Hayrat Neşriyat İlim Araştırma Heyeti

Bediüzzaman Said Nursi ve Hayru'l-Halefi yazarı
Yazar
Çevirmen
9.3/10
50 Kişi
153
Okunma
20
Beğeni
1.581
Görüntülenme

Hayrat Neşriyat İlim Araştırma Heyeti Sözleri ve Alıntıları

Hayrat Neşriyat İlim Araştırma Heyeti sözleri ve alıntılarını, Hayrat Neşriyat İlim Araştırma Heyeti kitap alıntılarını, Hayrat Neşriyat İlim Araştırma Heyeti en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şüphesiz ki Allah, zerre kadar haksızlık etmez. (Çok) küçük bir iyilik bile olsa, onu kat kat artırır ve tarafından (pek) büyük bir mükafat verir. Nisa/40
Sayfa 84
فَمَا بَكَتْ عَلَيْهِمُ السَّمَاءُ وَالْأَرْضُ وَمَا كَانُوا مُنْظَرِينَ Bunun üzerine onlara, ne gök ne de yer ağladı! (Onlar) mühlet verilen kimseler de olmadılar! ...,.........,........, "“Şu âyet, mefhûm-ı muvâfık (doğrudan ifâde ettiği ma‘nâ) ile şöyle fermân ediyor: ‘Ehl-i dalâletin ölmesiyle, semâvât ve zemin (gökler ve yer) onların üstünde ağlamıyorlar.’ Ve mefhûm-ı muhâlif (karşı ma‘nâ) ile delâlet ediyor ki: ‘Ehl-i îmânın dünyadan gitmesiyle, semâvât ve zemin, onların üstünde ağlıyor.’ Yani, ehl-i dalâlet (kâfirler) , mâdem semâvât ve arzın vazîfelerini inkâr ediyor. Ma‘nâlarını bilmiyor. Onların kıymetlerini iskāt ediyor (düşürüyor) . Sâni‘lerini (yaratıcılarını) tanımıyorlar. Onlara karşı bir hakāret, bir adâvet (düşmanlık) ediyorlar. Elbette semâvât ve zemin, onlara ağlamak değil, belki onlara nefrin, yani bedduâ ederler ve onların gebermesiyle memnûn olurlar. Mefhûm-ı muhâlif ile der: ‘Semâvât ve arz, ehl-i îmânın ölmesiyle ağlarlar.’ Zîrâ ehl-i îman ise; çünki semâvât ve arzın vazîfelerini bilir. Hakîkî hakîkatlerini tasdîk ediyor. Ve onların ifâde ettikleri ma‘nâları îmân ile anlıyor. ‘Ne kadar güzel yapılmışlar, ne kadar güzel hizmet ediyorlar!’ diyor.” Kaynak (Sözler, 32. Söz, 300-301)" -Sure Duhân, Ayet 29
Reklam
Hem kim bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah'dan mağfiret dilerse, Allah'ı Gafur (Çok bağışlayıcı), Rahim (Çok merhamet edici) olarak bulur. Nisa suresi/110
Ey iman edenler! Allah'ı çokca zikredin! Ve onu sabah akşam (beş vakit namazda) tesbîh edin.
Ahzâb suresi 41-42
وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ ۖ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ ۖ فَلْيَسْتَجِيبُوا لِي وَلْيُؤْمِنُوا بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ (Habîbim, yâ Muhammed!) Kullarım sana benden sorarsa, şübhe yok ki ben (onlara) pek yakınım. Bana duâ ettiği zaman duâ edenin duâsına cevab veririm; öyle ise (onlar da) benim (rızâm) için (da‘vetime) icâbet etsinler ve bana îmân etsinler; tâ ki hak yolu bulsunlar. -Sure Bakara, Ayet 186
Sayfa 7 - Hayrat neşriyatKitabı okudu
Andolsun ki, eğer onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, mutlaka "Allah" diyeceklerdir. Deki: " Hamd Allah'a mahsustur." Fakat onların çoğu bilmezler.
Lokman suresi 25
Reklam
501 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.