J. M. Roberts

Avrupa Tarihi yazarı
Yazar
7.6/10
65 Kişi
271
Okunma
19
Beğeni
3.011
Görüntülenme

J. M. Roberts Sözleri ve Alıntıları

J. M. Roberts sözleri ve alıntılarını, J. M. Roberts kitap alıntılarını, J. M. Roberts en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mısır panteonunda, özellikle de İsis kültünde dişilik özelliklerinin öne çıkmış olması düşündürücüdür. Edebiyat ve sanat, eş ve anneye saygı gösterilmesini asiller çevresinin dışına çıkacak şekilde vurgular. Hem aşk hikâyeleri hem de aile sahneleri şefkatli bir erotizm, rahatlık ve samimiyet havasının üzerinde durur. Bazı kadınlar okuryazardır ve Mısır dilinde kadın kâtipler için bile bir kelime bulunmaktadır. Fakat tabiatıyla, kadınlar için ev dışında rahibelik ve fuhuş dışında açık olan fazla meslek bulunmamaktaydı. Bununla birlikte varlıklı olmaları halinde mülk sahibi olabilirlerdi.
Sayfa 63 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Mısır panteonu muazzamdı. Yaklaşık iki bin kadar tanrı ve birkaç önemli kültleri vardı, bunların bazıları tarih öncesine ait hayvan tanrılarına dayanıyordu. Bunlardan biri olan atmaca tanrı Horus aynı zamanda hanedanın tanrısıydı. Bu hayvanlar yavaş ama tamamlanmamış bir insanlaşma sürecinden geçti, sanatçılar bunların başlarını insan vücutlarının üzerine yapıştırdı. Firavunlar kendi kültlerini sağlamlaştırarak politik amaçlarını elde etmeye çalışırken, bunların ilişkileri farklı şekiller alarak yeniden düzenlendi. Bu şekilde Horus kültü firavunda vücut bulduğu addedilen güneş tanrısı olarak pekiştirildi. Bu hikâyenin sonu değildi. Horus daha sonra bir başka dönüşüm geçirerek ulusal kültün merkezi şahsiyeti Osiris ve refakatçisi İsis'in çocuğu olarak ortaya çıktı. Yaradılış ve aşkın bu tanrıçası belki de aralarında en eskisiydi ve onun kökenleri de hanedan öncesi döneme gidiyordu. Hakkındaki deliller bütün neolitik Yakındoğu'dan günümüze ulaşmış olan ezeli ve ebedi ana tanrıçanın geliştiği hallerden biri olduğunu gösterir. Bu tanrıça çok uzun süre varlığını sürdürecek; imajı, kollarındaki bebek Horus ile birlikte Hristiyan ikonografisinde Bakire Meryem olarak ortaya çıkacaktır. Doktrinel ve spekülatif türdeki varyasyonların en tanınmışları arasında 14. yüzyıl firavunlarından birinin, güneşin bir başka tezahürü olan Aton kültünü yerleştirmek istemesiydi. Bu ilk tektanrılı din olarak görülmüştür.
Sayfa 61 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Reklam
Sümerler geriye yazının yanında bir edebiyat, bir mitoloji, anıtsal binalar, bir adalet ve hukuk anlayışı ile büyük bir dini geleneğin köklerini bırakmışlardı. Bu muazzam bir sicil ve birçok başka şeyin tohumudur. Öyle ki Sümer sona erdiği zaman uygar usuller çoktan uzak bölgelere ulaşmıştı.
Sayfa 53 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Haçlı seferleri 11. yüzyıldaki dini canlanmanın bir cephesini oluşturmuş ve Doğu ile Batı Hristiyanlığı arasındaki farklılığı da aydınlatmıştır. Doğu için İslama karşı mücadele sadece dinle alakalı değildi, aynı zamanda güç, politika ve daha önceleri Bizans'a ait olan topraklarla ilgiliydi. İmparatorluk ve halifelik, tıpkı Roma ile İran'ın yaptığı gibi, birbirlerini büyük birer güç olarak kabul ederek öyle davranıyorlardı. Aralarındaki dini farklılıklar çoğu zaman diğer konuların gerisinde kalıyordu. Haçlılara katılanlar sadece dini amaçlar taşımıyordu. Birçoğunun hiç de saygıdeğer sebepleri yoktu ve seferlere yağma veya tercihen toprak elde etmek için katılıyorlardı. Norman şövalyelerinin Anglo-Sakson İngilteresi'ne ve Arapların elindeki Sicilya'ya kendilerine malikâne bulmak için gitmişlerdi, birçok Haçlı askeri de ilk seferin sonrasında kurulan dört "Latin Krallığı" veya 1204 yılında ortaya çıkan "Latin İmparatorluğu"nun kendilerine bir gelecek temin edeceğini düşünüyordu. Bu açıdan bakıldığı zaman Haçlılar Avrupa'nın doymak bilmez denizaşırı emperyalizminin ilk örneğiydi. Daha sonraki zamanlarda sık sık olduğu gibi, burada da asil ve aşağılık hedefler, uzak ve egzotik çevrelerde Batı kurumlarını yerleştirmek isteyen adamların zihinlerinde karmakarışıktı. Bunu vicdanları rahat bir şekilde yaptılar çünkü hasımları Hristiyanlığın en kutsal kabirlerini ele geçirmiş dinsizlerdi. Ortaçağın çok meşhur bir şiiri olan Roland'ın Şarkısı, "Hristiyanlar haklıdır, kâfirler haksız," derken bu tür bir düşünceyi özetlemekteydi.
Sayfa 251 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Barış antlaşmalarının ilk kez başarılı bir şekilde yeniden düzenlenmesi çabuk gerçekleşti.Bunda eski bir Jön Türk ve olağanüstü bir asker olan Mustafa Kemal'in büyük payı vardı.Fransız ve Yunan ordularını yenmiş Ermenileri ezmişti.
Sayfa 640Kitabı okudu
755 öğeden 861 ile 755 arasındakiler gösteriliyor.