Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İsmail Müştak Mayakon

İsmail Müştak MayakonYıldız’da Neler Gördüm? yazarı
Yazar
Çevirmen
6.7/10
3 Kişi
17
Okunma
0
Beğeni
811
Görüntülenme

En Eski İsmail Müştak Mayakon Gönderileri

En Eski İsmail Müştak Mayakon kitaplarını, en eski İsmail Müştak Mayakon sözleri ve alıntılarını, en eski İsmail Müştak Mayakon yazarlarını, en eski İsmail Müştak Mayakon yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
·
Puan vermedi
"GELENİN KEYFİ İÇİN GEÇMİŞE SÖVMÜŞ"
"GELENİN KEYFİ İÇİN GEÇMİŞE SÖVMÜŞ" olan bu kitabın müellifi Mabeynde beş altı sene katiplik yapmış, sonra kalkıp hatıratlarına mabeyn mensupları oruç tutmaz, namaz kılmaz, ve mevkilerini muhafaza etmekten başka bir gaye görmezlermiş halbuki işin aslına kaynaklarıyla bakarsak sn. Halid Ziya Uşakgil "saray ve ötesi" kitabında (s.225) detaylıca anlatmıştır. “Ramazan gelince Saray'da her zamankinden daha fazla dini bir hava hüküm sürerdi. Zâten başta Padişah olmak üzere, bütün hânedân âzâsı dini ödevleri ifaya pek itina ederler. Yahut öyle gösterir olduklan için onlardan başlayarak gerek padişah'ın, gerek diğer hânedân âzâsının saraylarında namaz kılmayan, hele Ramazan'da oruç tutmayan, erkek-kadın kimseye rastlanmazdı; vâkıa oruç tutanın orucu görünmez bir şey ise de tutulmayan orucu görmek de pek kolay olduğundan ben Ramazanlarda bu dini borcu ödemeyen kimse ye tesâdüf etmedim.
Yıldız'da Neler Gördüm?
Yıldız'da Neler Gördüm?İsmail Müştak Mayakon · DBY Yayınları · 201017 okunma
BU KİTAP DA YAZAN İFTİRALARA REDDİYE!!!
ALINTILAR: “Yıldız Sarayı'nda şehzâdelerden yâverlere kadar herkes serbest oruç yer, kimse namaz kılmazdı...* (a.g.e., sh. 68) “Hilâfet mevküni kuvvetlendirmek için Sultan Hamid dini muhafaga eder gibi görünürdü.” (a.g.e., sh: 69) “Osmanlı imparatorluğunun bir tek mânâsı vardı: Nefs-i Hümâyun!.. Nefsi Hümâyun'un da bir tek düşmanı vardı:
(Bkz: Tahsin PaşaAbdülhamid, Yıldız Hâtıraları, İstanbul, 1931, sh, 124-125)
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
·
54 günde okudu
Yıldız Sarayı
Ne kadar objektif olduğu konusunda bende hala şüpheler barındırsa da , yine de yakın tarihimize yaptığı katkılar açısından başarılı ve içindeki kaynakça göz önüne alındığında araştırma hevesinizi arttıracaktır. Abdülhamid Han devrinin anlaşılmasında bir nebze olsun faydalı olabileceğini düşündüğüm bir eser.
Yıldız’da Neler Gördüm?
Yıldız’da Neler Gördüm?İsmail Müştak Mayakon · Kapı Yayınarı · 202117 okunma
Sultan Hamid'in bir Turhan Paşa'sı vardı. Arnavutluk'ta doğmuş, Frenk terbiyesiyle büyümüş, Müslüman muhitinde hiçbir zaman bulunmamış olan bu Turhan Paşa'yı, Sultan Hamid sefaretlerde kullandıktan sonra bir ara Evkaf Nazırlığına tayine etmişti. Bu öyle tuhaf bir durumdu ki buna herkesten çok şaşan bizzat Turhan Paşa olmuştu. Turhan Paşa namaz kılmasını da bilmezdi. Halbuki Evkaf Nazırlarının Cuma namazlarını Padişahla birlikte kılmaları usulden idi. Aşağıdaki hikayeyi bizzat (Mabeyn Başkatibi) Tahsin Paşa'dan işittim: Bir Cuma günü Turhan Paşa namaz kılıyormuş. Seccadeye yatmışlar. Bir aralık Turhan Paşa başını secdeden kaldırarak yanındakine ''Monşer, bugün hava amma sıcak ha!'' demiş. Namaz içinde konuşmak, namazı bozduğunu o devirde bilmeyen bir Müslüman yoktu. Turhan Paşa bunu bilmiyordu. Hemen o gün vak'ayı Sultan Hamid'e jurnal etmişlerdi. Bu hareket hiç değilse bir uyarıyı gerektirirken Sultan Hamid buna kahkahalarla gülmüş ve Tahsin Paşa'ya yine kahkahalarla meseleyi anlatmıştı.
Sayfa 110 - KapıKitabı okudu
fabrikasyon
Recai Efendi'ye kalsa, seri halinde mal çıkaran fabrikalar gibi, o da Mülkiye mektebinden bir tipte, bir düşüncede yahut aynı düşüncesizlikte köleler yetiştirecekti.
Bu Arap, Dârüssaade Ağası idi. Osmanlı tarihinde Dârüssaade Ağası denilen sınıfın mevkiini biliyordum. Hattâ bunlardan bazılarının devlet siyasetinde mühim roller oynadıklarını da okumuştum. Fakat ne de olsa yirmi-yirmi beş münevver insanın başında bu Afrika zencisini görmek sinirlerime dokunmuştu. Fellâh durduğu yerde âdeta uyukluyordu.
Reklam
Nişan denilen şeyin Abdülhamid devrinde ne kadar ayağa düştüğünü o gün anlamıştım. Nişansız, madalyasız adam, hemen hemen yok gibiydi. Koşum dizgini kullanmaktan eli nasır tutan arabacıbaşı ile üstü başı o dakika gübre kokan at uşağının da göğüslerinde Osmanlı devletinin iki nişanı sallanıyordu.
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.