Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Georges Duby

Georges DubyBatı'da Aşk ve Cinsellik yazarı
Yazar
8.8/10
24 Kişi
208
Okunma
26
Beğeni
3.027
Görüntülenme

Georges Duby Sözleri ve Alıntıları

Georges Duby sözleri ve alıntılarını, Georges Duby kitap alıntılarını, Georges Duby en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Antikçağ, bir saygınlık olarak kabul edilen aylaklığın çağı olmuştur. Bir astrolog, 1820'lerde, Parma Manastırı'nın genç kahrama­nına, "Belki de bir yüzyıla bile kalmadan aylak insanları kimse istemeyecek" diyordu; kehaneti doğruydu.
Hasta durmadan öksürüyorsa, sık sık dili dolaşıyorsa, kendi kendine konuşuyor, nedensiz yere ikide birde gülüyorsa… genel olarak bezginse, boğazı sıkışıyorsa, yemekten içmekten zevk almıyorsa, derin derin ah çekip “vah, zavallı kalbim!” diye inliyorsa “aşk hastalığına” yakalanmış demektir.
Reklam
Kadınlar Ortaçağ Hıristiyanlığında dinsel gö­revlerden, özellikle de söze dayalı dinsel görevlerden dışlanmışlardır.
Sayfa 113 - Ayrıntı Yayınları, 1. Baskı: Eylül 1991 - PDF
Dünya iyidir, hayat güzeldir, gökyüzü hiç olmadığı kadar aydınlıktır. Ruhunu kaybetmeden dünya nimetlerinden yararlanılabilir mi?
Sayfa 102 - Ayrıntı Yayınları, 1. Baskı: Eylül 1991 - PDF
Şimdiki zamana katılmak, onun bütün gürültülerine kulak kabartmak -tek kelimeyle yaşamak- özellikle komşu insan bilimlerinin alanında neyin keşfedildiği ve neyin dönüştüğü hakkında bilgili olmayı gerekti­rir. Tarih zayıflar. Takım arkadaşlarının birbirlerini omuzladıkları, aralarında rekabet ettikleri, her birinin başa geçmek umuduyla adımla­rını hızlandırdığı bir grubun içinde kendi rolünü tam anlamıyla oyna­ması gerekir.
Sayfa 206 - Ayrıntı Yayınları, 1. Baskı: Eylül 1991 - PDF
Filozoflar, teologlar, hukukçular, doktorlar, ahlakçılar ve eğitimciler kadınları tanımlama ve uygun davranışlarını tarif etme çabalarından bıkıp usanmadılar. Kadınlar, her şeyden önce sosyal konumları ve görevleriyle tanımlandı. Rousseau, Emile'in beşinci kitabında, kitaba adını veren kahramanı için kurguladığı kadın olan Sophie'yi
Reklam
Piskoposlar şu başat kurum olan evliliğe yaslanarak toplumsal ahlâkı yeniden biçimlendirmeye girişmişlerdir. Kilise mensuplarına evlenmeyi yasaklamışlardır, çünkü cinsel arzula­ra gem vurma onlara, rahipleri dünyevi konumlar hiyerarşisinin zirve­sine yerleştirecek bir üstünlüğün güvencesi olarak gözükmüştür. Pis­koposlar bunun tersine, onları ellerinde daha iyi tutabilmek, onları çerçevelemek, taşkınlıklarını dizginleyebilmek için laiklere evlenme­lerini buyurmaktadırlar.
Sayfa 56 - Ayrıntı Yayınları, 1. Baskı: Eylül 1991 - PDF
Şölen, Platon tarafından yazılmış bir eserdir.
Şölen’de, Sokrates'in onay verdiği aşk teorisi, bir kadının, bir rahibe olan Diotima'nın ifade ettiği teoridir. Bu teoriye göre, aşk so­runu dolaysız erotik arzu ve haz düzeyinden çıkarılıp “daha yüksek” bilgi arzusu düzeyine yerleştirilmiştir.
Savaş kadınlara eşi görülmemiş bir özgürlük ve sorumluluk sundu. Daha önce ulaşılmaz olan uğraş alanlarında ülkelerine hizmet eden birçok kadın, yeni aletlerle ve teknolojilerle çalışmayı keyifli buldu. Savaş kadim duvarları yıktı ve birçok itibarlı mesleğin kapısını kadınlara açtı. 1914'te bütün Fransa'da sadece birkaç yüz kadın doktor ve birkaç düzine kadın avukat vardı. Fakat Maria Verone ile Jeanne Chauvin'e askeri mahkemelerde savunma avukatlığı yapma izni ve­rildi ve ilk kadın öğrencilerini 1918'de kabul eden itibarlı Ecole Cent­rale de dahil, işletme ve mühendislik okullarına genç kadınlar ka­bul edildi. Kadın öğretmenler erkek okullarında öğretmen olarak açık kollarla karşılandılar ve cömertçe övüldüler. Öğretmenlik giderek ka­ dın mesleği haline geldi ve bu durum kovulacaklarından korkan erkek öğretmenleri endişelendirdi.
İskenderiyeli Philon, eril dediği zeka ile dişil dediği hissi ayırt ettiğinde, Yunanlıların cinsel farklılık kavrayışının önemli bir yönünü, Plutarkhos'un gizli hakikatle ilgili düşüncelerinde ve Platon'un maieutike fikrinde de görülebilen bir yönü özetler. Gerçek bir eğitim alamayan kadınların, hemen hemen dirençsiz elde edilebilirliği ya da hakikatle ilgili olarak geçirgenliği, içine almak olan cinsel istidatlarıyla bağdaşan bir geçirgenliği cisimleştirdiği düşünülürdü. Beceri ve yeterlilik gerektiren çok az faaliyet kadınlara atfedilirdi: Pek çok geleneksel toplumda olduğu gibi, bu faaliyetler dokumacılığı, ev idaresini ve çocuk bakımını kapsıyordu.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.