İsmail Yiğit

Peygamberler Tarihi yazarı
Yazar
9.0/10
67 Kişi
354
Okunma
14
Beğeni
2.572
Görüntülenme

İsmail Yiğit Sözleri ve Alıntıları

İsmail Yiğit sözleri ve alıntılarını, İsmail Yiğit kitap alıntılarını, İsmail Yiğit en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hz. Yahya (a.s.)'ın peygamberliği çok kısa sürmüş; O, Hz. İsa (a.s.)'ın göğe kaldırılmasından yaklaşık 2,5 yıl önce, M.S. 27 yılının sonunda veya 28 yılının başlarında şehit edilmiştir. O'nun öldürülmesinin sebebi hakkında farklı bilgiler nakledilmiştir. Matta İncili'nde, kardeşinin karısıyla evlenmek isteyen Kral Hirodes'e karşı çıkıp bunun haram olduğunu söylemesi yüzünden zindana atıldığı, Hirodes'in daha sonra da evlenmek istediği bu kadının kızına tutulduğu ve ona ne isterse yapacağına söz verdiği, anası tarafından kışkırtılan bu kızın da Hz. Yahya (a.s.)'ın başını istediği ve bu arzusunun yerine getirildiği anlatılmaktadır. İslâmî kaynaklarda da buna yakın rivayetler mevcuttur. Bu rivayetlerde, açık giyimi yüzünden eleştirdiği kraliçenin kurduğu tuzak sonucu veya kardeşinin kızıyla evlenmek isteyen krala bunun haram olduğunu söyleyerek direnmesi yüzünden öldürüldüğü zikredilmektedir. Onun Kudüs'te değil Şam'da öldürüldüğü de söylenmiştir.
Sayfa 574 - Kayıhan Yayınları - 1. BaskıKitabı okudu
Kur'an-ı Kerim'de Hz. Eyyûb (a.s.)'dan dört yerde bahsedilmiş ve hakkında çok az bilgi verilmiştir. Onun hakkında bu bilgiler, peygamber olarak görevlendirilmesi, üstün ahlâkı, ağır bir hastalığa yakalanması ve Cenab-ı Hakk'ın lütfuyla bu hastalıktan kurtulmasıyla sınırlıdır.
Sayfa 358 - Kayıhan Yayınları - 1. BaskıKitabı okudu
Reklam
°Ancak o da diğer Peygamberler gibi ilk günden itibaren kilitli kalpler, sağır kulaklar, kör gözlerler karşılaştı...
Firavun'un zulmünden kurtulup bağımsızlıklarına kavuştukları sırada, henüz Hz. Musa (a.s.)'a kavminin tâbi olacağı şeriat gönderilmemişti. Bundan kısa bir süre sonra, bu şeriatın ta'limi için, Hz. Musa (a.s.) Allah Teâlâ tarafından Sînâ dağına mîkata çağrıldı. Bu davet üzerine kavminin başında kardeşi Hz. Harun (a.s.)'ı yerine vekil bırakan Hz. Musa (a.s.), buluşma yerine gitmek için onlardan ayrıldı. Yola çıkarken Hz. Harun (a.s.)'a bazı nasihatlerde bulundu, daha sonra Sînâ dağının sağ eteğine tırmandı ve dağın tepesinde bulunan mağaraya ulaşarak Allah tarafından verilen emir doğrultusunda, vahye hazırlık olmak üzere 30 gününü orada oruç tutarak ve ibadet yaparak geçirdi. 30 gün dolduğunda kendisine 10 gün daha oruç tutması emredildi. Hz. Musa (a.s.) va'dedilen 40 günü ibadetle tamamlayınca Cenab-ı Hak, meleklere olan kelamı gibi, doğrudan doğruya, ancak perde arkasından olmak üzere hitap ederek ezelî kelamıyla ona ihsanda bulundu.
Sayfa 457 - Kayıhan Yayınları - 1. BaskıKitabı okudu
Zülkifl'in adının ayetlerde peygamberlerin isimleriyle birlikte zikredilmesi, sabredenlerden, seçilmişlerden ve Allah tarafından ödüllendirilenlerden olduğunun belirtilmesi, onun da peygamber olduğunu gösteren bir delil olarak değerlendirilmiştir. Kur'an-ı Kerim'de ve güvenilir hadis kaynaklarında peygamber olduğuna işaret eden başka bir bilgi bulunmaması sebebiyle peygamberliği tartışılsa da bazı âlimlere göre O'nun hakkında, salih bir kimse, âdil bir hâkim veya önceden günahkâr biri olduğu halde samimi bir şekilde tevbe edip kabul edilen bu tevbesinin ardından ölen bir genç olduğu görüşleri de ileri sürülmüştür. Yine, O'nun Şuayb peygamber, Yûşâ peygamber, Elyesa peygamber, Zekeriya peygamber veya Hezekiel peygamber olduğu da söylenmiştir. Bazı rivayetlerde ise, O'nun Eyyûb peygamberin Bişr adındaki oğlu olup babasından sonra peygamber olarak görevlendirildiği, Anadolu ve Suriye bölgesinde yaşayıp 75 veya 95 yaşında öldüğü zikredilmektedir.
Sayfa 370 - Kayıhan Yayınları - 1. BaskıKitabı okudu
Hz. Süleyman (a.s.), ayakta veya otururken asasına dayanmış bir vaziyette iken ölmüştü. Ölüm gelince bastonuna dayalı halde kalmış, yanında bulunan cinler, burunlarının dibinde cereyan eden bu hadisenin farkına varamamış, onun öldüğünü ancak ağaç kurtlarının uzun süre yediği asası kırılıp vücudu yere düşünce anlayabilmişlerdi. Şüphesiz bunda büyük bir hikmet vardı. Onun bu halde ölümü, gaybı bildiğini iddia eden cinleri ve bu iddiaya inanan insanları, yalanlayan kesin bir delil olmuştu. Çünkü cinler, eğer gaybı bilselerdi, onun ölümünü asasının kırılmasından önce anlayacaklardı. Halbuki onlar, vefat etmiş olan Hz. Süleyman (a.s.)'ı değneğine dayalı gördükleri sürece öldüğünü anlayamamış ve can sıkıcı çalışmalarını devam ettirmişlerdi.
Sayfa 534 - Kayıhan Yayınları - 1. BaskıKitabı okudu
Reklam
247 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.