Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İbrahim Sarıçam

İbrahim SarıçamHz. Muhammed ve Evrensel Mesajı yazarı
Yazar
9.0/10
254 Kişi
1.383
Okunma
60
Beğeni
5,6bin
Görüntülenme

İbrahim Sarıçam Gönderileri

İbrahim Sarıçam kitaplarını, İbrahim Sarıçam sözleri ve alıntılarını, İbrahim Sarıçam yazarlarını, İbrahim Sarıçam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hz. Peygamber bireyden doğru olmasını isterken, diğer insanlara da doğruluğun telkinini emretmiştir. Bu konudaki bir sözü şöyledir: "Doğru olunuz; doğruluğa yöneltiniz." “Yâ Resûlallah! İslâm hakkında bana öyle bir söz söyle ki, onu senden sonra hiç kimseye sormayayım" diyen bir kişiye "Allah'a inandım de, sonra da dosdoğru ol" demiştir. Bu sözünde dosdoğru olmayı, Allah'a imandan hemen sonra dile getirmesi ve doğrulukla Allah'a iman arasında bağlantı kurması dikkat çekicidir. "
Sayfa 325
Kardeşlik müessesesini bir de insan hakları açısından değerlendirmek gerekir. Hz. Peygamber faaliyetlerinde daima can, mal ve ırz güvenliği gibi temel insan haklarını korumuş ve buna riayet etmiştir. Veda hutbesinde insan hakları ile ilgili esasları bir kez daha vurgulamıştır. Görüyoruz ki, Hz. Peygamber, insan haklarına ilave olarak kardeşlik haklarını getirmiştir. O, "Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz" buyurmuştur. Ki bu, insan haklarının de ötesinde bir gelişmedir. Çünkü kardeşlikte, hakkın da ötesinde fedakârlık ve duygu sözkonusudur.
Sayfa 168
Reklam
Bu zor durumda Hz. Peygamber ellerini kaldırıp Allah'a şöyle yalvarmıştır: "Allah'ım! Gücümün zayıflığını, insanlara karşı tâkatimin ve gücümün azlığını sana arz ediyorum. Ey merhametlilerin merhametlisi! Sen zayıfların Rabbisin. Sen benim Rabbimsin. Sen beni kimin eline bırakıyorsun? Bana kötü muamele yapan yabancıya mı? Yoksa beni eline bıraktığın düşmana mı? Bu, senin bana karşı bir öfkenden ileri gelmiyorsa ben buna aldırış etmem. Fakat senden gelecek bir himaye ve koruyuş her zaman çok daha hoştur. Senin öfkene uğramaktan, karanlıkları aydınlatan, dünya ve ahiret işlerini ıslah eden yüzünün nûruna sığınıyorum. Her şey senin hoşnutluğun içindir. Güç ve kuvvet ancak sendendir".
Sayfa 125
Hz. Muhammed (s.a.s.), biraz önce söylediğimiz gibi yalnız kalmayı tercih ediyor ve Hira'da tefekküre dalıyordu. O sırada kırk yaşındaydı. 610 yılı Ramazan ayının 27. gecesinde sabaha karşı ibadetle meşgul olduğu sırada vahiy meleği Cebrail kendisine "Oku" emrini verdi. O zamana kadar hiç karşılaşmadığı ve görmediği meleğin heybetli görünüşü ve hitâbı karşısında heyecanlanan ve korkuya kapılan Hz. Muhammed (s.a.s.), şaşkınlık ve endişe içerisinde "Ben okuma bilmem" cevabını verdi. Onu dayanamayacağı ölçüde sıkıp sonra bırakan Cebrail "Oku" emrini tekrarladıysa da yine "Ben okuma bilmem" karşılığını aldı. Bu konuşma aynı şekilde ikisi arasında üç defa tekrarlandı. Cebrail üçüncü defa aynı cevabı aldıktan ve onu tahammülü çok zor bir şekilde sıkıp bıraktıktan sonra Alak Sûresi'nin ilk beş ayetini okudu. Hz. Muhammed (s.a.s.) de tekrarladı: "Oku! Yaratan Rabbının adıyla. O insanı bir "alaka"dan yarattı. Oku! Rabbın sonsuz kerem sahibidir. O Rab ki kalemle yazmayı öğretti. İnsanabilmediğini de öğretti."
Sayfa 95
Güvenilirlik (emanet), esasında bütün peygamberlerin ortak vasfıdır. Son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.) de tüm hayatında bu vasfı taşımıştır. Vefâlı, sözünde duran, mert, doğru sözlü ve güvenilir olduğu için halk arasında "Muhammedüni'l-Emîn" lakabıyla şöhret bulmuştur. Hatta O yirmi beş yaşlarındayken Mekke'de sadece "el-Emîn” diye anılıyordu. Nitekim Hatice onun güvenilir olduğunu bildiğinden ticaret malını kendisine rahatlıkla teslim etmiştir. O dönemde nakit ve menkul eşyaların muhafazası için herhangi bir kurum mevcut olmadığından, Kureyş'ten bazı kimselerin ona kıymetli eşyalarını emanet olarak bıraktıkları bilinmektedir. Hz. Muhammed (s.a.s.) bu emanetlere asla ihanet etmez ve sağlam bir şekilde sahiplerine iade ederdi. En zor anlarında ve güç durumda kaldığı zamanlarda bile bu emanetlere hıyanet etmemiştir. O kendisine emanet edilen şey hususunda güvenilir olduğu gibi sözünde ve işinde de güvenilir idi. Asla vefasızlık yapmazdı.
Sayfa 87
Zalim de olsa mazlum da olsa kardeşine yardım et" atasözü, kabiledaşa her durumda yardım edilmesi gerektiğine işaret etmektedir. Hatta onun haklı veya haksız olduğunu sorma hakkına bile sahip değildir. Bu anlayışta suçun ferdîliği esas değildi. Cahiliye döneminde söylenmiş bu atasözünü İslâm döneminde Hz. Peygamber de söyledi; bunun üzerine bir adam "Yâ Resûlallah! Mazluma yardım ederiz. Fakat zalime yardım nasıl olur?" diye sordu. Hz. Peygamber buna cevaben "Onu zulümden alıkoyarsın" şeklinde cevap verdi.
Sayfa 38
Reklam
Mekke dönemi
Bu dönemde Hz. Peygamber' in daveti her şeyden önce inancı putperestlikten, şirkten, ahireti inkârdan temizleme noktasında odaklanmıştır
Sayfa 133
"Ben biliyorum ki bu din, güneşin doğması ve batması devam ettiği sürece pâyidar olacaktır..."
Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı
Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı
"Dünya bir geçimden (meta') ibarettir. Bu geçim dünyasının en güzel nimeti de iyi kadındır."
Sayfa 418Kitabı okudu
Reklam
"Hz. Peygamber en önemli amelleri sıralarken vaktinde kılınan namazdan sonra ana babaya iyiliği, buna karşılık büyük günahları sıralarken de Allah'a ortak koşmaktan sonra ana babaya âsi olmayı saymıştır..."
Sayfa 416Kitabı okudu
1.159 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.