Gül Özyeğin Gönderileri
Gül Özyeğin kitaplarını, Gül Özyeğin sözleri ve alıntılarını, Gül Özyeğin yazarlarını, Gül Özyeğin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düttürü Dünya:
Yönetmenliğini Zeki Ökten, Müziğini Tarık Öcal'ın yaptığı bu film 1988 yapımıdır.
Filmin başrol oyuncusu Kemal Sunal, bu filmiyle 1989 yılındaki Ankara Uluslararası Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazanmıştır. Cezmi Baskın, İhsan Yüce gibi isimler bu filmde Kemal Sunal'a eşlik etmektedir.
Gecekondu
"Kocam ailede tek para kazanan kişiyken kendini üstün, ayrıcalıklı görüyordu, ama şimdi ben de onunla aynı konumdayım. Kendimi onunla eşit görüyorum. Konuşmak için daha güçlüyüm.''
"Ekonomik rahatlık birçok sorunu çözüyor. Parasızlık sen farkında olmasan bile anlaşmazlığa ve uyumsuzluğa yol açıyor .... Evine katkıda bulunabilmek harika. "Bunu ben aldım"diyebilmek harika bir duygu."
"Eğer çalışmasaydım, [kocamın) eline bakmak zorundaydım. Param olunca ona hiç ihtiyacım olmaz. Dışarı çıkıp neye ihtiyacım varsa alabilirim."
"Para kazandığın zaman kocana ihtiyacın olmaz. Ben emeğimle yaşıyorum. Kendime yetiyorum ve kocama bağımlı değilim. Para kazanınca kendimi daha iyi hissettim."
Kadınlar kocanın mutlak otoritesini ancak, eve getirdikleri kaynakları denetleyebildikleri oranda dengeleyebiliyorlar.
Sayfa 257
Kadınların ekonomik gücünün içerdiği tehdide ataerkil ayrıcalıktan daha fazla yararlanarak karşı konulur.
Sayfa 256
Birçok araştırmanın gösterdiği gibi, kadınların para kazanma gücü birçok farklı nedenle, ne kendi paralarını bağımsız
olarak denetlemelerini sağlar ne de hane içinde karar alma yetkilerini artırır (Blumberg 1991; Blumstein ve Schwartz
1991; Safilios-Rothschild 1990; Standing 1985). Cinsiyet ve aile ideolojileri cinsiyete dayalı ilişkileri para ve otorite açısından doğallaştınr ve meşrulaştırır. Kadınlann çalışma yapısı ve hane ekonomisine parasal katkılarının göreceli hacmi de bu
etkiyi koşullandırır. Araştırmacılar, üçüncü dünyada kadınların para kazanma gücünün iki öğesi üzerinde özellikle dururlar: Kadınların kazandığı geliri denetleyebilme güçlüğü ve kadınların kazançlarının kişisel harcamalar yerine ailenin ortak refahı için kullanılması.
Sayfa 225
Erkekler, ev işi için gereken özel
yeteneklerden yoksun sayılır. Ev işi bir erkeğe ve onun erkek kimliğine yaraşmaz. Bedensel mecazlar (özellikle elle ilgili
göndermeler) ve "Erkek eli bu işlere gelmez," "Erkekler kadın işi göremez," " Erkekler bu işlere gelince tamamen beceriksizdir," ve "Erkek de kadın da kendi işine bakmalı," gibi sözler erkeklerin "kadın işi" görmelerinin istenmediğini ve doğal olmadığını vurgular.
Kocalar çocuklara yemek yedirir, ama öğle yemeğine katkıları öncelikle karılarının önceki gece hazırladığı yemeği ısıtmaktan ve bulaşığı lavaboya koymaktan ibarettir ve böylece her zamanki ev işleri kadınlara kalır.
Dönemsel su kesintileri gecekondu kadınlarının kovalarda, tencerelerde ve şişelerde su biriktirmelerini gerektirir. Bu koşullar altında, su kullanımı ve biriktirilmesi kadınlar için önemli bir ev işi haline gelir ve su gerektiren her işi daha güç ve zaman alıcı yapar. Bu hanelerde çocukların yıkanması daha güçtür çünkü su sobanın üstünde ısıtılır.
Sayfa 196
Gecekondu mahallesinde evler.
Bir evin asfalt yola olan uzaklığı hane halkının içeriye ne kadar toz ve çamur getirdiğini ve buna göre, ne kadar temizlik yapılması gerektiğini belirler.
Çok sayıda araştırma kadınların ücretli işe girmelerinin ev işi yükünü hafifletmediğini yaygın biçimde belgelemeyi sürdürmektedir. İşte çalışan kadınlar evde kocalarından daha çok ev işi yapmaya devam ediyor. Dahası, cinsiyet ayrımına dayalı görevler, erkekler çocuk bakımına ve ev işlerine katıldıkları halde geçerliliğini koruyor. İş yaşamının cinsiyete dayalı eşitsizlikleri, kadınların çalışmasının desteklemesi beklenen daha eşitlikçi bir ev işi ayrımının gelişimini kısıtlıyor ve kadınları yoğun olarak çifte iş yükü altında çalışmak zorunda bırakıyor.
Sayfa 191