Gunnar Ekelöf kitaplarını, Gunnar Ekelöf sözleri ve alıntılarını, Gunnar Ekelöf yazarlarını, Gunnar Ekelöf yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayli yol kat ettiğinde insan benim gibi anlamsızlıkta
her bir sözcük yeniden ilgi çekicidir:
verimli topraktaki keşfi
arkeolojik bir kürekle döndürür gibi:
O küçük kelimesin sen
belki bir cam boncuk
bir zamanlar birinin boynunda asılmış
O büyük kelimeyim ben
belki çakmaktaşı parçası
ki birileri zayıflığında kazımıştır
kayış gibi etini
O kara resim
gümüş altında yıpranmış öpüşlerle
O kara resim
gümüş altında yıpranmış öpüşlerle
Gümüş altında
o kara resim yıpranmış öpüşlerle
Gümüş altında
o kara resim yıpranmış öpüşlerle
Resmin etrafında
o beyaz gümüş yıpranmış öpüşlerle
Resmin etrafında
metal bile yıpranmış öpüşlerle
Metalin altında
o kara resim yıpranmış öpüşlerle
Karanlık, ey karanlık
yıpranmış öpüşlerle
Gözlerimizdeki karanlık
yıpranmış öpüşlerle
İstediğimiz ne varsa
yıpranmış öpüşlerle
İstemediğimiz ne varsa
yıpranmış öpüşlerle
Elinden kurtulduğumuz ne varsa
yıpranmış öpüşlerle.
İstediğimiz ne varsa
nice nice defalar öpülmüş.
Artık beni imrendirmediğinde hayat,
Usare ve asit içimde yükselmediğinde,
İnsan gibi insan dediğimde –
Sakin yaşadığımda, kendim olma yolunda
Kendimi eklemeyi
Ve kendimi su gibi savunmayı öğrendiğimde,
- Bırakın gideyim,
Bırakın bir zaman daha yaşayayım burada
Başkalarına karşı özgür, kendime karşı özgür!
Bırakın gideyim, gidilecek yolda,
Ve dost olayım ağaçlarla,
Denizle ve taşlarla, yağmurla ve güneşle,
Yükümlülük üstlenmeden, bağlantı kurmadan,
İstem olmadan ve sorumluluk almadan:
Bir başıma.