“cam, insanların ona yansıttıkları şeylerle karmaşıklaşmış bir nesnedir. Aynı şekilde, muhabbetimizin nesneleri olan insanlar da üzerine arzularımızı yansıttığımız ekranlara dönüşürler.”
Cam kavanozların kapaklarında "Cam hayattır" yazardı. Cam gün geçtikçe daha çok hayatımız oluyor. Aynalar, ekranlar, mercekler vs derken baktım da cam gerçekten hayattır. Camdan hayatlar yaşıyoruz ve kırıldığında cam olduğunu fark ediyoruz. Camı dijital ortamın önüne koyduğumuzda ekran oluyor ve insan kendi önüne koyduğunda ayna oluyor. Aslında insan kendini nerede görmek istese orası ayna oluyor. Bu hayatta kendimize yer açma çabamız aslında kendimizi bir yerde görme ve orayı kendi açımızdan gördüğümüz her yer ayna olabiliyor. Cam hem gösteren hem de yansıtan bir nesne olduğu için ayna olması oldukça tutarlı. Aynaya bakarken kendimize mi bakarız yoksa aynadan nasıl göründüğümüze mi bakarız bilemiyorum. Eğer aynadaki ile aynaya bakan farklı kişi olsaydı bilirdim belki de. Bu Cam'ın bana sunduğu imkanlardan yalnızca biri. Hayatta kendine bir yer açmaya çalışırken, hayatın sunduğu imkanları da görebilmek için aynaya bakmaya devam edelim.