Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hasan Taşkıran

Hasan TaşkıranSelçuklu Devletlerinde Suikastlar yazarı
Yazar
6.7/10
9 Kişi
18
Okunma
1
Beğeni
954
Görüntülenme

Hasan Taşkıran Gönderileri

Hasan Taşkıran kitaplarını, Hasan Taşkıran sözleri ve alıntılarını, Hasan Taşkıran yazarlarını, Hasan Taşkıran yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İslam dünyasını Sunnilik etrafında birleştirmeyi amaç edinen Selçuklular , aynı zamanda Sünniliğin Hanefi yorumunu kabul ederek hem Sünniliğin hem de Hanefiliğin yayılmasını sağlamışlardır.
Sayfa 48 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Mısır ve Suriye'de hakim bulunan Şii Fatımi halifeleri her tarafa Daru'l Hikme ve El-Ezher'de yetiştirdikleri propagandacıları (Dai) göndererek hem mezheplerini genişletiyorlar hem de İslam dünyası ile Abbasi halifeliğini tahribe neden oluyorlardı.
Sayfa 38 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aşağı Irak bölgesinde 10.Yüzyılda ortaya çıkan Karmatiler içinde bulundukları mevcut siyasal düzene karşı köle, işçi ve köylüleri bir araya getirerek örgütlenmişlerdi
Sayfa 37 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Büveyhiler, Fatımi Devleti'nin adeta askeri gücünü temsil etmekteydiler.
Sayfa 36 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
10.Yüzyıl, İslam dünyasında gerek siyasi, gerekse dini yönden birtakım karışıklıkların yaşandığı, ama bunun yanında ilim, kültür ve felsefe alanlarında büyük gelişmelerin yaşandığı önemli bir evredir. Siyaseten İslam dünyası ortak bir dinin içerisinde zıt kutuplardan oluşan iki ana merkez etrafında bölünmüştür.
Sayfa 35 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Tevarih-i Al-i Selçuk, Osmanlı coğrafyasında ilk Türkçe yazılan eser niteliğini taşır.
Sayfa 31 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Suikast, kavramsal olarak toplum ve devlet içerisindeki önde gelen tanınmış bireylere yönelik, kişilerin, örgütlerin yahut devletlerin önceden hazırlamış oldukları plan neticesinde bu önemli insanların hayatlarına kastetmek suretiyle bertaraf etme yöntemidir.
Sayfa 15 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
243 syf.
8/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Selçuklu veraset sistemi gereği çok fazla iç savaş ve suikast meydana gelmiştir. Buna rağmen bu dönemin suikastleri müstakil olarak hiç çalışılmamış. Hasan Taşkıran Bey yüksek lisans tezi olarak hazırladığı bu çalışmayla alanında başlangıç eseru olmak adına büyük bir boşluğu doldurmaktadır. Kitap 5 bölümden oluşuyor. İlk 3 bölüm Büyük Selçuklu Devleti dönemi suikastlerini, 4.Bölüm Irak ve Suriye Selçukluları dönemi suikastleri, 5. Bölümse Anadolu Selçuklu Devleti dönemi suikastlerinden bahsediyor. Kitap akademik bir çalışma olmasına rağmen tüm okurlara hitap edecek şekilde akıcı ve sade bir dil kullanılmış , konularsa anlaşılır şekilde işlenmiş.
Selçuklu Devletlerinde Suikastlar
Selçuklu Devletlerinde SuikastlarHasan Taşkıran · Selenge Yayınevi · 201514 okunma
Soyadına yakışır şekilde ölmüş
Hüsameddin Karaca daha önce planlandığı gibi son ziyafet ve eğlence meclisinde Sâdeddin Köpek ile oturup şarap içti ve hacetini gidermek bahanesi ile sultandan izin alarak dışarı çıktı. Sarayın kapısının önüne gelip, eline bir sopa alarak yerini aldı. Bir süre sonra sultanın huzurundan Sâdeddin Köpek de ayrıldı. Emir Karaca birden Köpek'in karşısına çıkarak, elindeki sopayla onun kafasına vurmak istedi. Fakat sopa Sâdeddin'in yüzünü sıyırarak omzuna isabet etti. Aldığı sopa darbesi ile afallayıp, yüzü kan içinde kalan Sâdeddin, birden toparlanıp sarayın içinden kaçmaya başladı. Emir Karaca'nın yanında bulunan Emir-i Dâd Togan, kılıcını çekip Köpek'in peşine düştü. Sâdeddin Köpek, can havliyle kendisini sarayın şaraphanesine attı. Çok kötü yaralanmış olan Köpek'i Emir Hüsameddin Karaca ve Emir-i Dad Togan yetişmeden evvel şaraphane görevlileri tarafından bıçak, kılıç ve gürzlerle saldırarak onu paramparça etiler.
Sayfa 215 - Selenge Yayınları
Sadeddin Köpek, Anadolu Selçuklu saltanatını ele geçirebilmek ve meşruluk kazanmak için kendi ailesinin haysiyetini ayaklar altına almış, kendisinin Sultan I. Gıyaseddin'in gayr-ı meşru oğlu oldugunu iddia etmişti.
Sayfa 213 - Selenge Yayınları
Reklam
Sadeddin Köpek'in, iktidarını artırma hırsıyla devletin önde gelen beylerini asılsız dedikodularla tasfiye etmesi, devlet ve halk nezdinde ona karşı şiddetli bir nefretin uyanmasına neden oldu.
Sayfa 212 - Selenge Yayınları
Recm cezası
Sadeddin Köpek, şehzadeleri Burgulu (Ulubor) kalesine bırakıp dönerken Akşehir'de Köpek'in muhbirleri, Taceddin'in Ankara'ya gelince Harput melikinin çalgıcı ve şarkıcıların arasından bir cariyeyi satın almadan onunla gayr-i meşru münasebetlerde bulunduğunu söylediler. Bunu fırsat bilen Köpek, derhal zina yapan kimse için recm (taşla ôldürme) cezası lazım geldiğine dair bir fetva aldıktan başka, sultandan da gereğinin yapılması için bir ferman aldı. Bu emirleri yerine getirmek için derhal Ankara'ya giden Köpek, şehrin din adamları ve ileri gelenlerin huzurun da elindeki hükümleri okudu. Bunun üzerine Taceddin şehrin meydanına getirilerek recm cezasıyla cezalandırıldı ve sonra da bütün malları ve serveti Sadeddin Köpek tarafından müsadere edildi.
Sayfa 211 - Selenge Yayınları
Sultan II. Gıyaseddin saltanatının ilk yıllarında Anadolu Selçuklu Devleti'nin iç politikasını iki önemli faktör belirlemiştir. Bunlardan biri Sadeddin Köpek'in iktidar tutkusunun yol açtığı pervasızca tasfiye hareketleri, diğeri ise yine Köpek'in devlet içerisinde estirmiş olduğu terör neticesinde zayıf duruma düşen devlet otoritesine karşı Babailer ayaklanmasıdır.
Sayfa 209 - Selenge Yayınları
Sadeddin Köpek'in saltanatı ele geçirmek için başvurduğu oyun
Sadeddin Köpek'in kökeni ile ilgili kesin bir bilgi yoktur. Fakat o, özellikle Anadolu Selçuklu tahtını ele geçirmek ve sultan olmak, bu bağlamda kendisini meşru kılmak için Selçuklu soyundan geldigini iddia etmiştir. Öyle ki Sadeddin Köpek'in annesi Şahnaz Hanım Konya'nın ileri gelen saygın ailelerinden birinin kızıydı. Oldukça erkili bir güzelliğe sahipti. Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev, bir rastlantı sonucu bu kızı görmüş ve aşık olmuştur. Kızın büyük annesi ata aracılık ederek sultan ile kızı buluşturmuştur. Bundan sonraki görüşmelerden sonra kız hamile kalmış, bunun üzerine kurnaz büyük anne, kızı hemen Konya eşrafından birinin oğlu ile evlendirmiştir. Kız evlendiğinde iki aylık hamileydi. Böylece Sadeddin Köpek'in annesi evlendikten yedi ay sonra dünyaya gelince kadının büyük annesi tekrar devreye girerek torununun kocasına Sadeddin Köpek'in yedi aylık olduğunu söylemiştir. Güya Şahnaz Hanım'ın beyi Sultan I. Gıyaseddin'in oğlu Sadeddin'i kendi oğlu gibi büyütmüştür. Büyük anne, ölmeden evvel bu sırrını torunu Sadeddin Köpek'e anlatmıştır.
Sayfa 208 - Selenge Yayınları
Anadolu Selçuklu tarihinde ilk olarak Sultan I. Alaeddin Keykubad döneminde adını duyduğumuz Sadeddin Köpek'in nesebi ve kökeni hakkında dönemin kaynaklarında kesin bir bilgi mevcut değildir. Fakat çağdaş araştırmacılar, Sadeddin Köpek'in büyük bir ihtimalle Türk olmadığı, devşirme yolu ile saraya alınarak gulamhane de Türk-Islam terbiyesi ve eğitimi ile yetiştirilmiş, göstermiş olduğu performans neticesinde orduda emirlik gibi önemli kademelere yükselmiş bir gulam olduğu kanaatindedirler.
Sayfa 208 - Selenge Yayınları
65 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.