Hüseyin Hakan

her şey çıldırmamak ve huzursuzluğa deva için

Yazmasa çıldıracak yazarlardan mısınız; yazmasanız ne yapardınız?

Hüseyin Hakan Kesinlikle çıldırırdım. O kadar huzursuzum ki.

Eda

Söyleşiden kesitler-5- bir ben var da bende hepsiden bir parça

Hangisi sen (roman kahramanı)olurdu?

Diğer Alçaklar Gibi Kanlı Topraklar romanındaki Kantarcı Mustafa gibi bir hayatımın olduğunu, bu yüzden iki sene öncesine kadar onun gibi ehil, kuralcı, fazla mütevazı, vur ekmeğine başını al bir hayat yaşadığımı hatırladığımdan iki sene öncesine kadar onu kendime yakın hissederdim. Rahatsızlık duya duya. Ama zamanla yaşadıklarım, çıkardığım dersler sayesinde aynı romanın Topal Nuri'si gözüme daha haklı gelmeye başladı. Bilenler bilir, Nuri kurnaz, kendisini yedirmeyen, egosu kıvamında bir karakter. Yine de ne Nuri ne de Mustafa tamamen yakın hissettiğim karakterler olmadı. Raskolnikov'un adalet tartışmasındaki duruşu özellikle okuduğum dönemde onu kendime yakın bulmama sebep olmuştu, fakat sonradan fark ettim ki Dostoyevski'nin hayattan tokat yiyip hınçlanan tüm karakterleri biraz da olsa hepimize yakın zaten. Yerlatı Adamı başkalarının gözünde bir sinek kadar değeri olmayandır mesela, e hangimiz böyle bir dönem yaşamadık ki? Ya da Golyatkin yeraltında kaybolmak ister. Ortadan kaybolma hissi hepimize uğramaz mı? Oğuz Atay'ın karakterleri de bir dönem çok yakındı, ne zaman Kafka okusam onun zamana direnen karakterleri de böyle. Ama henüz tamamen bu karakter bana yakın diyebileceğim bir isim veremem

Reklam

Eda

Söyleşiden kesitler-9- Son söz okurun

Vaktiniz varsa, yazarlık süreci nasılmış, nasıl yazılırmış, arka planı nasılmış, nasıl yazarım , nasıl okumalıyım , anlatılan hikayeyi merak edenler okusun elden ele. Her türlü yazmak ve yazarlık konusunda 5n1k lı oluşabilecek sorulara derinlikli cevaplarda hediye ayrıca. Ben bu söyleşiyi okurken kitaphaber.com.tr/yeni-kitap-soyl... söyleşinin içinde kendimi hissettim. Anlatılan hikaye beni kendine inandırdı. Okumaların ve ilgi alanlarının yazarın üslubunu ve düşünce dünyasını etkilediğini düşündüm. Ayrıca yazar derinlikli bir okumanın ürünü olarak, kanıtlı ve ispatlı ve hazır ve nazırken yazıyor izlenimi verdi . Birçok alanda yazıyor olmak, verilen cevaplara farklı perspektifler katmış. Sözü eline alan yazar sözünü esirgememiş, bu da var, bu da var demiş ve kendini hep sona saklamış. Yazar huzursuz olmaya devam etmeden yazsın, saklambaç oynamadan, çok sesli sesini duyarak onu okuyalım. Kafa derli toplu iken cümleler bir ahenkle akıp gidiyor, yer yer akış bozulmuş. Söylecekleri bitmeden bu maç bitmesin. Bir okur olarak okuduğum bu değerli söyleşi için @kitap_haber e yazarın çok sesliliğini çoğaltan sorularıyla

Tuba Yavuz a ve alkışın en büyüğü

Hüseyin Hakan yazar ve okur

Hüseyin HAKAN a gelsin. Kalemleri bir saat gibi işlemeye devam etsin. Güzel gelişmeler olmaya devam etsin. İstediği ve hak ettiği yerlerde görelim.

Eda

Söyleşiden kesitler 3 -yazar olma yolları- kısık sesin yükselmesi

Mahalle Mektebi - Sayı 76 (Mart-Nisan 2024)

Diğer Alçaklar Gibi Geçmişten şimdiye süreç Dönemin çığlık attıran isimlerini bir bir ağırlayıp duruyoruz. O günlerde yazar olmak istediğimi itiraf edebilirim, fakat zamanla o dünyanın içine girince tartının ayarında değişmeler oldu. Uzaktayken görülen ile içeriden yaşananlar arasında büyük farklar var. Alanlar, stratejiler, köşe kapmacalar, başka lokmalara tamahlar, cenahçılık, bizden olmayanlar, bizden olanlar ve daha birsürü şey var. Şikâyetçi miyim, elbette hayır. Fakat artık gür bir sesle hayal kurmakta zorlanıyorum. Bu üzücü bir durum.

Feride

@eslemmahir·

1ay

“Asıl mesele, karşımıza çıkan nehirden bir süreliğine kana kana su içmeme irademizin kendisi. Direncimiz. Basiretimiz.

Hüseyin HAKAN

Eda

Söyleşiden kesitler 4- tavsiye mi tavsiyenin dibi