Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İbn Şihab ez-Zühri

İbn Şihab ez-ZühriEl-Meğazi yazarı
Yazar
9.7/10
3 Kişi
7
Okunma
3
Beğeni
892
Görüntülenme

İbn Şihab ez-Zühri Gönderileri

İbn Şihab ez-Zühri kitaplarını, İbn Şihab ez-Zühri sözleri ve alıntılarını, İbn Şihab ez-Zühri yazarlarını, İbn Şihab ez-Zühri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zührî'nin hanımı, onun bu ilmî meşguliyetinden o kadar müşteki ve o kadar bıkmıştır ki, "kocasının etrafında döndüğü bu kitapların, eve getireceği diğer üç zevceden daha tahammül-fersa olduğunu" söylemiştir.
İbn Şihab ez-Zühri
İbn Şihab ez-Zühri
İlim lâfzı müzekkerdir. Onu hakîkî yiğitler sever demiştir.
İbn Şihab ez-Zühri
İbn Şihab ez-Zühri
Reklam
Hz Fatıma'nın Ebubekir'e Nefretle Vefat Etmesi
"Fatıma ve Abbas Resulullah'ın mirasını istemek için Ebubekir'e geldiler. Onlar, o sırada Hz Peygamber'in Fedek'ten payına düşeni, Hayber'den ona düşen hissesini istiyordular. (Allah Resulullah'a onları fatımaya vermesini emretmişti. Yani Ebubekir Fatımanın hakkını elinden aldı.) Ebubekir dedi ki: "Resulullah'ı: "Bize mirasçı olunmaz, bizim bıraktığımız sadakadır." Derken işittim. (Bu hadis sadece Ebubekir'den gelmektedir ve o güne kadar da duyulmamıştır. Kur'an birsürü peygamber'in varislerine miras bıraktığını kaydeder.) Ravi dedi ki: Fatıma, Ebubekir'i bıraktı, oradan uzaklaştı ve bu huusta, ölünceye kadar bir daha onunla konuşmadı. Fatıma ölünce Ali onu gece gömdü ve onun ölümünü Ebubekir'e de haber vermedi." Anlaşılan o ki Resulullah'ın "Onun öfkesi benim, benim öfkem Allah'ın öfkesidir." dediği kızı Ebubekir'e öfkeli bir şekilde vefat etti. Taberi Tarih'inde ve Ebil Hadid Şerh-i Nehcü'l Belağa'da Fatıma'nın Ebubekir'i Resulullah'a şikayet ettiği, Ebubekir'in keşke halife ben olmasaydım. Fatımanın öfkesi beni bulmasaydı diyerek ağladığı kaydedilir.
Sayfa 158 - Ankara Okulu
3. Halife Osmanın Gerçek Katilleri
Özet Şeklinde Bir Alıntıdır: daha önce es-Sire'de belirtildiği gibi Halkı Osmana karşı kışkırtan en büyük etkenler, Talha, Zübeyr, Aişe ve Muaviye idi. Ancak Osman öldürülüp de Hilafete Ali geçince. İstedikleri hilafet için Osman masumdu onu Ali öldürttü dediler. Aynı sözleri el-Meğazi'de de görüyoruz: "Kendilerinin (Aişe, Talha ve Zübeyr kastediliyor) de Oman meselesinde aşırı gitmelerinden dolayı tövbe etmiş olarak geldiklerini anlattılar." (ki halk onları linçlemesin) Aynı Şekilde Ali'yi de suçlamalarını şu şekilde kaydediyor: "Aişe onlarla (Talha ve Zübeyr) ikisinin dile getirdiği şey hakkında konuştu ve o ikisinin görüşlerini desteklemek üzere onlarla işbirliği yaptı." İkisinin dile getirdiği şeyden kasıt şu idi "Osman'ın mazlum olarak öldürüldüğü ve Ali b. Ebu Talib'in de bu konuda töhmet altında bırakılmasının telkini."
Sayfa 144 - Ankara Okulu
Ashap Ebubekir'i Halife Görünce Şaşırdı!
Özet Şeklinde Bir Alıntıdır: Resulullah'ın vefatından onra Halid b. Said, Yemen'den gelince Ali b. Ebu Talib ile karşılaşmış ve ona: "Ey Abdimenafoğulları işinizde (yani size ait olan hilafette) galebe mi çalındınız?" Nitekim Ebu Sufyan da Ali'nin hakkına gaspedildiğinden dolayı sinirli olduğunu biliyordu ve Ali'ye "Kureyş arasındaki en zelil hane halkı işinizde size galebe çaldı. Vallahi isteren Medine'yi at ve adamlarla doldururuz," dedi. Ali, Ebu Sufyan'ı tanıyordu ve onu hakkını almakla kandırıp kendisinin gasp etmek istediğini anladı. Bu yüzden şöyle reddetti: "Sen hala İslam'a ve ehline düşmanlık besliyorsun."
Sayfa 141 - Ankara Okulu
Ashabın Ömer'den Çekinmesi
Özet Şeklinde Bir Alıntıdır: Abdürrezzak, Ma'mer'den, o da Zühri'den, o da Kasmı b. Muhammed'den, o da Esma bint Umeys'ten şöyle dediğini rivayet etmiştir. "Yerine halife olarak Ömer'i mi bıraktın? O, elinde yetki yokken bize sert davranıyordu. Hükümdar olursa bie karşı daha zorba ve şiddetli olur. Allah ile karşılaştığında ona ne diyeceksin?" dedi. Hz. Ali hutbesinde Ömer b. Hattab hakkında der ki: "Hilafeti öyle sert ve kaba bir yere attı ki sertliği insanı derinden yaralar, oldukça kaba davranırdı. Hilafeti boyunca düştü, sürçtü. Habire özür diledi, Hilafet sahibi, huysuz bir deveye binmişe benzerdi. Öyle bir deve ki yularını çekse burnu yırtılır, yaralanırdı, dizginlerini salsa nefsini yokluğa, helake atardı." el-Cemel c.62 / el-İkdu'l-Ferid c.4 / Mecmau'l-Emsal c.1 s.197
Sayfa 137 - Ankara Okulu
Reklam
Ömer'in Şura'dakiler Hakkındaki Sözleri
Özet Şeklinde Bir Alıntıdır: "Mugire dedi ki: "Yerine halife olarak birini bırak," dedim. "Kimi?" dedi. "Osman," dedim. Ömer dedi ki: "Onun, akrabalarına düşkün olması ve onları tercih etmesinden endişe ediyorum." Mugire dedi ki: "Abdurrahman b. Avf," dedim. O da "Zayıf bir
Sayfa 135 - Ankara Okulu
Hilafet Seçinimdeki Fitneler
Özet Şeklinde Bir Alıntıdır: Ömer b. Hattab yaptığı işin ne kadar bozuk olduğunu biliyordu. Kendi çıkarlarını düşünerek Ebubekir'i halifeliğe atamaya çalıştı. Ve alelacele bu işi yaptı. O kendi yaptığı bu işi başkaları da yapmasından korktu ve şöyle dedi: "Her kim, Müslümanlardan birine istişare olmaksızın biat ederse ne biat edene ne de edilene uyulur. Her ikisi de kendi kendilerini aldatarak ölüme maruz bırakmamaya dikkat etsinler." "Her kim kendi ya da başkasının halifeliğine Müslümanların istişaresi olmaksızın çağrıda bulunursa size sadece onu öldürmek helal olur." (Ömer b. Hattab da istişare olmadan başa geldi ve dediği gibi öldürüldü.)
Sayfa 132 - Ankara Okulu
Resulullah'ın Ölüm Anı
Özet Şeklinde Bir Alıntıdır: "Resulullah'a ölüm gelince, o esnada evde Ömer b. Hattab'ın da ararlında bulunduğu bazı kimseler vardı. Hz Peygamber şöyle dedi: "Bana yazı malzemesi getirin de kendisinden sonra aspmayacağınız bir yazı yazayım." Ömer dedi ki: "Şüpheiz ki ağrısı Resulullah'ı galebe çalmıştır. Yanınızda Kur'an vardır, Kur'an bize yeter." Bunun üzerine ev halkı ihtilafa düştü ve tartıştılar. Onlardan bazıları "Yazı malzemesini getirin de Resulullah sizin için kendisinden sonra sapmayacağınız bir şey yazsın," dedi. Bazıları Ömer'in dediğini söyledi. Reulullah'ın yanında anlaşmazlık ve boş özler artınca Resulullah: "Kalkınız!" dedi. Ubeydullah dedi ki: İbn Abbas şöyle diyordu: "En büyük felaket, Resulullah ile onlar için yazacağı bu yazının araına engel olan ihtilaf ve gürültüleriydi." İş Odur Ki: Resulullah Buhari'de nakledilen bir hadiste buyuruyor ki: "Benden sonra ümmet fesada düşecek ve ihtilaf çıkacaktır." Buhari'deki bu hadisteki fesadın sebebi Ömer b. Hattab'ın bu davranışı olmalıdır. Resulullah'ın buyruğundan anlaşılıyor ki eğer bu vasiyet yazılsa idi ihtilaf olmayacaktı. Resulullah'tan sonra Ümmetin ihtilaf ettiği tek şey sonraki halifenin kim olacağı idi. Bunun delili yine el-Meğazi'de Ömerden gelen şu sözdür: "Bu biat vesilesiyle olası fitnenin..."Ben diyorum ki Gadir-i Hum'un tescilinden korktu ve Resulullah'ı susturdu.
Sayfa 127 - Ankara Okulu
Tarih Nasıl Tahrif Edilir
Özet Şeklinde Bir Alıntıdır: Aişe dedi ki: "Hz Peygamber, bir eli Fadl b. Abbas'ın üzerinde diğer eli de başka birinin üzerinde olarak evden çıktı. Hastalığın verdiği bitkinlikten, ayaklarını sürüklüyordu. Ubeydullah dedi ki: Bunu İbn Abba'a anlattım, o da bana "Aişe'nin ismini söylemediği adamın kim olduğunu bilioyr musun? O, Ali b. Ebu Talib'dir. Fakat Aişe, ondan hoşnut değildi," dedi." Olay Şudur Ki: Hz Resulullah, Ali'nin kucağında vefat etmiş olması herkesçe bilindiği halde. Yalan hadis uydurarak benim koynumda vefat etti demiştir. Daha sonraları Muaviye ile ters düşünce (Onun kardeşi Talha'yı öldürdü ve Hilafet şansını ele geçirdi.) de Ali'nin koynunda vefat etti demiş ve gerçeği itiraf etmiştir. Kendi dilinden gelen hadisler dahi birbiri ile çelişmektedir.
Sayfa 121 - Ankara Okulu
Reklam
Resulullah'ı Anlamayan Ashap
Özet Şeklinde Bir Alıntıdır: "Ravi dedi ki: Daha sonra Osman b. Affan, İbn Ebi Serh'i getirdi. "Ey Allah'ın Resulü! Onun biatini al," dedi. Hz Peygamber ondan yüz çevirdi, sonra diğer taraftan yine geldi, Hz Peygamber ondan yine yüz çeivrdi, sonra yine geldi ve "Ey Allah'ın Resulü Onun biatini al," dedi. Onlar biat edip gittikten sonra Resulullah şöyle dedi: "Biriniz kalkıp onu öldürecek diye ondan yüz çevirdim." Ensardan biri şöyle dedi: "Ey Allah'ın Elçisi! Bana işaret etseydin ya!" Hz Peygamber de: "Peygamber, işaret ederek adam öldürtmez," dedi. Hz Peygamber işaretle öldürtmeyi ihanet gibi görmüştü." İş O'dur ki: Bu rivayet farklı tarihi kaynaklarda da geçmektedir. Orada işaret etseydin öldürürdüm diyen kimse. Ebubekir'dir, daha sonra çadıra Ali b. Ebu Talib gelir ve olanları öğrenir. Der ki: "Eğer burada olsaydım Resulullah kafasını çevirdiği an onu öldürmüş olurdum."
Sayfa 80 - Ankara Okulu
Ashab'ın Fikirlerinden Rahatsız Oluşu
Özet Şeklinde bir alıntıdır: "Hz Peygamber ashabıyla, onlarla savaşma konusunda istişare etti.- Ebu Bekir ayağa kalktı ve ona kendi fikrini sundu. Hz Peygamber oturmasını emretti. Sonra ashap tekrar istişarede bulundu. Bunun üzerine Ömer ayağa kalktı ve ona kendi fikrini sundu. Hz Peygamber onun da oturmasını emretti. Sonra ashap ile tekrar istişarede bulundu. Bunun üzerine Sa'd b. Ubade ayağa kalktı ve şöyle dedi:: "Ey Allah'ın Elçii! Bugün, gönüllerimizdekini öğrenmek amacıyla bizi sınıyor gibisin. Nefsim elinde olana and olsun ki sen deveni mahmuzlayıp Yemen'in en uzak yerinde olan Birkü'l-Gimad'a kadar sürsen biz de seninle beraber oluruz." Resulullah sabır ve savaş üzerine ashabını hazırladı ve ashabından bu (Sa'd b. Ubade'nin) tavrı görmekten dolayı sevindi. Rivayetten anlaşılan şudur ki: Ebubekir ve Ömer'in önerileri ve konuşmaları Resulullah'ı sevindirmemiştir. Resulullah Sa'd'ın verdiği cevabı alana kadar istişareye devam etmiştir. Nitekim Taberi'nin Tarih'inde Resulullah'ın Ebubekir ve Ömer'in sözlerine sinirlendiği kaydedilmiştir (c.2 s.140 : İbn Mesud'dan naklen). Ancak Sa'd'ın sözü onu sakinleştirmiş ve tatmin etmiştir.
Sayfa 53 - Ankara Okulu
Tarih Nasıl Tahrif Edilir.
Özet Şeklinde Bir Alıntıdır: Hudeybiye metnini yazan kişinin Ali b. Ebu Talip olduğu su götürmez bir kabuldür. Daha önceki Muaviye ve Sıffin savaşı adındaki 5 bölümlük yazımı okuyanlar bu tahriflere örnekleri görebilirler. Konumuza gelelim. Abdürrezzak şöyle dedi: Ma'mer bize haber verdi ve şöyle dedi: "Hudeybiye günü antlaşma metnini yazan kişi Zühri'ye sordum, güldü ve "O, Ali b. Ebu Talib'dir." dedi. Eğer sen şunlara-Ümeyyeoğullarına- sorsaydın sana "Osman" derlerdi," dedi."
Sayfa 47 - Ankara Okulu
Muaviye'nin İmansızlığı
Özet Şeklinde Bir Alıntıdır: Mütehine suresinin 10. ayeti nazil olunca "...Kafir kadınları nikahınızda tutmayın..." Ömer b. Hattab şirk döneminde nikahladığı iki karısını boşadı. Ardından bunlardan biriyle Muaviye b. Ebu Süfyan, diğerleriyle de Safvan b. Ümeyye evlendi. İbn Kesir Tefsirinde/Tarihinde Muaviye hakkında diyor ki: "O vahiy katibi idi" İbn Sa'd Tabakat'ında diyor ki: "O en başından iman etmişti. Ama mekkenin fethinden sonrasına kadar imanını sakladı." Çelişki şudur ki: O kafir bir kadınla evlenmişken, nasıl vahiy katibi veya imanlı bir kimse olabiliyor. Çelişki şudur ki: Bir kişi nasıl hem vahiy katibi olup. Hem de imanını gizli tutup Resulullah'la görüşmeye biliyor. İşin aslı şudur ki: O mekkenin fethinden sonra. İslam tüm çehreyi kuşatınca kendini iman etmek zorunda hissetmiş ve öyle iman etmiştir. Menfaatperestliği yüzünden uzun sürmeden de dinden çıkmıştır.
Sayfa 46 - Ankara Okulu
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.