Gül Özyeğin Gönderileri
Gül Özyeğin kitaplarını, Gül Özyeğin sözleri ve alıntılarını, Gül Özyeğin yazarlarını, Gül Özyeğin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ailecek Kapıcılık
Sistem aile emeğinin sömürülmesine dayanır, aile içindeki cinsiyete ve yaşa bağlı hiyerarşileri temel alır ve güçlendirir. Bir kadının alaycı bir dille belirttiği gibi: "Apartman sakinlerinin hepsinin gelini oluyorsunuz." Bu kadının sözleri, kapıcılık kurumunun, köydeki ilk evlilik yıllarında geniş ataerkil hane halklarının ev hizmeti hiyerarşisinde kendinden daha yüksek statüdekilerin hizmetinde oynadığı çalışkan yeni eş rolünü yeniden oluşturduğunu gösteriyor. Bir apartman bireysel bir işçiyi işe alır ama her zaman için bütün aileyi çalıştırmayı düşünür.
Ev hizmeti bir kadının statüsünü düşüren bir şey gibi görülse de onun başkalarına iş bulabilmesi statüsünü yükseltir. Bu kadın, cemaatine başka bir yoldan ulaşamayacakları bir kaynağa ulaşma olanağı veren aracı yerine geçer. Kendi çevresindeki öbür kişilere karşı patron rolünü üstlenir, bu kişiler de ona bağlılık ve minnet duygularıyla karşılık verirler.
Daha azına razı gelirim, yeter ki koru beni!
Kadınların (gündelikçiler ve ev hizmetlileri) hepsi devlet işiyle yakından ilgilendiklerini ve özendikleri bütün devlet işlerinin ev hizmetinden çok daha az para getirmesinden ürkmediklerini ifade ettiler. Belki de bu tercih, kırsal kesimden gelen göçmenler arasında, ömür boyu iş ve başka ayrıcalıkları paternalist sunumuyla, kentsel sınıfların büyük bölümünün başlıca iş kaynağı olma konusunda uzun bir geçmişe sahip Türk devletinin korumasına ve güvencesine duyulan sürekli arzuyu yansıtır. Bu, kadınların birer köylü olarak uzun zamandır yoksun kaldıklarını hissettikleri türden bir korumadır, oysa kentlerdeki benzerleri bunun bütün olanaklarından yararlanmışlardır.
Kenarda yaşayanlar, konumları belirsiz ya da eksik tanımlanmış olanlar, tehlikelidirler çünkü herhangi bir toplumsal yapının en kırılgan noktası kenarlarıdır. Kenarları denetleyerek merkez kendini güçlendirir. Bu açıdan bakıldığında kapıcı aileleri kentin kenarlarında yaşarlar çünkü ne apartmanlara (apartman sakinlerinin olduğu gibi) ne de gecekondulara aittirler. Kirliliğin ve düzensizliğin taşıyıcıları olarak görülürler.
"Ev hizmetlilerinin kazancı çoğunlukla kocalarınınkinden çok daha yüksektir: ev hizmetlilerinin tam üçte ikisi, toplam hane gelirinin ya yarısını ya da esas kısmını karşılarlar."
Sayfa 226Kitabı okudu
Koca egemenliği
"Koca egemenliğinin neden hiçbir çatışma ya da zor olmadan işleyebildiğini ve birçok durumda eşler tarafından farkına varılmadan sürdüğünü ya da olumlu anlamda değerlendirildiğini (örneğin, kadın ücretli işinin erkek tarafından yasaklanması, aşk ya da ilgi olarak ifade edilen erkek kıskançlığı bağlamında kavramlaştırıldığı zaman) açıklamak için bu soruyu sormalıyız. Kadınların boyun eğişi nadiren zor kullanma bağlamında gerçekleşir."
Sayfa 100Kitabı okudu
Ataerkil Aile
"Kocanın otoritesi aileseldir ve egemen olabilmesi ailenin geçimini sağlayan kişi olmasından kaynaklanmaz. Erkekler kadınlara egemen olma meşru statülerini ataerkil aile içindeki konumlarından alırlar."
Sayfa 100Kitabı okudu
"İki tarihsel süreç Türkiye'yi üçüncü dünyada benzersiz kılar: Hiç sömürgeleşmemiştir ve laik devlete geçişi gerçekleştiren ilk İslam ülkesidir."
Sayfa 58Kitabı okudu
Düttürü Dünya:
Yönetmenliğini Zeki Ökten, Müziğini Tarık Öcal'ın yaptığı bu film 1988 yapımıdır.
Filmin başrol oyuncusu Kemal Sunal, bu filmiyle 1989 yılındaki Ankara Uluslararası Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazanmıştır. Cezmi Baskın, İhsan Yüce gibi isimler bu filmde Kemal Sunal'a eşlik etmektedir.
Gecekondu
"Kocam ailede tek para kazanan kişiyken kendini üstün, ayrıcalıklı görüyordu, ama şimdi ben de onunla aynı konumdayım. Kendimi onunla eşit görüyorum. Konuşmak için daha güçlüyüm.''
"Ekonomik rahatlık birçok sorunu çözüyor. Parasızlık sen farkında olmasan bile anlaşmazlığa ve uyumsuzluğa yol açıyor .... Evine katkıda bulunabilmek harika. "Bunu ben aldım"diyebilmek harika bir duygu."
"Eğer çalışmasaydım, [kocamın) eline bakmak zorundaydım. Param olunca ona hiç ihtiyacım olmaz. Dışarı çıkıp neye ihtiyacım varsa alabilirim."
"Para kazandığın zaman kocana ihtiyacın olmaz. Ben emeğimle yaşıyorum. Kendime yetiyorum ve kocama bağımlı değilim. Para kazanınca kendimi daha iyi hissettim."
Kadınlar kocanın mutlak otoritesini ancak, eve getirdikleri kaynakları denetleyebildikleri oranda dengeleyebiliyorlar.
Sayfa 257
Kadınların ekonomik gücünün içerdiği tehdide ataerkil ayrıcalıktan daha fazla yararlanarak karşı konulur.
Sayfa 256
Birçok araştırmanın gösterdiği gibi, kadınların para kazanma gücü birçok farklı nedenle, ne kendi paralarını bağımsız
olarak denetlemelerini sağlar ne de hane içinde karar alma yetkilerini artırır (Blumberg 1991; Blumstein ve Schwartz
1991; Safilios-Rothschild 1990; Standing 1985). Cinsiyet ve aile ideolojileri cinsiyete dayalı ilişkileri para ve otorite açısından doğallaştınr ve meşrulaştırır. Kadınlann çalışma yapısı ve hane ekonomisine parasal katkılarının göreceli hacmi de bu
etkiyi koşullandırır. Araştırmacılar, üçüncü dünyada kadınların para kazanma gücünün iki öğesi üzerinde özellikle dururlar: Kadınların kazandığı geliri denetleyebilme güçlüğü ve kadınların kazançlarının kişisel harcamalar yerine ailenin ortak refahı için kullanılması.
Sayfa 225