* İnsanı ve onun tüm hayatını ve düşüncesini bir bütün olarak ele almak medeniyet; bu medeniyetin pratikteki hâli ise kültürdür.
* Sadece ekonomik anlamda üretken bireyler yetiştirmeye çalışmak, toplumsalı yok edebilmektedir.
Eğitim ve Paradigma kitabını tamamen akademik kaygılarla okumaya başlamama rağmen, şunu diyebilirim ki bu kitabı okumak hayata eğitim penceresinden bakmak gibi. Eğitime bakmayı ise öyle güzel işlemiş ki kitap... İnsanın tarihi, geleneği, ailesi... Hayatındaki her şeye bir bakış, bir paradigma getirmiş. Daha doğrusu getirilmesi istenmiş. Bir paradigmamız olmalı. Bize uyan, bizi biz yapan o değerlere dönerek eğitimi, yönetimi yeniden düzenlenmeli ve özümüzde olan o kıymetli cevheri bulmalıyız. Eğitim insan hayatının yegane parçası iken eğitime dair, hayata dair bir bakış olarak görebileceğimiz bir kitap.
Eğitimde en büyük yanlışımız ezbercilik. Maalesef çok zaman kaybettik ve bu ülkenin insanları başka memleketleri dağını taşını ezberlemeye ve bunuda eğitim diye almaya yıllarca devam etti. Oysa bilgi ilme dönüşmez ise hiç bir mana ifade etmez. Kitapta buna dikkat çekiliyor ve ezberci zihniyetin artık çok geride kaldığına dikkat çekiyor.
Ortalama, toparlayıcı, Türkiye'nin ana sorununu yani paradigma sorununu kısaca ele alan bir kitap.
"Sorun, iyi şeyleri yapmamak değil, yaptığınız iyi şeylerin temelinin olmamasıdır."
"Nasıl bir insan yetiştirmek istediğimizi net bir şekilde ortaya koymak zorundayız."
"Yapısal anlamda ise; tümevarım yöntemi değil tümdengelim metoduna göre bir reform yapılmalıdır."
"Türk eğitim sisteminde yapılacak düzenlemeler tek başına değil, devletin diğer organlarıyla birlikte yapılmalıdır."