Küçükken, babasının çok uzakta olduğu zamanlar, ateşlenmeyi düşlerdi. Ateşlenmek, annenin yatağında yatmak, muz yemek, portakal suyu içmek ve istediğin kadar nazlanmak demekti. Sirkeli bezin alnına değmesiyle değil de terden ıslanmış tel tel saçlarını annesinin eliyle yana taradığı zaman ferahlardı. Demek sevilmek eskiden de eksikti. Sevilmek için hasta olmak gibi hep biraz daha fazlası gerekliydi.
Sayfa 24 - İletişim yayınları