Kyōka, taşralı bir sanatçı ve zanaatkar ailesinde doğdu. 1890'da bir müridi olarak kabul edilmeyi umarak Tokyo'ya gitti .O zaman edebi sahnenin lideri Ozaki Kōyō , ancak varlığını duyuramayacak kadar utangaçtı. Ertesi yıl Kōyō ile tanışma cesaretini topladı ve hemen bir hizmetçi olarak alındı. 1894'e kadar Kōyō ile yaşadı. Evi temizlemesi ve ayak işlerini yerine getirmesi karşılığında, Kyōka'nın el yazmalarındaki her kelimenin üzerinden geçen Kōyō tarafından dikkatli bir talimat verildi.
Kyōka'nın ilk başarılı çalışması “Giketsu kyōketsu” (1894; “Soylu Kan, Kahraman Kan”) melodramatik ve akıl almaz, ancak karakterler o kadar canlıdır ki hikaye kolayca bir oyuna dönüşebilir. “Yakō junsa” (1895; “Gece Devriyesi”) ve “Gekashitsu” (1895; “Ameliyat Odası”), inançlarından çok etkilenen ve inanılmaz fedakarlıklarda bulunan kişileri anlatan kısa eserlerdir . Kōya hijiri (1900; “Kōya Dağı'nın Kutsal Adamı”) Kyōka'nın tuhaf ve gizemli olana olan hayranlığını tam anlamıyla ortaya koyuyor.
1899'da Kyōka, daha sonra evleneceği bir geyşayla tanıştı. En popüler eserlerinden biri olan Yushima mōde (1899; Yushima'da İbadet) adlı eserinde, Onna keizu (1907; Bir Kadının Soy ağacı) ve “Uta andon” gibi önemli eserlerde yeniden karşımıza çıkan geyşaların dünyasını anlatır. ” (1910; “Fenerler Altında Bir Şarkı”; Müh. çev. “Ozan'ın Şarkısı”). Kyōka, edebi zevkteki çağdaş değişikliklerden uzak durdu, sadık takipçiler için yazdı ve son derece bireysel sanatını terk etmeyi reddetti. Charles Shirō Inouye tarafından İngilizce'ye çevrilen Japon Gotik Masalları (1996), Kyōka'nın dört öyküsünü ve sanatının geniş bir tartışmasını içerir.
''uygulama içi mesajlarda kelime ile arama yapılamadığından mesajlarda kitap pdfsi ararken daha fazla zaman kaybı yaşamamak, pdflere kolay ulaşmak için yazdığım iletidir.'' deyip pdf kitap linkleri paylaşmıştım zamanında şu şekil;
#222282026
bu iletiyi de yukarıda dediğim aynı düşünce ile
Merhaba Bungou Stray Dogs takipçileri!
Biliyorsunuz bu serideki çoğu karakterlere dünya edebiyatı yazarlarının isimleri verilmiş, karakterlerin özel yetenekleri de o yazarların eserlerinden ilham alınmış. Karakterleri ve yeteneklerini daha iyi anlayabilmek için de bu yazarların kitaplarını okumak birebir. Emin olun daha kaliteli ve derin karakter
Japon gotik edebiyatın sevilen yazarlarından Kyoka İzumi’den birbirinden farklı şekilde ilerleyen dört öykü okudum. Fantazi ve gizem öyküleri okumayı seven biri olduğumdan çok hoşuma giden bir eser oldu. Özellikle ‘’Koya Dağı’ndaki Kutsal Adam’’ adlı uzun öyküye bayıldım.
Gerçekçilik akımı nedeniyle yazıldığı dönemde eserlerinin pek ilgi
Bir süre daha, daha doğrusu sanırım bıkana kadar Japon Klasiklerini okumaya devam edeceğim çünkü bir hayli hoşuma gitmeye başladı.
Kitabımız dört ayrı hikayeyi konu almaktadır. Tamamıyla insan üstü bir kurguyla yazıldığını söyleyebiliriz. Bu kitabın çoğu incelemesinde animelere aşina olanlar için çok tanıdık geleceği söylenmiş fakat animelerle aram olmadığı halde ben baya sevdim. Özellikle Koya Dağı'ndaki Kutsal Adam hikayesi en beğendiğim hikaye oldu.
Birbirinden güzel 4 hikâye içeren bu kitap Japon Edebiyatından okuduğum ilk kitap oldu. İlk hikâye "Ameliyathane" oldukça kısa ama bir o kadar da şaşırtıcı bir hikâyeydi. Ameliyat sırasında narkoz etkisinde içinde sakladığı büyük sırrını söylemekten korktuğu için ameliyatı bilinci tamamen açık bir şekilde geçirmek isteyen kadının hikâyesi.
İkinci hikâye "Koya Dağı'ndaki Kutsal Adam beni içine en çok çeken hikâye oldu. Bir keşiş ile bir yolculukta karşılaşmış karakterin gece uyku tutmaması sonucu keşişten hayatından, başına gelen olaylardan bir şeyler anlatmasını istemesi ile asıl hikâye başlıyor. Ve bir solukta bitecek, merak uyandırıcı bir macera başlıyor.
Üçüncü hikâye "Büyücü" yine oldukça kısa ve güzel olmasına rağmen benim en az sevdiğim pek sürükleyici olmayan bir hikâyeydi.
Son hikâye ise ikinci favorim, "Deniz Şeytanları". Eşi gemi kaptanı bir kadının bebeği ile beraber deniz kenarındaki evlerinde kaldığı, kocası gelene kadar mütevazı bir yaşam sürdüğü sıradan bir düzen aslında. Bu kadınla beraber bizim de denizde yaşanan doğaüstü hikâyeleri dinlememiz sonucunda sanki tüm tehlike denizdeymiş gibi hissetsek de hikâyenin sonu bir hayli şaşırtıyor.
Herkese tavsiye ederim, kısa olduğu için okuması da bir o kadar kolay ve keyifli bir kitap.