En Eski Hayati Yolcu kitaplarını, en eski Hayati Yolcu sözleri ve alıntılarını, en eski Hayati Yolcu yazarlarını, en eski Hayati Yolcu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yazarımızın edebiyat denemelerinden oluşan kitabımız yüzseksenüç sayfadan altı bölümden oluşuyor.
.
.
.
SA‘DÎ-i ŞÎRÂZÎ, Ebû Muhammed Sa‘dî Müşerrifüddîn (Şerefüddîn) Muslih b. Abdillâh b. Müşerrif Şîrâzî (ö. 691/1292), Fars edebiyatının en büyük şairlerinden biridir. Sünni bir alim ve sufidir.
.
.
.
Gerek kendi eserlerinden gerekse ondan bahseden kaynaklardan Hicaz, Şam, Lübnan ve Anadolu’ya gittiği anlaşılmaktadır. Ancak eserlerinde ve özellikle Gülistân’da Kâşgar, Doğu Türkistan, Belh, Sûmenât, Mısır, Habeşistan, Ermenistan, Çin vb. yerlere gittiğine dair bilgilerin ve bu çerçevede anlattığı hikâyelerin tarihî hadiselerle örtüşmemesi sebebiyle bunların şairane hayal ürünü olduğu ileri sürülmektedir.
.
.
.
Ünlü mütefekkir ve mutasavvıf Sadi, 1292 yılında doğduğu şehir olan Şiraz’da gözlerini hayata yumarken onun çok sevdiği papağanını da bir daha gören olmadı; zira o da Sadi gibi göğe yükselmiş, cennetteki Tûbâ ağacının dalını kendine yurt bilmişti. Orada, ustasının tasavvufî idealizmini, didaktik öğretilerini, lirik şiir ve ibretli öykücüklerini hemcinsleri vasıtasıyla dünyadakilere ustası Şirazî’nin dilinden anlatmayı sorumluluk bildi. Zira bu kitap; yolcuya rehber, âşığa amber, hak arayana doğru yol olup, şükür bilmeze rıza kapısı, dertliye şifa yakısıdır. Derdine şükret ey pir; zira bu kederler gönlüne can verecek ışık yüklü pervanelerdir
.
.
.
Bugün sizlere ağustos ayının sonunda okuduğum kitaptan bahsedeceğim.İki gencin (Ekmel ile Minel) hikayesi.
.
.
Ekmel savaştan kaçıp Halep'ten ülkemize gelen kitap satan kitaplara aşık bir genç. Minel ise üniversiteyi yeni kazanmış bir öğrenci. Bu ikili arasında geçen hüzünlü bir aşk hikayesine tanık olacağız. Ekmelin hüviyet yoksunluğu çekmesi Minel' in ise ailesine karşısına alması sonrasında gelen trajik olaylar.
.
.
Sonuç olarak duygusal aynı zamanda maneviyat kokan bir kitaptı diyebilirim.En çok hoşuma giden Ekmel karakterinin kitapların diliyle konuşması ve bölüm sonlarındaki özlü sözler.Hayati hocam kaleminize sağlık diyorum.Herkese keyifli okumalar...
"Peki, neden bu kadar acı dolusun, ey denizlerin hâkimi? Ey, Hümeyra... Mezardaki uykun ne kadarda ağır, ne vakit uyanıp o şeker sesinle şakıdığın nağmelerin çınlatacak kulaklarımı..."
"Henüz tanışıklığımızın ilk anından itibaren özlerimiz öylesine uyuşmuştu ki; bu durum evvele dayanan bir yakınlık, beraber edinilen hatıralar, onun kalbinde silinmeyecek bir iz bırakmıştı."