Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gül Özyeğin

Gül ÖzyeğinBaşkalarının Kiri yazarı
Yazar
7.5/10
2 Kişi
10
Okunma
1
Beğeni
1.314
Görüntülenme

En Beğenilen Gül Özyeğin Gönderileri

En Beğenilen Gül Özyeğin kitaplarını, en beğenilen Gül Özyeğin sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Gül Özyeğin yazarlarını, en beğenilen Gül Özyeğin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İçerideki yabancılar: Bodrumdaki kadınlar
Kapıcılar Türkiye'deki orta ve üst-orta sınıftan ve kentli nüfusun düzenli ve rahat bir yaşam sürdürmesini sağlar. Kapıcılar modern kentin ev içi alanında kırsal kökenli "içerideki yabancılar" olarak yer alırlar ve böylece modem nüfus ile modernleşen nüfus arasındaki bağlantı noktasını oluştururlar. Onların binaların bodrumunda bulunan daireleri ev içi alandaki konumlarının bir simgesidir. Aynı kapıyı, aynı damı ve aynı mahalleyi paylaşmalarına karşın apartman sakinleri ve kapıcı aileleri birbirlerini klasik üsttekiler alttakiler bağlamında anlarlar. Bu karşılaşmaya eşlik eden deneyim katmanları apartmanları, orada oturan her iki türden aile açısından farklı anlamlar içeren benzersiz bağlantı noktalarına dönüştürür. Kapıcılar ve onların aileleri açısından apartman binaları uysallığın, kısıtlanmanın, hapsedilmenin ve acı verici biçimde damgalanmanın yeridir. Ama apartmanlar aynı zamanda onlara, orta sınıf ile girdikleri ilişkiden ve gecekondu semtlerinde oturan öbür kırsal göçmenlerden ayrılmalarından ileri gelen bir itibar ve özerklik duygusu da sunar.
Sayfa 21 - İletişim Yayınları
Kaynaşma tehdidine yerleşik adetlerle karşı konulur. Kapıcı aileleri ile apartman sakinleri arasındaki toplumsal ilişkiler, değiş tokuş sistemine eşitsiz katılım yoluyla sınıf ve statü farklarının üst üste doğrulanmasını sağlayan katı adetlere dayanır. Örneğin apartman sakinlerinin karşılıksız hediyeler vermesi kapıcı ailelerini ricacı konumuna getirir. Dini bayramlarda, akrabalar, arkadaşlar, komşular ve tanıdıklar arasında ziyaretler sıklaşınca, kapıcılar apartman sakinlerini ziyaret etmelerine rağmen bu ziyaretleri karşılıksız kalır. Bu uygulama üst konumdakilerin kabalık etmeden ziyareti karşılıksız bırakmalarına izin veren, eskiye dayalı yerleşik bir kültürel modele bağlıdır.
Sayfa 27
Reklam
Kocalar çocuklara yemek yedirir, ama öğle yemeğine katkıları öncelikle karılarının önceki gece hazırladığı yemeği ısıtmaktan ve bulaşığı lavaboya koymaktan ibarettir ve böylece her zamanki ev işleri kadınlara kalır.
Kadınların Türkiye'deki emek pazarında edindikleri yer, kadınların çalışma hayatında kendi kaderlerini belirleme hakkına sahip çıkmalarına izin vermeyen ataerkil evlilik ve aile yapılarının barındırdığı eşitliksiz güç ilişkileriyle bağlantılıdır
Sayfa 35
Bir işveren şu olayı aktardı: Bir gün öğle yemeğine kıymalı börek yapmış ve yanında çalışan kadın beğendiğini gösteren bir söz söylemiş. işveren ona tarifi vermiş ve ne kadar kolay yapıldığını söylemiş. Yanında çalışan kadın şöyle yanıt vermiş. "Ben yapamam çünkü et alamıyoruz." işveren kadın onu ıspanak ya da mercimek kullanmaya teşvik etmiş. işveren, gündelikçi kadınların ancak örneğe bakarak ögrenebileceklerine inandığı için, iki hafta sonra, kendisi ıspanaktan hoşlanmamasına rağmen, yardımcısına böreğin etsiz de güzel olabileceğini göstermek amacıyla ıspanaklı börek yapmış.
ev hizmetlileriyle yapılan görüşmelerden alınan şu parçalar sınıfsal eşitsizliğin cinsiyetle eklemlenişini gösterir. Ben onun [işveren] bir şişe ojeye kaç para harcadığını bilirim. Benim gündeliğim kadar. Valla ... bu kadına [işveren] kadın denir mi bilmiyorum. Kendi iç çamaşırını yıkayamayan, başkasına yıkatan birine kadın diyebilir misin? O kadar tembeller ki. Geçen gün bir tanesi yola gidiyordu. Bavulunu bana hazırlattı. Toplanmayı bile bilmiyor. Çocuklarına karşı o kadar gevşekler ki ... Çocuklarına paranın kıymetini öğretmiyorlar.
Sayfa 188
Reklam
Gecekondu mahallesinde evler.
Bir evin asfalt yola olan uzaklığı hane halkının içeriye ne kadar toz ve çamur getirdiğini ve buna göre, ne kadar temizlik yapılması gerektiğini belirler.
Dönemsel su kesintileri gecekondu kadınlarının kovalarda, tencerelerde ve şişelerde su biriktirmelerini gerektirir. Bu koşullar altında, su kullanımı ve biriktirilmesi kadınlar için önemli bir ev işi haline gelir ve su gerektiren her işi daha güç ve zaman alıcı yapar. Bu hanelerde çocukların yıkanması daha güçtür çünkü su sobanın üstünde ısıtılır.
Sayfa 196
Burjuva nasihatleri.
Başka bir işveren, yanında çalışan kadının, sürekli olarak, çocuklarına et alamadığından yakınması üzerine ona şunları söylemiş: "Bak bize. Hepimizde yüksek kolestrol var. Et sağlığınız için iyi değil."
Sayfa 184
aile olmayan hane halkına Türkiye'de çok ender rastlanır. Evlilik ve aile, cinsellik ve üreme ilişkilerinin içinde yer alabileceği tek yasal kurumlardır (Tekeli 1990: 151).
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.