Gerald Raunig sözleri ve alıntılarını, Gerald Raunig kitap alıntılarını, Gerald Raunig en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünyanın akıl yoksunu olarak göründüğü kişi için, dolayısıyla kendisi de akıl yoksunu olan kişi için, Tanrı vardır. Yahut aklın yokluğu, Tanrının varlığıdır.
Diğer kutupta ürkütücü bir canavarın gelişmesinin potansiyeli olarak biçimsizlik vardır: tehlikeli yeni sınıflar, uymayı reddeden kitleler, mikro-politik güvencesiz canavarlar.
“Mitlerden gelen ebedi yaşam beklentisi ve tutkularımızın en eski ve en güçlüsü olan var olma arzusu, Hades’te olanlardan korkmayan kitle için haz ve neşeyi üretiyor ve bütün çocukça korkuların üstesinden geliyor.”
Seçimler -tıpkı anketler, pazarlama, sendikal ve siyasi temsil gibi- insanın fikrinin önceden sorulmamış olduğu sorunlarla alakalı evvelden varılmış bir uzlaşmayı, önceden tesis edilmiş bir konsensüsü bir önkoşul olarak varsayar.
Köylüler, " kendinde bir sınıf" bile değildirler, kendi ortak durumlarının bilincine ulaşamaz ve yerel çatışmaların ötesine geçecek genel stratejiler geliştiremezler.
Post-Fordist kapitalizmin makinesel niteliği, bireylerin suç ortaklığını gerektiren bir dizi denetim mekanizmasını doğrudan baskının geleneksel sistemlerine ekler.
Roma hukuku, bir kadın köleye tecavüz vakasını, bedensel bütünlüğün ihlali açısından değil, efendisinin malına zarar vermek olarak değerlendirmekteydi.
Sayfa 28 - Jane F. Gardner, Women in Roman Law and Society, London: Routledge 1987,
Makine her şeyden önce, eksiksiz bir bedenin ve bu beden üzerinde dağıtılmış oldukları ölçüde makineleştirici olan insanın ve aletlerin makine - üretmesi ile kurulan toplumsal bir makinedir.
Deleuze ve Guattari açısından (arzulama) makinesi yalnızca akışın ve kopuşun eşzamanlılığı içinde bulunur. İnsan bedenleri çöker, teknik aygıtlar işlevsiz hale gelir ya da tahta ayakkabıların sabotajı yüzünden aksar, devletler iç savaşlarla parçalanır veya toplu göçlerle boşalır. Anti-Ödipus'un heyecan verici paradigması, insanı, teknik aygıtı ve devleti değil, organik, teknik ve toplumsal makinelerin içinde birleşmiş olduğu asamblajların akışlarını ve kopuşlarını ön plana alır.
Kolektif-toplulukçu yazı tipi, özensizliğin, genellemelerin ve standartlaştırmaların doğmasına yol açar. Toplum, bir başlangıç ve son olarak anlaşıldığında, yalnızca auteur bireyi değil, tekillikleri de silip süpürür.