Guy Finley kitaplarını, Guy Finley sözleri ve alıntılarını, Guy Finley yazarlarını, Guy Finley yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Evet, çıkıp gitmektense mevcut olana tutunmak isteyecek bu parçanızı aşmanın bir yolu var. Yine de, bu korkuları gerçekten geride bırakabilmek için, önce onları yaşamak gerekiyor.”
“Ama korkularımın üstesinden gelmeyi denedim ve yapa-bildiğimce onlarla savaştım, sanırım onların karanlık ve bana sınırlar koyan etkilerinden kendimi kurtaramıyorum.”
“Bunun nedeni korkunun üzerinde egemenlik kurmaya kalkmanız.”
“Peki, sizi bırakıp gitmeyecek bir şeyi geride bırakmak için başka neler yapıyorsunuz? Ondan daha güçlü olmanın bir yolunu bulmanız gerekmiyor mu?”
“Evet, elbette, ama korkuyla savaşmak, ürkütücü bir gölgeyi nakavt edecek bir yumruk atmaya çalışmaya benziyor. Tüm yaptığınız kendi kendinizi yıpratmak. Korkularınızı kesin olarak yere yıkmak için, egemenlik kurma düşüncesini unutmak ve aydınlanmayı düşünmeye başlamak zorundasınız.”
“Aydınlanma? Ne demek istiyorsunuz?”
“Kendini aydınlatmaktan bahsediyorum; ne zaman korkmaktan başka bir seçenek olmadığından daha baştan emin olmak yerine, önce bizi korkutanın ne olduğunu anlamak istesek, buna cesaret etsek, içimizde oluşan mucizeden bahsediyorum.” “Söylediğiniz şey kulağa hoş geliyor, ama söyleyin bana, ne olduğunu anlamak ona karşı duyduğum korkuyu nasıl ortadan kaldırabilir ki?
Geride bırakmanın, kendini kurban etmekle ya da kendi kendimize tasarladığımız kendini inkâr eylemlerine her zaman eşlik ediyormuş gibi görünen, buruk ve küskün duygularla hiçbir ortaklığı yok. Yani kısacası, geride bırakmanın denetimle, bizimle ilgili meselelerin başkası tarafından yeniden düzenlenmesiyle ya da ilişkilerimizde özgür olmaya çalışmakla hiçbir ilgisi yok. Aslında geride bırakmanın, sizin dışınızdaki bir şeyi bırakmakla hiçbir ilgisi yok.
Hepimiz, üzücü ya da endişe verici bir şeyi geride bırakmak zorunda olup da, bıraktıktan yalnızca bir an sonra kendimizi benzeri hüzünlü bir durumda bulacağımızdan emin olmanın nasıl bir şey olduğunu tam olarak biliriz. Bu kişiyi bırakıp ötekini seçmemiz, bizi sonu olmayan ilişkilere sürükleyen yalnızlığımızı sonlandırmaz. Bu geride bırakmak değildir. Yalnızca boşluğu beklemeye almayı başarmış oluruz. Birisinden ya da bir şeyden uzaklaşmak için işimizi değiştirerek yollara düşmek, çatışmamızı ortadan kaldırmaz. Bu yalnızca, ne zaman kendimizi tehdit altında hissetsek yüzeye çıkan kaçınılmaz kızgınlık duygularını erteler. Kızgınlığımız bizi duyarsız bir dünyadan korumaz. Bu kızgınlık, duyarsızlığın ta kendisidir.
Birçok soruya Dünyanın en çok satan kişisel gelişim kitabı VAZGEÇEBİLMEK Yazarının kaleminden cevap buluyoruz.
"Kalbinin gözlerini açmayı öğren ve asıl iyileşmenin başlamasına izin ver"
"Keşfedilmemiş muhteşem Aşkın yasalarına giriş " vb.
Romantizmin sihriyle ilişkiler başlayabilir ancak yaşamlarımızı birlikte örmeye başlarken, gerginlikler kaçınılmaz olmaya başlar.
Çoğu ilişki kitabı der ki : Çiftler "adil kavga ettikleri " sürece, bu kavgalar farklılıklarımızı çözmek için gereklidir.
Ancak Guy Finley, radikal bir şekilde Bu kitapta Karşımızdaki insanla kavga etmenin sağlıklı olabileceğini ileri süren bu varsayıma karşı çıkıyor. Her iki tarafta haklı olduğundan emin olduğu sürece bu nasıl adil bir kavga olabilirdi.
SevebilmekGuy Finley · Destek Yayınları · 2019889 okunma