... bütün insani duygulardan kopmak değildir söz konusu olan, ancak duyguların oyuncağı olmayan, ne düşmanlıkla sarsılan ne de başarıyla sarhoş olan, geniş görüşlü, sakin bir ruha sahip olmaktır. Bir bardak suya bir avuç tuz atılırsa su içilmez olur, ama aynı tuz büyük bir göle atılırsa suyun tadı hiç değişmez. Insanların çoğu sürekli ve gereksiz yere, zihinlerinin darlığı yüzünden, istediklerini elde edemedikleri ve sevmedikleri şeylerle karşı karşıya kaldıkları için acı çekerler. Acı çekmemizin bir başka sebebi de benmerkezciliktir. Eğer yalnızca kendimize odaklanmışsak, karşılaştığımız zorluklar ve bunların bizde neden olduğu sıkıntılar doğrudan doğruya refahımızı etkileyecektir
Küçük bulut yağmur getirmez derler. Bir düşünce ortaya çıktığı anda onunla ilgilenmek gerekir, duygular kontrol edilemez hale geldiğinde değil. Kıvılcıma hâkim olmak gerekir, aksi halde, bütün orman alevler içinde kaldığında ne yapılabilir?
Mutluluğu kendi kendimizde
bulmayı beceremeyince onu umutsuzca,dışarılarda,nesnelerde,
deneyimlerde,düşünce şekillerinde ya da giderek daha da tuhaf davranmakta arıyoruz.
Düşünce dalgası da aynı şekilde,dış dünyadaki en küçük değişikliklerin her biriyle harekete geçirilen en küçük anlardan oluşmuştur.Yalnızca bu anların bileşimi kaba bir gerçeklik izlenimi verir.