göstericilerin yüksek sayıdaki kaybındansa, herkesin evde kalması, bir grev ya da kamu çalışanlarının kitlesel direniş eylemleri diktatörlük üzerinde daha çok baskı oluşturabilir.
Erken stratejik planlamanın avantajları sayesinde, direniş hakkında genel bir rehber hazırlanıp yayılabilir. Bu rehberler halkın protesto etmesi ve işbirliğini kesmeleri gereken vakaların ve olayların belirtilmesinde, ve bunların nasıl yapılacağını belirtme konusunda yardımcı olabilir. Böylelikle, demokratik liderlerden gelen iletişim kesilse ve belirli talimatlar basılıp yayılamasa dahi, halk belirli önemli durumlarda nasıl hareket edeceklerini bileceklerdir. Böyle rehberler aynı zamanda direnişe olan inancı sarsmak için siyasi polisler tarafından tasarlanan sahte direniş talimatlarını ortaya çıkarmakta da faydalı olabilir.
Belirli seçici direniş kampanyaları için strateji planlamak ve özgürleşme çabasında uzun vadeli bir gelişme için, siyasal başkaldırı stratejistlerinin çeşitli durum ve sorunları hesaba katmaları gereklidir. Aşağıda verilenler bunlardandır: • Kampanyanın özel hedeflerinin ve genel stratejinin uygulanmasına sunduğu katkılarının
Reklam
Genel strateji formüle etmek için bu planlayıcı kişilerin kendilerine çeşitli sorular sorması gerekmektedir. Aşağıdaki sorular, (öncekinden daha belirli bir şekilde,) siyasi başkaldırı mücadelesi için tasarlanacak bir genel stratejide hesaba katılması gerekenleri belirtmektedir: Uzun dönemli mücadele en iyi nasıl başlar? İlk başta sınırlı bir
Güçlü görünüşe rağmen, tüm diktatörlüklerin zaafları, iç verimsizlikleri, kişisel rekabetleri, kurumsal verimsizlikleri, ve kuruluşlar ile bölümler arasında çatışmaları vardır. Bu zaaflar, zamanla rejimi daha etkisiz ve değişen koşullara ve bilinçli direnişe karşı daha savunmasız hale getirebilir. Rejimin tüm hedefleri gerçekleşmeyecektir. Örneğin bazen, Hitler’in doğrudan emirleri bile hiçbir zaman yerine getirilmemiştir, çünkü onun altında bu emirleri yerine getirmeyi reddeden bir yapı mevcuttu. Diktatoryal rejimler bazen gözlemlediğimiz üzere, hızlı şekilde dağılabilir. Bu durum, diktatörlüklerin risksiz şekilde ve zayiat vermeden ortadan kaldırılabileceği anlamına gelmemektedir. Kurtuluşa yönelik tüm olası hareket tarzlarının riskleri ve potansiyel acıları vardır, ve işlemesi zaman alacaktır. Ve tabii ki hiçbir hareket tarzı her durumda hızlı başarıyı getiremez. Bununla birlikte, diktatörlüklerin tespit edilebilir zaaflarını hedef alan mücadele türlerinin başarı şansı, diktatörlüklerin en güçlü olduğu noktaları hedef alan mücadelelere nazaran daha fazladır. Sorun, bu mücadelenin nasıl verileceğidir.
Sayfa 36 - pdfKitabı okudu
85 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.