Julia May Jonas sözleri ve alıntılarını, Julia May Jonas kitap alıntılarını, Julia May Jonas en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hırsın ağırlığının göğsünden kalktığı, kendisinin hayvanlar arasında bir hayvan, topraktan çıkıp yine toprağa dönecek mucizevi ve manasız bir yaşam formu olduğunu anladığı yegane zamanlarmış bunlar.
Ona yazıyordum. Bana en ufak bir ilgi duymayan onun için, ona, kendimi açıklamak için yazıyordum. Ona sahip olamayacaksam da -belki onu istemiyordum bile- en azından beni tanımasını istiyordum. Kim olduğumu ve ne hissettiğimi bilmesini.
David'e takıntımı ve aşkımızın ne kadar sarhoş edici olduğunu, bütün hayatımı, hem de kendisi de dahil bütün hayatımı bırakıp gitmeye hazır olduğumu anlatmak istiyordum.
Zahmetsizce güzel bir kadın olamayacaksam zarafetle ya da değil, bilincinde olmadan, fizikleriyle bir tür barış içinde hareket eden kadınlardan biri olmak isterdim. Ben asla kendimle barışık olmadım, görünüşümle ilgili sancılar çektim her zaman.
“Sözcüklerin dayanak olmasını, sonra bütün dayanıklılıklarının üstlerinden çekilip alınmasını, hem de bunun sadece yorumla, sadece dille, dille ve daha çok dille sağlanmasını çok seviyordu.”
Yine de bir erkek kendine kendisinden daha genç bir hayat arkadaşı seçtiğinde, tarafların ikisi de rızası olan yetişkinler olsa ve ortamda bir güç dinamiği görünmese bile kadınlar bir parça irkilir hep. Nispeten genç kadının kendini seçilmiş hissedebildiğini biliyoruz, nispeten genç erkekse kendini şanslı hissediyor olabilir. Erkeğin bakış açısından, genç kadının bir ümit vadettiği malumumuz; kadının açısından da deneyim karşısında bir tür hürmet söz konusu.
Sanki ikimiz de bir labirentin içinde farklı dönemeçleri seçip durmuş, sonra da öyle bir niyetimiz yokken, krallığın karşı uçlarında bulmuştuk kendimizi.