Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Harp Mecmuası

Harp MecmuasıHarp Mecmuası - Sayı 1 dergisi
Dergi
10.0/10
1 Kişi
116
Okunma
4
Beğeni
741
Görüntülenme

Hakkında

Osmanlı tarihinin bekli de en karanlık zamanı olan Birinci Dünya savaşı esnasında, cephelerde meydana gelen hadiselerden, savaşın seyrinden haber verecek, var olma mücadelesi veren halkın duygularını coşturacak ve moralini yüksek tutacak yayınlara duyulan ihtiyacı karşılamak için birçok mecmua neşredilmiştir. Bunlar arasında içerik ve görsel yönüyle en fazla ilgi uyandıran ve amaca uygun muhtevaya sahip neşriyat; zamanın Harbiye Nezareti tarafından yayımlanan Harp Mecmuası’dır. Görsel açıdan da zengin olan bu mecmua, savaşın cereyan ettiği cephelere ait fotoğraflarla okuyucularına cephelerin manzarasını, kahramanlık gösteren askerleri, düşman esirlerini, şehit olan askerleri etkileyici bir şekilde yansıtmaktadır. Kimi sayılarında o dönemde müttefikimiz olan Alman subaylarının resimlerine de yer verilmiştir. Mecmuanın ilk sayısı Kasım 1915’de (Teşrin-i Sâni 1331) yayımlanmıştır. Her sayının kapak sayfasında yıl ve sayı numarası yazılıdır. 15 günde bir yayımlanması planlanan mecmua, yaklaşık üç yıl çıkmaya devam ederek yayın hayatını Haziran 1334/1918’ kadar sürdürmüştür. İlk sayıları, düzenli bir şekilde çıksa da sonraki sayılarda birkaç aylık kesintiler olmuştur. Mecmuanın yayın hayatı 27. sayısıyla sona ermiştir. Harp Mecmuası’nın 1. Dünya savaşı sırasında içe dönük propaganda işlevi gördüğü söylenebilir. Mecmuanın ilk sayısında “Niçin Çıkıyor?” adlı yazıda şöyle denilmektedir: “Meş’um Balkan Muharebesi’ne devletimiz kuvvetiyle değil zâfıyla atılmıştı. O zaman yabancı gazetelerin Avrupa’dan sürülüşümüzü sevinçli tasvirlerle gösteren yazılarını okur ve resimlerine bakarken avuçlarımız ihtiyarsızca alnımıza kapanır, yüreğimizden saklı bir yaranın kanları sızardı. Baktığımız çehrelerden çabucak kaçıp ayrılan nazarlarımız daima içimize çevrilip bağrımızdaki derin yarayı yakından görmek, onun kanlarına boyanmak isterdi. Fakat şimdi bu siyah mazinin yanında güneş gibi parlak nurunu istikbale uzatıp yolumuzu gösteren bir bugün var. Şimdi omuzlarımızın üstünde başımız dik ve yüksek duruyor; alnımız bütün dünyaya karşı aklığını teşhir ediyor. İşte Harp Mecmuası, varlığımızda bu mühim inkılâbı yapan, en büyük ve en kuvvetli düşmanımız karşısında neslinin ve dininin ananesine uygun bir kahramanlık ve fedakârlıkla cenkleşen muazzam ordumuzun altın destanını yazılar ve resimlerle ebedileştirmek, onu bütün dünyanın gözleri önüne sermek için çıkıyor.” Eseri istifadenize sunarken en karanlık ve meş’um günlerde milletimizin hissiyatına tercüman olan “Harp Mecmuası”nın ilk sayısında yer alan “Türkiye ölmeyecek; yaşayacak ve büyüyecek” ifadesinin tahakkuk ettiğini hep birlikte görüyoruz. Bu mecmuayı yayına hazırlarken eserin neşredildiği tarihteki ruhu daha iyi yansıtmak, orijinalliğini muhafaza etmek ve mili kültürümüzün temelini oluşturan Osmanlıcayı nazara vermek maksadıyla “Osmanlıca ile mukayeseli tıpkıbasımını” gerçekleştirdik. Çanakkale Zaferinin 100. Yılına yaklaştığımız şu aylarda aziz şehit ve gazilerimize minnettarlığımızın mütevazı bir göstergesi olarak Genel Müdürlüğümüz bu mecmuayı yeniden yayınlamaktan mutluluk duymaktadır.
Unvan:
Aktüel Mecmua
Doğum:
1915
Ölüm:
1918

Okurlar

4 okur beğendi.
116 okur okudu.
27 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“Bu devri bize açan, başımızı yükselten üzerimizdeki bütün lekeleri kanları ile silerek bizi ümitler ile canlandıran o fedakar, kahraman ordularımıza onları idare eden mahâretli ellere binlerce selam…”
Sayfa 9
Mecmua Neden Çıktı?
“Meş’um Balkan Muharebesi’ne devletimiz kuvvetiyle değil zâfıyla atılmıştı. O zaman yabancı gazetelerin Avrupa’dan sürülüşümüzü sevinçli tasvirlerle gösteren yazılarını okur ve resimlerine bakarken avuçlarımız ihtiyarsızca alnımıza kapanır, yüreğimizden saklı bir yaranın kanları sızardı. Baktığımız çehrelerden çabucak kaçıp ayrılan nazarlarımız daima içimize çevrilip bağrımızdaki derin yarayı yakından görmek, onun kanlarına boyanmak isterdi. Fakat şimdi bu siyah mazinin yanında güneş gibi parlak nurunu istikbale uzatıp yolumuzu gösteren bir bugün var. Şimdi omuzlarımızın üstünde başımız dik ve yüksek duruyor; alnımız bütün dünyaya karşı aklığını teşhir ediyor.”
Sayfa 6
Reklam
Denebilir ki bu millet hakikaten bir harbe muhtâç idi. Fakat buna arâzi kazanmak, fazla bulduğu bir takım insanları fedâ etmek için değil, sâdece kendisine inanabilmek için ihtiyâcı vardı. Ve hiçbir şey bu zamanda Çanakkale kadar, Irak kadar, mukaddes Kafkasya müdâfa'ası kadar bize fâideli olamazdı. Şimdi tamâmen mağrûr olarak söyleyebiliriz ki bütün dünyâ bize inandı ve biz de kendimize inanıyoruz.
TTK YayınlarıKitabı okudu
“Muzafferiyetin en birinci şartı fedakarlıkdır. Fedakarlık, vatan muhabbetinden, Allah korkusundan, iman kuvvetinden doğar.”
Sayfa 15 - Hakkı Paşa
Osmanlı tarihinin bekli de en karanlık zamanı olan Birinci Dünya savaşı esnasında, cephelerde meydana gelen hadiselerden, savaşın seyrinden haber verecek, var olma mücadelesi veren halkın duygularını coşturacak ve moralini yüksek tutacak yayınlara duyulan ihtiyacı karşılamak için birçok mecmua neşredilmiştir. Bunlar arasında içerik ve görsel yönüyle en fazla ilgi uyandıran ve amaca uygun muhtevaya sahip neşriyat; zamanın Harbiye Nezareti tarafından yayımlanan Harp Mecmuası’dır.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
16 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
Harp Mecmuası; Büyük Harp’te(Birinci Dünya savaşı), cephe ve cephedeki asker ile halk arasında bir bağ kurması bakımından çıkartılmış dergi hüviyetindedir. Bu bağlamda osmanlının yıkılma noktasına geldiği, devlet organlarının bir çoğunun layıkıyla çalışmadığı, iletişim araçlarının çok kısıtlı olmasından dolayı halkın bilinçlendirilemediği bir dönemde amaçlanan etkisi açısından önemlidir. Mecmuada zaman zaman Balkan Harbi’nin kaybedilmesine hafiften de olsa dokunulmuş. Bununla birlikte Osmanlı Ordusunun komutanlarına ve onların savaş anılarıyla birlikte cephe fotoğraflarına yer verilmiş. Tarihle arasına mesafe koymuş okuyucular açısından (neden böyle okuyucu varsa onu da anlamış değilim) eğlenceli bir eser olmasa da tarih okuyucucuları ve tarih meraklıları için öncelikle kaynak niteliğinde sayılabilecek ve okurken heyecan uyandıracak bir eserdir… Vatan için toprağa düşmüş her bir ecdad için minnet ve şükranla. Ruhlarınız şad olsun.
Harp Mecmuası - Sayı 1
Harp Mecmuası - Sayı 1Kolektif · 191510 okunma
16 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı beğenmekle (tarih nasıl beğenilmez) birlikte tamamen tek taraflı olması (gayet normal) yanında sadece "damat" enver paşanın parlatılması (sarıkamış faciasından hiç bahsedilmiyor hatta gazetelere sansür konulması falan zaten yazılamaz) geri kalan başarılı komutanların özellikle Mustafa Kemal in başarılarından hiç bahsedilmemesi, baştan sona harbi hep kazanan hiç yenilmeyen bir orduya sahip olduğumuz propagandasının sonuna kadar hiç terkedilmemiş olması çok ilginç.
Harp Mecmuası - Sayı 1
Harp Mecmuası - Sayı 1Kolektif · 191510 okunma