Okyanusun Derin Ucu Kitabından uyarlanan bir film. Harika uyarlandığını düşünüyorum ki içime işledi resmen. Ancak kitabının baskısı yokmuş bulup okumak için sabısızlanıyorum. sahafları dolaşacağım bunun için. Tüm bu açıklamadan sonra gelelim filme.
Begüm Çakır önerisi ile izledim ve hayran kaldım. Film açıklamasında yazıyor zaten bir aile çoçouklarını kaybediyor (ölüm değil kaybolma ) sonrasında hayatları değişiyor. Ve çoçuklarını 9 yıl sonra buluyorlar. Aslında tüm olay bu kadar ancak bu bir olay filmi değil, duygu, karakter, durum filmi. Durumlar yaşananlar, her bireyin kendine özgü baş etme şekilleri anlatılıyor. Filmin bir sahnesinde hayatlarını yollarına koydukları görülsede bir arkadaşı kadına "Ne kadar da normal gözüken ama asla normal olmayan bir hayat" diyor. Tam da öyle. Baş etmiş, diğer çoçukları ile ilgilenmiş, işlerini yeniden devam etmiş ve yaşama yeniden tutunmuş gibi gözükselerde, iç dünyaları asla ama asla eskisi gibi değil. Her karakter kendince çok haklı, çocukların annelerine, annelerinin kaybolan cocuklarına ihtiyacı var. Suçluluk,acı, çaresizlik güzel anlatılmış. Eşlerin arasında geçenler kavga anında düşüncelerin dışa vurumu çok etkiledi beni. Tüm bunların yanında Vincent büyük cocuk kardeşi kaybolduğunda oradaydı ve sonrasında bir anda büyümesi ile yaşadıkları, tek başınalığı ile içimi parçaladı. Kardeşleri ve cocukları bulunca yaşanan anlarda çok etkileyiciydi. Siz bir şeyi beklerken aynı kaldığını düşünürsünüz ancak hiç bir şey aynı kalmaz. Mutlaka izlemelisiniz dediğim hatta keşke okuyabilsek dediğim bir hikaye.
Dün Netflix'te, "Okyanus Kadar Derin" adıyla bir film görüp izledik. Eski bir film, 1999 yapımıymış, belki bilirsiniz. Hayatları birkaç dakika içinde alt üst olan, üç çocuklu bir ailenin hikayesi; o kadar anlık o kadar insani bir hata yapılıyor ki ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ömür boyu sürecek korku, acı, çaresizlik iç içe geçmişti. Ve bu acı gerçekten "Okyanus Kadar Derin" Ben olsaydım ne yapardım, nasıl başa çıkardım diye düşünürken bile çok yoruldum.
Filmin adı bana çok tanıdık geldi ve emin olmak için kitaplıktan çıkarıp kaldırdığım bazı kitaplar var, onlara baktım ve yanılmamışım. Film 1996'da yazılan bu kitaptan uyarlanmış. Şu an baskısı yok. Denk gelirseniz kitabı okumanızı öneririm. Şu kapak fotoğrafı; fotoğrafın filmdeki sahnesi, o çocuk ve sandık öyle vurucu ki. Kokular, özellikle çocukluğumuzun kokusu, hani bazı evlerin bazı eşyaların kokusu vardır ya, bilirsiniz, işte o ne çok anlam ifade ediyor aslında. Çok çok beğendim hikayeyi.
Çiftin evliliği de pek çok sınavdan geçti. Kitabı muhtemelen bulamazsınız ama filmi izlemenizi, özellikle anne babaysanız, mümkünse eşinizle birlikte izlemenizi öneririm.