Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İbrahim Kavaz

8.0/10
2 Kişi
14
Okunma
1
Beğeni
751
Görüntülenme

En Beğenilen İbrahim Kavaz Gönderileri

En Beğenilen İbrahim Kavaz kitaplarını, en beğenilen İbrahim Kavaz sözleri ve alıntılarını, en beğenilen İbrahim Kavaz yazarlarını, en beğenilen İbrahim Kavaz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitabe
Benim de yerim bu il oldu yahu! Gençlik bahçesinde sel oldu yahu! Çünkü ta derinden bağrımı yaran O başımın tacı el oldu yahu! Saçları boynuma dalgalandı da Beni boğmak için tel oldu yahu! Alevde yaktıktan sonra, nefesi Külümü savurdu, yel oldu yahu! Ben bu halden ibret almadan göçtüm Ondan ibret alan el oldu yahu! (1922)
Hayatı yaşayarak münakaşa ediyor, bir neticeye varmağa çalışıyordu...
Sayfa 158 - Şule Yayınları < Kayıp Aranıyor'dan >Kitabı okudu
Reklam
Taş Düşer Yere Gelir, Ne Gelirse Başa Gelir...
Ah, ne sinsi sudur bu!.. Sanki en büyük düşmanı fukara insandır... Adeta seçer de, gelir avara dul kadının evindeki mandayı boğar... Sanki kötü insan dünyada eksikmiş gibi, gider de, on üç yaşındaki masum Kara Recep'in koyunlarından alır; ağanın koyunlarına dokunmaz...
Sayfa 126 - Şule Yayınları < Su Basması >Kitabı okudu
“Özleşme”, dili fakirleştirir. Dilimize ait ve bize mal olmuş kelimeler Türkçenin ortak değerleridir. “Özleşme”, dil aracılığıyla kurulan nesiller arasındaki bağları koparmaktır. Geçmişini anlamayan kuşaklar aidiyet bilincine sahip olamazlar.
Necip Fazıl Kısakürek’in ölümü için şu tarih kıtası düşülmüştür: Erdi artık ruh sükuna derviş-i kamil gibi Öldü el açmaksızın nadana bir sail gibi Çille çille üstüne düştü mücevher tarihi “Var mı şair çileden çıksın Necip Fazıl gibi” (1403)
Beni kim anlasın, kimler dinlesin, İçimde bir çığlık gibidir sesin, İçimde bir çırpınan sen misin nesin? Bu gönlüm o kadar taşkındır Allah! (1924)
Reklam
VİSAL Beni zaman kuşatmış, mekan kelepçelemiş; Ne sanattır ki, her şey, her şeyi peçelemiş... Perde perde veralar, ışık başka, nur başka; Bir anlık visal başka, kesiksiz huzur başka. Renk, koku, ses ve şekil, ötelerden haberci; Hayat mı bu sürdüğün, kabuğundan, ezberci? Yoksa göz, görüyorum sanmanın öksesi mi? Fezada dipsiz sükut, duyulmazın sesi mi? Rabbim, Rabbim, Yüce Rab, alemlerin Rabbi, sen! Sana yönelsin diye icad eden kalbi, sen! Senden uzaklık ateş, sana yakınlık ateş! Azap var mı alemde fikir çilesine eş? Yaşamak zor, ölmek zor, erişmekse zor mu zor? Çilesiz suratlara tüküresim geliyor! Evet, ben, bir kapalı hududu aşıyorum; Ölen ölüyor, bense ölümü yaşıyorum! Sonsuzu nasıl bulsun, pösteki sayan deli? Kendini kaybetmek mi, visalin son bedeli? Mahrem çizgilerine baktıkça örtünen sır; Belki de benliğinden kaçabilene hazır. Hatıra küpü, devril, sen de ey hayal, gömül! Sonu gelmez visalin gayrından vazgeç, gönül! O visal, can sendeyken canını etmek feda
Nitekim sanat; en gerçekçi olanında bile yaşadığımız dünya ile tatmin olmayıp yeni ve farklı bir dünya kurmak, değil midir?
Cumartesi... Hele bu ertesiler yok mu ertesiler? Bu ertesiler, o kendilerini bir şey sanan insanlara benzerler...
Sayfa 146 - Şule Yayınları < Kayıp Aranıyor'dan >Kitabı okudu
61 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.