Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İbrahim Ethem Ay

İbrahim Ethem AySinan Bey'in Hipnozu yazarı
Yazar
7.7/10
3 Kişi
15
Okunma
1
Beğeni
425
Görüntülenme

İbrahim Ethem Ay Gönderileri

İbrahim Ethem Ay kitaplarını, İbrahim Ethem Ay sözleri ve alıntılarını, İbrahim Ethem Ay yazarlarını, İbrahim Ethem Ay yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Necip Fazıl Kısakürek, İstanbul’da vapurla karşıya geçerken bir yandan da oturduğu yerde gazetesini okuyormuş. Tam bu sırada, tanımadığı ama kendisini tanıyan biri yaklaşıp ‘Üstat, geçenlerde gazetede yazmışsınız peygamberler hakkında. Peygamberlere ne gerek vardı ki?’ diye sormuş. Merhum hiç istifini bozmadan ve başını gazeteden dahi kaldırmadan, ‘Madem öyle, neden vapura bindin ki? Karşıya yüzerek geçsene!’ demiş.
Reklam
96 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
YILBAŞI 1984 / İBRAHİM ETHEM AY Ahh eskiler ahh... Okurken kendimi dönem dizilerinde ya da o anlara aitmiş gibi hissettim . Peki kitabımızın kapağı da zaten o nostaljiyi yansıtmıyor mu ? Kapaktaki esintiler kesinlikle kitabın öykünün hakkını vermiş . Peki ne anlatıyor?? Kitabımızda Hamit , Kenan ve Bade karakterlerimiz Hamit ,babasının onu
1984 Yılbaşı
1984 Yılbaşıİbrahim Ethem Ay · Sumru Yayınevi · 20206 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
SİNAN BEYİN HİPNOZU/ İBRAHİM ETHEM AY Evet güzel bir yorum ile geldim. Şimdi kitabımızda hipnoz o kadar güzel işlenmiş ki hem merak duygunuzu perçinliyor hem de sizi içine çekiyor. Ekrem ve Yusuf bir yandan da Sinan Bey ve oğlu Ozan ... Şimdi Ekrem ve Yusuf kardeşler ve annelerini kaybedince Ekrem okuyup bir meslek sahibi olmak için çabalamakta. Yusuf ise tam tersi başı beladan eksik olmayan bir cins .Ekrem dediğini yapıp üniversiteyi kazanıyor ve psikolog bölümünü okumak için yola çıkıyor . Ekrem tutuluyor bir de sevdaya adı Dicle ama güvensizlik onun için o kadar zor ki... Yusuf ise hala aynı tabi malesef ... Sinan Bey ise hipnoz yöntemi ile bir çok hastaya şifa olmuş bir adam .Oğlununda kendi izinden gitmesini istiyor oğlu da psikolog olmak için ilk aşama olan üniversitesini kazanıyor . Peki Ekrem ve Ozan 'ın yollari nasıl kesişiyor? Sinan Bey okumadan bu hipnoz olayını nasıl halledebiliyor ? Peki Ekrem Dicle "ye güven problemini anlatacak mı ne yapacak ? Hipnozu bol güzel bir serüvendi. Yazarın kalemine sağlık . @cinar_konsepttasarimlari moderatörlüğünde @dribrahimethemay kaleminden
Sumru Yayınevi
Sumru Yayınevi
tarafından basılan #sinanbeyinhipnozu 'nu okuduk.
Sinan Bey'in Hipnozu
Sinan Bey'in Hipnozuİbrahim Ethem Ay · Sumru Yayınevi · 20188 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Galatasaray Liseli üç genç olan Bade, Kenan ve Hamit' in 1960 lardan başlayıp 1980 lere kadar uzanan hikayelerine konuk oluyoruz. Kenan ve Bade üniversitede gizli bir teşkilata üye olurlar. Sonradan aralarında Hamit' te katılır. Birçok protesto, eylem ve boykotlara katılırlar. 12 Eylül öncesi yaşanan siyasi çatışmalar, öğrenci eylemleri, aşk, dostluk, ihanet ve daha nicesine anlatan bir dönem kitabı. Yazarın sürükleyici bir anlatım tarzı var. Kısacık bir kitap. Rahatlıkla çayınıza kahvenize eşlik edebilir.
1984 Yılbaşı
1984 Yılbaşıİbrahim Ethem Ay · Sumru Yayınevi · 20206 okunma
Samanlıkta iğne aramak zordur ama samanlıkta terlik ararken iğne bulmak daha zordur.
Reklam
"İspiyonculuk ibnelikten kötüdür." derler bizim orada. İbnelik iki kişiyi yoldan çıkarır,ispiyonculuk bütün bir orduyu birbirine kırdırır.
Oysa hayat, insanlara saçma görünen şeyleri zamanla kabul ettirme konusunda ustadır.
Hayatta kimi zaman her şeyin yolunda gidiyor olması,bir anda hiç bir şeyin yolunda gitmeyeceği bir dönemin habercisi olabilir..
Çoğu zaman hayal kurmak , o hayalin gerçekleşmesinden daha güzel şey.
Reklam
Hayat, insanlara saçma görünen şeyleri zamanla kabul ettirme konusunda ustadır.
İnsan yaşlandıkça dünyaya daha çok kök salmak istiyor. Çocukları büyüsün, torunları olsun, onlar da hemen çoğalıp yayılsın istiyorlar. Böylece kendilerini ölümsüz hissedecekler.
Göremeyeceğimiz kadar küçük şeyler, hayatımızda öyle büyük değişiklikler yapıyor ki beş dakika ötemizi tahmin bile edemiyoruz böyle zamanlarda. Vücudun bir yerinde küçük bir hücre kanser olmaya karar veriyor. Büyüyor, genişliyor, yayılıyor; başka hücreleri de kanser olmaya ikna ediyor. Bu sırada bizler tüm bunlardan habersiz, dışarda yılbaşını kutluyoruz mesela. Bu hücreyi bulup "Biz burada yılbaşı kutluyoruz, biz burada evleniyoruz ya da biz burada çalışıp çabaladık ve üniversiteyi kazandık. Şimdi senin bu yaptığın iş mi" diye sorma hakkımız yok mu Allah aşkına?