Hekimoğlu Süleyman Özcan Gönderileri
Hekimoğlu Süleyman Özcan kitaplarını, Hekimoğlu Süleyman Özcan sözleri ve alıntılarını, Hekimoğlu Süleyman Özcan yazarlarını, Hekimoğlu Süleyman Özcan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Olaya Gelll
İki koyun için geçmişte on altı adam öldürülmüş ve o iki koyun için katliamlara sebebiyet veren x şahıs bu sefer barış için yüz koyunu kesmiş ve cehaletin boyutunu kendi tutarsızlığıyla ortaya koymuştur.
Sayfa 106Kitabı okudu
Çözümde gelinen noktayı anlamlandıran bir diğer konuda şu; Başbakan recep tayyip Erdoğan'ın başbakan değilken ve ak parti kurulmamış iken Kürt sorununa değindiğini ve çözülmesi yönünde irade beyan ettiğini yaptığım araştırmalarda gördüm. Bu sorunun çözüleceğini konusunda ümidim daha da arttığı bu belgeler, Başbakan'ın kaos halini almış Kürt sorunuyla ilgili samimiyetinin eskiden beri var olduğunu ortaya koymakta. Bu yüzden Başbakan Erdoğan iktidarda iken bu sorunun çözümünü daha da hızlandırmalı Ve her iki millet birbirlerine barış karanfili uzatmalı.
Sayfa 22
12 Eylül'den sonra da Kürtler Kürt kimliğini ortaya çıkmamışlardır; örneğin 1991 deki körfez Savaşı sonrasında devletin resmi televizyon kanalı TRT Kürt demektense, haberlerde "Iraklı etnik gruplar" deyimini kullanıyordu.
Sayfa 18
inkar etme çabaları..komik geldi fakat gülmedim.
Kürt kimliğine yönelik hareket özellikle, 12 Eylül darbesi sonrasında artmıştır; açık yerlerde kürtçe konuşulması sıkı bir şekilde yasaklanmış ve Kürtlerin "Dağ Türkleri" olduğu iddia edilmiştir. Asimilasyona yönelik olan ve bilimsel temeli bulunmayan bu idda T.C. Genelkurmay Başkanlığı tarafından desteklenmiş, bu kurum tarafından bastırılan "beyaz kitap"ta şu açıklamayı yer almıştır.
"dağların yüksek kısımlarında, tepelerde yaz kış erimeyen karlar vardı. Güneş açınca üzerleri buzlaşan camsı parlak bir tabaka ile örtülürdü karın yüzün.üstü sert, altı yumuşak olurdu. Bu karın üstünde yürüyünce, ayağın bastığı yer içeriye çökünce 'kırt,Kürt" diye ses çıkarırdı. Doğulu Türkmenleri, Kürt denmesinin nedeni buydu. Bölücülerin Kürt dedikleri, yüksek yaylalarda, karlık bölgelerde yaşayan türklerin karda yürürken ayaklarından çıkardıkları sesin adıydı aslında.
Sayfa 18
Cumhuriyetin ilanından sonra Kürt kimliği reddedilmiş, özellikle 1930 lar ve 1960 larda Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı bölgelerde bulunan kürtçe isimli bir çok yerleşim birimi ve coğrafi öğenin ismi değiştirilmiş, kürtçe isimlerin yerini Türkçe isimler almıştır. Bunun dışında kültürel alanda da değişiklikler yapılmış, örneğin Osmanlı metinleri çağdaş türkçeye çevrilirken veya kullanılırken bu metinlerde geçen Kürdistan, Kürt gibi sözcükler yok sayılmış, Metin'den çıkarılmış, Kürt kökenli bir çok tanınmış Osmanlı vatandaşının kökeninin Türk olduğu öne sürülmüştür. Kürt dilinden, kürtçe isimleri, Kürt folklorüne kadar kültürün bir çok alanında yasaklar konmuştur.
Hmm .. Yakın tarihte aklıma bişey geliyor
Bizim devletimiz acaba 20 Mart 1950'de imzaladığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ne kadar bağlı kaldı?
Sayfa 8
Şunu bilmeliyiz ki, bugünün küçük sorunları yarının büyük sorunları olabilir.
Dünden Bugüne Türkiyenin Sorunları