Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İbrahim Balaban

İbrahim BalabanŞair Baba ve Damdakiler yazarı
Yazar
7.7/10
9 Kişi
25
Okunma
5
Beğeni
1.451
Görüntülenme

İbrahim Balaban Sözleri ve Alıntıları

İbrahim Balaban sözleri ve alıntılarını, İbrahim Balaban kitap alıntılarını, İbrahim Balaban en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir lokma ekmektir düşleri, özgürlüğünü yitirenlerin. Karıncanın, kendinden büyük yük taşıması güç gösterisi değil. Arının bal yapması, insana armağanı mı sanki? Kurdun kuzuyu kapması, canavarlık mı? «Kuşun özgürlüğü uçtukça büyür» demişler. Özgür canlılar ekmeğini taştan alır. Ya tutsak olanlar?
Sayfa 159 - Cem Yayınevi, 1968
Zamana zaman katmak, mapuslara göredir. Suya «remil» atmak mapusların bir derdi. Duvarda düş görmek, ninnisi mapusların. Kahve fincanında başlar ümitler. Aynanın içinden geçer, yabansı öyküler. Yabansı görüntüler belirir düz duvarda. Oynayan düşleri alır içine ayna. Mapushane aynası gösterir mapusları.
Sayfa 86 - Cem Yayınevi, 1968
Reklam
Nazım Hikmet:
« Yıldızlara bak! Şu sabah yıldızı. Samanyolu kaybolmak üzre. Ne zaman yıldızlara baksam, tutsaklığımı daha çok duyarım içimde. »
Sayfa 220 - Cem Yayınevi, 1968
Âşe Ananın dudaklarında, doyulmadık bir sevginin, yarım kalan ifadesi okunuyordu.
Sayfa 214 - Cem Yayınevi, 1968
Al gözüm seyreyle der gibi bahar...
Sayfa 265 - Cem Yayınevi, 1968
Kelepçeyi madalya, zinciri köstek edip taşıyanları gördüm... Ve taşıdım. Bunun çilesini çektim yaşantılarımla... Şimdi ben bir iz düşüreceğim; zincir, kelepçe üstüne. İşte kara bir perde geriyorum önünüze... Düşlerim hiyeroglif...
Sayfa 5 - Giriş bölümünden; Cem Yayınevi, 1968
Reklam
Çıraklığa kabul edildiğim gün, o saat ve o anda utanmasam; "Yaşasın Tutsaklık!.." diye bağıracaktım. Dünyada benden başka hiçbir öğrenci, cezaevini mekân tutup da dünyanın en büyük şairi Nâzım Hikmet'i hoca olarak bulmamıştır.
Şair Baba : «Alnının teriyle geçinenlerin şairiyim ben! Sizin hepinizin yaşantılarınızı koymak istiyorum şiirlerime...Sen de, resimlerine kendi yaşantılarını alırsan, o zaman ressam olursun. Kestane gibi mozalağını unutma! »
Sayfa 185 - Cem Yayınevi, 1968
21.yüzyılda da farklı değil, ne yazık ki...
Yirminci yüzyılın hastahanesi, şuracıkta öyle yakın... Ve öylesine uzaktı ki, oraya ulaşmak için, daha çoook ölecektiler.
Sayfa 187 - Cem Yayınevi, 1968
"İnsanlar, duyduk duymadık demeyin, insanlar! İyiyi ve güzeli, çalışan insanları ve baskı altında tutulan aydınları savunmak için, Türkçe konuşabilmek için silahımı çekiyorum! İnsanlar beni kınamayın! Silahsızların silahını, ben de kullandım diye. Ne yapayım, ÖLÜM'ü silah gibi kullanmaktan, KENDİMİ fişek yerine koymaktan başka, çarem yok! Biliyorum kavganın en kolayı bu. Ama karşı koymanın son çaresi. Bir daha yeni baştan, hep beraber..."
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.