Çeyrek günde okuyabileceğiniz, kurgusu ve akıcılığı şahane bir kitaptı ancak Sherlock'un yaratıcısının zamanı kullanma hızına maalesef yetişememişti kanaatimce. Yine de türü gereği Türkiye'de yazılmış en iyi örneklerden biriydi bence.
Storytel'de Murat Özgen'in kusursuz seslendirmesiyle dinledim. Etkileyiciydi
Polisiye türünü çok sevmeme rağmen Gökhan Tosun'u ve serisinin ikinci kitabı olan bu kitabı geç okumuş olmama üzüldüm. Kurgusu güzel ve akıcı. Kitapta canım Orhan Veli'yi de gördüm, çok tatlıydı.
Storytel'de Emre Melemez'in sesinden dinledim. Tabiatına uygun bir seslendirmeydi.
Kitapta gözüme aşırı batan bölüm, sonlara doğru Sherlock'un okuduğu mektupların Yıldız İstihbarat'ından geldiğini bilmesi ve istihbaratın latince yazmış olduğunu varsayarak okuması. Bence Yıldız istihbaratı o devirde osmanlıca yazmalı, Sherlock da büyük ihtimal osmanlıca bilmiyor.
Bu kitabi storytelden dinledim okuyamiyorum sadece dinleyebiliyorum su siralar sehrim hatayim iskenderunum memleketim gitti cok uzgunum ama yapabilecegim hicbir sey yok Allah kimseye yasatmasin surukleyiciydi ilk basta amanvermez avnin gecmesi de mutlu etti deprem oncesinde amanvermez avni serisini dinleyip bitirmistim. Umarim hayatlarimiz bir an evvel normale döner ama umudum kalmadi burdaki herkes en iyi 2 yil diyor biz gene cok şükür evimizi kaybetmedik. Ama okulum esim dostum ögrencilerim akrabalarim ya vefat etti ya da burayi terk etti resmen walking dead evreninde yasiyorum. 90 saniyede mahvolduk diyecek sözüm kalmadı sözüm ona bugun doğum gunum yengemsiz ilk dogum gunum en acı doğum günüm...
Çünkü insan bir denizdir. Düşünceleri ise denizin dalgaları. Dalgasız bir denizde suyun altında neler olduğunu en berrak haliyle görebildiğin gibi düşünmeye vakti olmayan insanın dürüstlüğüne de güvenebilirsin.
Öncelikle belirtmek isterim ki kitabı yazarına bakmadan okusanız Sir Doyle'un kaleminden çıkmış olduğunu düşünebilirsiniz. Yazarın Sherlock'un düşünme tarzına ve kişiliğine bu denli hakim olmasını çok seviyorum.
Gelelim kitaba.. Açıkçası ben bu serinin ilk kitabını (İstanbul'dan Gelmeyen Mektup) bundan daha çok sevdim. Onu okurken yaşadığım heyecanı bu kitapta tadamadım. Tam işler hızlanıyor dediğim her an olay yavaşlamaya başladı. Yine de... Türkçe konuşan Sherlock için teşekkürler. :)