Bünyesinde dört tane kısa öyküyü işleyen Büyücü ve Diğer Gotik Öyküler isimli kitap, gotik edebiyatla pek de uyumlu olmayan bir tonda ilerliyor. Bir okur olarak (ve haklı olarak) tüyler ürpertici, tekinsiz ve doğaüstü unsurların fazla olduğu bir yapıt bekliyorsunuz fakat eser bu beklentiyi ne yazık ki karşılayamıyor. Yazar, anlattığı her öyküde mistik bir atmosfer yaratmaya çalışmış, belki biraz başarabilmiş ama kurgu ve anlatım açısından zorlayıcı yönü, okumayı zorlaştırıyor. Gizem unsurundan neredeyse eser yok. Bu nedenle okumadan önce, beklentiyi düşük tutmakta yarar var.
Kitaptaki başkahramanımız bizdeki devrişlere denk gelen uzak doğu din adamlarından bir keşiş.
Kitap keşişin bir tüccarla bir handa gece uyku tutmaması üzerine anlattığı bir anıdan ibaret sadece. Keşiş çıktığı hac yolculuğunda girdiği bir yol sonucu karşılaştığı güzel bir kadın ve onun hayvanlarıyla yaşadıkları, keşişin dini imtihanı ve sonunda kadın ve hayvanların aslında kim olduğunu anlattığı kısa bir macera kitabı. Boş vakitte birkaç saaat ayırara okunabilir.
"Erkek olanın homurtusu kulaklarımı doldurdu, yeri göğü inletti ve hatta dağlarda yankılandı. Madem bu kadar güçlüydü, niçin kadınını kurtarmaya çalışmıyordu ki?"