Biz, eli nasırlı, ayağı çarıklı, toprağın özünü tırnaklarıyla sökmesini ve icabında bu topraklar için ölmesini bilenlerin çocuklarıyız. Biz, lâfa, hayale ve işe yaramayan bilgiye gülüp, dudak büküp, kırık kazmasıyla dağları delmesini bilenlerin çocuklarıyız. Biz, bütün zalim tabiat kuvvetleri karşısında bilgisizliğin, güçsüzlüğün ne demek olduğunu kitaplardan, nutuklardan değil anamızın yaş akan gözünden, çaresizlikten ölen kardeşimizin yüzünden, pazara giden ineğimizin geri dönmeyişinden, soframızdaki ekmeğimizin eksilişinden öğrendik. Onun için tabiatın bütün yıldırıcı kuvvetlerine düşmanız. Bize düşman olanlarla harp ediyoruz, edeceğiz ve muhakkak yeneceğiz. Köylü olarak doğduk, köycü olarak öleceğiz.