Batı işte o ölümsüzlük kavramını yakaladı da onu hep ölümlü ve çürüyen o hantal maddede aradı. Maddenin sınırlı olduğunu paslanan ve çürüyen olduğunu idrak edemedi. Sadece aklıyla ve gururuyla ona sonsuzluk yükledi. Kaybedişi de burada başladı. Aslında doğuya bakabilseydi o meczup olan doğu mistisizminin ruhunu bir idrak edebilseydi ve onunla aklını yorumlayıp bir hayat dengesi kurabilseydi batı hep tahtta kalabilirdi..