"Çobanlığı bıraktığım güne lanet olsun" dedi, sanki lafı ortaya atıyormuş gibi. "O zaman kendi kendimin efendisiydim. Şimdi hükümetin kölesiyim ve ağrıyan sırtımla beni bu yol kenarına mahkum ettiler."
Tezgahtarlar, kızlar, şık beyler, polis memurları; hepsinin onları hayata bağlayan bir işleri vardı. Kenardaki bir dilenciye iki buçuk şilin verdim, çünkü onu esnerken görmüştüm; o da benim gibi bu hayattan sıkılmıştı.