Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gül Özyeğin

Gül ÖzyeğinBaşkalarının Kiri yazarı
Yazar
7.5/10
2 Kişi
10
Okunma
1
Beğeni
1.317
Görüntülenme

Gül Özyeğin Gönderileri

Gül Özyeğin kitaplarını, Gül Özyeğin sözleri ve alıntılarını, Gül Özyeğin yazarlarını, Gül Özyeğin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sevim Belgan gibi, Hatice Feryal de, çalışıyor ama koşullu olarak. lşe gidip gelişini kocası denetliyor. Sabah Hatice'nin işe zamanında gidip gitmediğini, akşam ise işten kaçta çıkıp eve geleceğini öğrenmek için telefon ediyor.
Başka bir ev hizmetlisi apartman sakinleriyle doğrudan karşı karşıya gelişini anlattı: "Onlara çalışmam için bana baskı yapıp duruyorlar. Yeterince işverenim var. Onlara küçük çocuğum olduğunu söyledim; daha fazla iş alamam. Ama öyle acımasız ve benciller ki. Çocuğu eve kilitle, bize de çalış, diyorlar, sanki benim çocuğum da onlarınki gibi bir çocuk değilmiş gibi.
Reklam
yoksulluk ataerkilliğin çözünmesinde büyük bir etken değildir. Pek çok kentli hane halkının karşılaştığı ekonomik güçlükler erkeklerin kadının çalışmasına karşı çıkma tutumunu sarsmıyor. Dahası kocaların karılarının çalışmasına karşı çıkışları gecekondu yerleşimlerinde emek gücü arzını etkili biçimde sınırlıyor.
Sayfa 82
Meral Kazan'ın postacı kocası, karısının evin dışında çalışmasına asla razı olmayacağını belirtmek için "Kadının çalışması orospulukla aynı şey" cümlesini kullanmış. Meral'in şimdi yoğun bir gizli iş yaşamı var: Karısının mahalledeki müşteriler için dantel yapıp sattığını zanneden kocasının onayı ve bilgisi olmadan haf tada beş kez kendi gecekondu mahallesinin sınırlarını geçerek birçok orta sınıf evine gidiyor.
Sayfa 81
"Sen çalışacağına biz daha az yeriz olur." Sevim Belgan beş yıl önce ilk kez, ev hizmetlilerinin arasına katılıp kocasına mali açıdan yardımcı olma isteğini dile getirdiğinde kocası memnuniyetsizliğini bu sözlerle aktarmıştı
Sayfa 81
Onlar yaşamlarını benimle paylaştıkça ben de onlara kendi yaşamımdan söz ettim. Kadınlar bana çoğu zaman Amerika'daki yaşamım ve evli ama çocuksuz bir kadın olarak doğal sayılmayan durumum hakkında sorular yönelttiler. "Kim bilir Gül, bir gün bir bakmışsın hamilesin," gibi rahatlatıcı sözlerinden anlaşıldığı üzere çocuksuz olmayı seçtiğime onları ikna edememiştim
Sayfa 77
Reklam
kimi kocalar otorite ve üstünlük iddiasında bulunarak ben karımdan daha iyi bilirim," "ben daha iyi, daha doğru, daha güvenilir yanıtlar verebilirim," ya da "karım cahildir, okuma yazması yok," gibi nedenler göstererek görüşülmesi gereken kişilerin kendileri olduğunu öne sürdüler.
Sayfa 74
Olayın özeti bu.
Türk boşanma yasası dünyadakiler arasında en hoşgörülü olanlardan biridir, ama Türkiye'de boşanma oranı yüzde 2'yi hiçbir zaman geçmemiştir (KSSGM 1995: 4) ve hiçbir Akdeniz Müslüman ülkesinde olmadığı kadar düşüktür (Levine 1982: 325). Böylelikle ekonomik temeli ve ataerkil ideolojisi ile aile, kadının eş ve anne olmanın dışında bir kimlik geliştirmesinin önünde büyük bir engel oluşturur.
Sayfa 69
aile olmayan hane halkına Türkiye'de çok ender rastlanır. Evlilik ve aile, cinsellik ve üreme ilişkilerinin içinde yer alabileceği tek yasal kurumlardır (Tekeli 1990: 151).
Türkiye'de, son otuz yılda hem erkekler hem de kadınlar açısından kırdan kente kayan bir istihdam görülmekle birlikte, kadınların ekonomik üretime katkıları çoğunlukla, "ücretsiz aile emekçileri" olarak çalıştıkları tarım alanındadır. 1955'te kadınların yüzde 96'sı tarımla uğraşıyordu. Bu sayı 1985'te yüzde 79'a, 1997'de yüzde 37'ye düştü. Tarımsal olmayan katkı 1955'te yüzde 5'ten 1985'te yüzde 21'e yükseldi (Özbay 1990).
60 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.