Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kadî Abdülcebbâr

Kadî AbdülcebbârTesbitü Delailü'n-Nübüvve yazarı
Yazar
9.0/10
5 Kişi
33
Okunma
9
Beğeni
2.134
Görüntülenme

Kadî Abdülcebbâr Gönderileri

Kadî Abdülcebbâr kitaplarını, Kadî Abdülcebbâr sözleri ve alıntılarını, Kadî Abdülcebbâr yazarlarını, Kadî Abdülcebbâr yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sonra Eş‘arî ortaya çıkarak -arsızlığı, İslâm ve Müslümanlarla ilgisizliği nedeniyle- Allah Teâlâ’nın bu sıfatlarla, kadîm mânalar sebebiyle nitelendiğini ileri sürdü.
Sayfa 296 - Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, Cilt IKitabı okudu
1309 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
139 günde okudu
Mû'tezile'nin Beş İlkesinin Sistematik Açıklaması
Kâdı'l-Kudât Abdülcebbâr'ın, mensup olduğu Mû'tezile mezhebinin düşünce sistemini sistematik bir biçimde açıklamaya çalışması ilgi çekicidir. Usûli'l-Hamse (Beş Usûl) fikri ondan önceki Mû'tezilî âlimler tarafından işlenmiş olsa da bunlar Kâdı Abdülcebbâr'ın Şerhu'l-Usûli'l-Hamse'si kadar sistematik
Şerhu'l Usûl'il Hamse
Şerhu'l Usûl'il HamseKadî Abdülcebbâr · T.Y.E.K. · 20134 okunma
Reklam
"Bil ki Kur'an üç açıdan huccettir: 1.) Her süresi fesahat ve belağat açısından huccettir. 2.) İçindeki gaybi haberler açısından huccettir. 3.) Akli delillere dikkat çekmesi bakımından huccettir. syf 178
Bilakis hakkı söyleyen tek bir kişi olsa dahi, eğer hak için bir huccet/delil getirmişse, -yeryüzündekilerin tamamı ona muhalefet etse de- o kimse haklı olmaya daha layıktır. Emîru’l-mü’minîn Ali b. Ebî Tâlib (r.a.) şöyle demiştir: “Hakk, adamlarla bilinmez. Fakat önce hakkı tanı, sonra hakkın taraftarlarını tanırsın. Önce bâtılı tanı. Sonra bâtılın taraftarlarını tanırsın."
Mensuplarının çok olması bir dinin doğruluğunun delili değildir.
Romalıların âdeti, ay ve yıldızlardan bereket umarak, bayraklarına hilâller ve hilâl şeklinde bir şeyler takmaktı. Çünkü ay, yıldızların seyr bakımından en hızlısı idi. Onlar, bunları indirdiler ve yerlerine haçlar koydular. Bu durum, günümüzde de devam etmektedir.
Reklam
“Allah, ilmi insanların göğüslerinden çekip çıkararak almaz. Fakat âlimlerin ölmesiyle ilim ölür." Âlimler öldükleri zaman, insanlar cahilleri reis edinirler ve onlara soru sorarlar. Onlar da ilimsiz oldukları hâlde fetvâ verirler. Böylece hem haktan saparlar, hem de saptırırlar.”
İnsanların, peygamberlerin şeriatleriyle amel etmekten nasıl sıyrıldıklarına bak! Onlar, o şeriatler üzere olduklarını iddia ederler, fakat onlardan uzaklaşmışlardır. Bundan ders çıkar ve dikkatli ol!
Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl, çünkü sen doğru yoldasın. O ( Kur’ân) sana ve kavmine bir zikirdir. (Zuhruf, 43/43-44)
İslâm, güneşin doğuşu gibi ortaya çıktı ve gündüzün yayılması gibi yayılmaya devam etti.
Reklam
Ebû Bekir es-Sıddîk’in İslâm’a girişini düşün! O, zayıf, ailesi az, şirkin ve müşriklerin galip olduğu bir hâlde İslâm’a ilk girenlerden oldu. Mantıklı davranan kişi, böyle bir durumda dinini açığa vurmaz ve içindekini gizler. Ama sen şu adamın basîretine, düşmanlığı barışa, zorluğu rahata, fakirliği zenginliğe ve aşağılanmayı saygınlığa tercih edişine bir bak! Bunların hepsi İslâm içindi. Ebû Bekir, müslümanların dili, Resûlullah’ın (s.a.) davetçisi, onun en büyük destekçisi ve en şerefli yardımcısı oldu.
Sen sabret! Allah’ın va‘di mutlaka gerçekleşecektir. İman etmeyenler sakın seni telaşa düşürmesin ( Rûm, 30/60).
152 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.