Juan Filloy Gönderileri
Juan Filloy kitaplarını, Juan Filloy sözleri ve alıntılarını, Juan Filloy yazarlarını, Juan Filloy yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Belki de hassasiyetini yitiren aslında bizizdir ve bu yüzden onun sert eleştirilerini kıymetsiz buluyoruzdur. Belki de yapay görüntülerde o denli boğulmuşuzdur ki gerçekle denge kurma yetimizi kaybetmişizdir. Kısacası; artık konuşmayın!
"Aşk uğruna kimi resmederdiniz?"diye sormuş aşkların en temizinin sahibi. Bu soru halen soruluyor. Constant, aşkı Adolphe'nin dinginliğinde yaşamayı başaramadı. Goethe, Werther in labirentinde kayboldu. Stendhal, kırmızı ve siyah fırça darbeleriyle yanıtlamaya çalıştı bu soruyu. Freud ise bilinçaltının el değmemiş derinliğine girmeye çalıştı... "Aşk uğruna kimi resmederdiniz?"
-Hiç kimseyi. Aşk kontrol altına alınamaz. Mantığa isyan eder ve yol gösterici ilkelerden uzak durur, dedi Peñaranda.
Övgülere kulak asma..... Onlar gelip geçici dalgalardır....... Dalgaların arasında gidip gelen bir çakıltaşı ol.. Küstahlığın köpüklerin arasında kaybolsun…………..Önemli değil...... Büyüklenmek yerine.... yo... sun... la... rın ara... sında........ ki çamur………olmak……. her za...man……..daha... iyi... dir....
Şimdi gözyaşlarımı eskiden olduğum Op Oloop için akıtıyor, kadehimi bir daha asla olmayacağım Op Oloop için kaldırıyorum...
Kuşkuculuğu, yetişkinliğinin getirdiği bir bağımlılıktı.
İçimdeki aynalar
Peki ya içimdeki aynaları ne yapacağım? İnsan dikkatini iç dünyasına yöneltti mi, onulmaz narsisizmi onu fizikötesi aynalarla dolu bir salona götürür. Bu aynalarsa şimdiyi göstermez, onlarda sadece geçmişin "ben" görüntüleriyle gelecekteki "ben" hayallerini görebilirsiniz. An, görünmezdir, ancak ağırlığını hissedersiniz
Yaşadığımız zor zamanlar. Romantiklik, bohemlik yok. Herkesin içinde taşıdığı bilinmezliklerini aydınlatarak kişisel dengesini kurmak zorunda olduğu zamanlar bunlar. Bir kişi bu dengeyi kurdu mu hem kendi hem diğerleri gerçek yaşamı elde etmiş olur.
Ve sonra... Yenilgiyi tattım. Şimdi zaman canı ne isterse onu yapıyor. Ben de öyle! Çünkü zamana galip gelmek için insanın önce kendini yenmesi gerek. Olumsuz zaferlerden bıktım artık
Geliştiğimi itiraf etmeliyim. O temkinli halimden eser yok. Dakikaları daha sakin zorunluluklar için kullanmaya alıştım, saatlerimi küçük saçmalıklara harcıyorum.
Teşbihte hata olur mu? :)
sevgili olmak, okunmamış bir kitap gibi güzeldir; kitabın sayfalarını açarkenki duygu düğün, eşlerin yazım hataları karşısındaki inancı evliliktir... Merak etme
Söz, insanoğlunun sonsuz anormalliklerinden biridir. Kâhinler, ağızlarında kambur olan bu zihinsel biçimsizliği fark ederler. Kavramlardan ve kiplerden, fikirler ve nefeslerden, duygular ve ışıltılardan oluşan bu kambur insanı ya çeker ya iter
Ölüm her zaman amansız bir musibet değildir. Bazen ölmesine rağmen canlı kalan varlıklar ve tek bir organizmanın içine hapsolan birçok ölüm olabilir. Goethe'ye göre kalabalık bir yapı, Kant'a göreyse bir ulus olan yaşam, içindeki bir ya da milyarlarca element öldü diye yok olmaz
O kaliteyi bir de şimdi görsen
Yürek coşkusunun kalitesi yüzyıllardan beri çok bozuldu. Şayet dostluk, edebiyatın anlattığı şey olsaydı, insanlık daha güzel bir şey olurdu. Tüm yürekler ara- sında hoş bir uyum. Düşüncenin hassas sunumunu ve iyi niyetin cömert görkemini devamlı yüceltmek. Ve bu aslında sadece bir çelişkiler bütünü!
Dalgalı deniz kabardı mı, içinde yaşam bulamayan ya da kendine ait olmayan ne varsa kıyıya vurur: Cesetler, dip akıntıları, fırtınaların parçaladığı gemilerin parçaları. İçgüdü de aynı şeyi yapar; bedenin derinliklerindeki dalgalanmalara engel olan ne varsa dışarı atar.