Hüseyin Tolga Coşkuner Gönderileri
Hüseyin Tolga Coşkuner kitaplarını, Hüseyin Tolga Coşkuner sözleri ve alıntılarını, Hüseyin Tolga Coşkuner yazarlarını, Hüseyin Tolga Coşkuner yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
TBMM açılış konuşması.Şerif Bey23 Nisan 1920
Allah’ın yardımıyla ulusumuzun tam bağımsızlığı için sorumluluğu doğrudan doğruya yüklenip kendisini yönetmeye başladığını bütün cihana duyurarak Büyük Milet Meclisini açıyorum. Kutsal olarak bağlı olduğumuz bütün Müslümanların Halifesi ve Osmanlılar’ın Padişahının yabancı boyunduruğundan kurtarılmasında ve saltanatın sürekli merkezi olan İstanbul’umuz ile işgal altında ve türlü kıyım ve işkence içinde maddi ve manevi bakımdan insafsızca yok edilmekte olan zulüm görmüş bütün illerimizin kurtarılmasında bizi başarılı kılmasını Yüce Allahtan dilerim .
Sayfa 54Kitabı okuyor
Geri durursam zalime boyun eğmiş olurum. Ozaman benden sonra gelen hiçbir insan kötülüğe başkaldırmaz. İmam Hüseyin
Sayfa 124Kitabı okudu
En büyük düşman insanın kendi algısı, kendi cehaleti, kendi egosudur...
Sayfa 147Kitabı okudu
Hz. Ali'nin Katili!
Hz. Ali oğlu Hasan'a "ben ölürsem bunu da kısas olarak öldürün, halife öldürüldü diyerek Müslümanların kanlarına dalmayın, benim için ancak beni öldüren öldürülür" dedi.
Sayfa 117Kitabı okudu
Vahabilik, günümüzde selefilik olarak evrilmiş, bu kültürden gelenler Taliban olarak Afganistan'da, Işid olarak da Irak ve Suriye'de tekrar ortaya çıkmıştır
Sayfa 109Kitabı okudu
İlk Radikal Örgüt - Hariciler
Onların, inanç standardının dışında olanlar dinden çıkmıştı ve öldürülmeleri gerekiyordu.
İmam Ali de bunlara göre dinden çıkmış bir kafirdi. O kadar tutucu bir inanç sistemleri vardı ki; bir hurmayı sahibinden izinsiz yediği için, hatırlatılınca haram diye kusarak çıkaracak, içlerinden biri bir domuzu öldürdüğünde diğerleri bunu yeryüzünde karışıklığa sebep olacağını söyleyince, domuzun Hristiyan sahibini bulup özür dileyecek kadar erdemli bir davranış sergilerlerken, yalnızca "Ali Allah'a hepinizden daha yakındır" diyen bir köylüyü ve hamile karısını hunharca katledip, kadının karnını yararak cenini çıkaracak kadar cani de olabileceklerdir. Bu bir akıl ve inanç tutulması halidir.
Tıpkı; yeryüzüne Adalet getirmek için yola çıktığını belirtip, Allah büyüktür diye bağırarak insanları kameralar önünde boğazlıyan günümüzdeki gruplar gibi...
Sayfa 107Kitabı okudu
Hz. Ali ve Muaviye farkı!
Muaviye'yi 657 yılında Yaz mevsiminde büyük bir orduyla Fırat nehri kıyısında bulunan sıffin ovası'na kadar geldi ve burada ordugahını kurdu. İmam Ali'nin ordusu daha sonra geldi ve su yollarının Muaviye tarafından tutulduğunu gördü. Muaviye, Ali'nin ordusunun Fırat nehri'nden su almalarını engelledi. İlk çarpışma bu sebeple başladı ve su yolları el değiştirdi ancak muaviye'nin askerlerinin su almasına izin verildi...
Sayfa 101Kitabı okudu
Cenazesi Yerde Kalan Halife!
Hz. Osman öldürüldüğünde tarih 656 yılını gösteriyordu ve 90 yaşındaydı. Hz. Peygamberin kızı Rukiye ile evlenmişti. O ölünce diğer kızı Ümmü Gülsüm ile evlenerek peygambere iki kere damat olmuştu.
Yakışıklı, güler yüzlüydü. El yazısı çok güzel olup ilk mushafı o yazmış, Kur'an'ı ilk ezberleyen de o olmuştu.
Halifeliği yaklaşık 12 yıl sürmüştü. Halk emevilerin kötü hallerinden dolayı zaman zaman onun aleyhinde bulunmuşsa da, mazlum olarak öldürülmesi herkesi derin bir üzüntüye gark etti.
Kimse isyanın bu kerteye gelebileceğini tahmin etmemişti. İsyancıların kontrolündeki sokaklarda cenazesi 3 gün kalmış ve Hz. Ali'nin talimatıyla Medine'de ki baki mezarlığına gömülmüştü.
Sayfa 79Kitabı okudu
Danışman Terörü!
Ali, halife Osman'ın danışmanlarından biriydi. Halife, Ali'ye her zaman görüşünü sorar ve çoğu zaman da Ali ile aynı görüşte olurdu. Ancak Ali, halifenin yanından ayrıldıktan sonra araya halifenin katibi Mervan girer ve işin rengi bir anda değişirdi. Yine öyle olmuştu, halifeye arzuhal için gelen halkı Mervan kovmuştu...
Sayfa 73Kitabı okudu