Gordon Marshall Sözleri ve Alıntıları
Gordon Marshall sözleri ve alıntılarını, Gordon Marshall kitap alıntılarını, Gordon Marshall en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Patrimonyalizm: Max Weber'in Ekonomi ve Toplum'da tanımladığı bir siyasal tahakküm biçimidir. Patrimonyalizmde otorite, hanedan ailesinin kullandığı kişisel ve bürokratik güce dayanır; bu güç resmi olarak keyfidir ve hükümdarın doğrudan denetimi altındadır. Bu son kıstas şunu gösterir: Tahakküm, hiçbir bağımsız güç tabanı bulunmayan köleler, paralı askerler, askere alınmış diğer kimseler ya da diğer gruplarla doldurulan bir siyasal aygıt aracılığıyla sağlanır.
Albert Camus'ün dediği gibi, "Entelektüel, zihniyle kendini gözleyen kişidir."
Sayfa 202Kitabı okuyacak
Foucault, Michel (1926-1984) Görüşleri çok tartışılan ve 1970'lerden sonra tüm sosyoloji disiplinini derinden (bazılarına göre talihsiz biçimde) etkilemiş olan Fransız »post-yapısalcı filozof, "düşünce sistemleri tarihi" profesörü. Foucault'nun yapıtları kolay açıklamalara ve nitelendirmelere kesinlikle meydan okumaktadır. Foucault'nun çalışmalarını önemli ölçüde etkilemiş kişilerden birisi herhalde »Nietzsche'dir.
Sayfa 247Kitabı okuyacak
Robert Nisbet'e (The Sociological Tradition, 1966) göre cemaat kavramı, sosyoloji disiplininin temelini oluşturan fikirlerin en temel olanı ve kapsamlısıydı ve bunun asıl nedeni, cemaatin yok olmasından duyulan kaygıların on dokuzuncu yüzyıl sosyolojisi nın temel ilgi alanlarından birisi olmasıydı.
Sayfa 90Kitabı okuyacak
Stalin Üzerinden Sovyet Komünizmi'ni Eleştirmek Sağcı Taktiğidir
İktidarın, sözgelimi ‘Stalinist otokrasi’ örneğindeki gibi, tek bir kişinin şahsında toplandığı bir rejim. Esnek biçimde kullanılan otokrasi teriminin, devlet yapıları ve siyasal rejim tartışmalarında, Özellikle totaliter, faşist, reel sosyalist ve monarşik rejim örneklerinde sık sık geçtiğini görürüz.
Sayfa 551 - 1. baskı - 1999
Albert Camus'un dediği gibi, "Entelektüel, zihniyle kendini gözleyen kişidir."
Özellikle erkeklerin kadınlara karşı uyguladıkları (fiziksel ya da psikolojik) şiddet. Ev içi şiddet terimi 1970'lerde feministler tarafından yaygınlaştırılmıştır. Dayak yiyen kadınlar için sığınma evleri kuran feministler, ev içi şiddetin toplumsal cinsiyete bağlı iktidar (güç) eşitsizliklerinin ve kadınların ezilmesinin bir yansıması olduğu görüşündedirler. Bu terim daha genel bir anlamda, aile içindeki her türlü şiddeti kapsar. Yalnız çocuklara karşı uygulanan şiddetin genellikle özel bir karşılıkla, çocuk istismarı olarak ifade edildiğini hemen belirtmek gerekir. Polis tipik bir eğilim olarak, aileyi özel alan saymayı tercih edip, ev içi şiddetten kaynaklanan olaylara müdahale etmekte gönülsüz davranmaktadır.
Bununla birlikte, "pozitif ayrıcalık miti"nin artık kitleler tarafından sorgulanmaksızın kabul edilme durumu ortadan kalktığında ve "sınıfsal konum" bireyin kaderinin belirleyicisi olarak görülür hale geldiğinde, statü düzeni üzerine kurulu meşruiyetin ve ona eşlik eden ideolojik meşrulaştırmanın, statü düzeninin kendisiyle birlikte yıkıldığı söylenebilir.
"Meşruiyet ve ona bağlı olarak otorite gücün dağılımının (...) düzenin yasallığına duyulan inanç temelinde gerçekleştirilmesiyle sağlanabilir." Meşrulaştırma, tahakkümü sürekli kılabilmek için gerekçelendirme işlemidir.
Sayfa 496
meşruiyet, meşrulaştırma
Bununla birlikte, "pozitif ayrıcalık miti"nin artık kitleler tarafından sorgulanmaksızın kabul edilme durumu ortadan kalktığında ve "sınıfsal konum" bireyin kaderinin belirleyicisi olarak görülür hale geldiğinde, statü düzeni üzerine kurulu meşruiyetin ve ona eşlik eden ideolojik meşrulaştırmanın, statü düzeninin kendisiyle birlikte yıkıldığı söylenebilir.
Sayfa 496
ev içi şiddet (domestic violence)
Özellikle erkeklerin kadınlara karşı uyguladıkları (fiziksel ya da psikolojik) şiddet. Ev içi şiddet terimi 1970'lerde feministler tarafından yaygınlaştırılmıştır. Dayak yiyen kadınlar için sığınma evleri kuran feministler, ev içi şiddetin toplumsal cinsiyete bağlı iktidar (güç) eşitsizliklerinin ve kadınların ezilmesinin bir yansıması olduğu görüşündedirler. Bu terim daha genel bir anlamda, aile içindeki her türlü şiddeti kapsar. Yalnız çocuklara karşı uygulanan şiddetin genellikle özel bir karşılıkla, çocuk istismarı olarak ifade edildiğini hemen belirtmek gerekir. Polis tipik bir eğilim olarak, aileyi özel alan saymayı tercih edip, ev içi şiddetten kaynaklanan olaylara müdahale etmekte gönülsüz davranmaktadır.
Sayfa 221
Foucault, Michel (1926-1984) Görüşleri çok tartışılan ve 1970'lerden sonra tüm sosyoloji disiplinini derinden (bazılarına göre talihsiz biçimde) etkilemiş olan Fransız »post-yapısalcı filozof, "düşünce sistemleri tarihi" profesörü. Foucault'nun yapıtları kolay açıklamalara ve nitelendirmelere kesinlikle meydan okumaktadır. Foucault'nun çalışmalarını önemli ölçüde etkilemiş kişilerden birisi herhalde »Nietzsche'dir.