Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kadı Beydâvî

Kadı BeydâvîBeydâvî Tefsiri yazarı
Yazar
6.0/10
4 Kişi
14
Okunma
10
Beğeni
1.362
Görüntülenme

En Beğenilen Kadı Beydâvî Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Kadı Beydâvî sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Kadı Beydâvî kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İki taraftan her birinin çokluğu kendine nazarandır, karşıtına kıyasla değildir. Çünkü hidayete erenler sapıklara göre azdır. Nitekim Allah Teala: "Kullarımdan hakkıyla şükredenler azdır" (Sebe': 13) demiştir. Sapıkların çokluğunun sayı itibarı ile hidayete erenlerin çokluğunun da fazilet ve şeref itibarı ile olması da ihtimal dahilindedir. Nitekim şair şöyle demiştir: Sayıldıkları zaman azdırlar, düşmana saldırdıkları zaman ise çokturlar. Ve şöyle demiştir: Kerem sahipleri ülkede çoktur ister ki az olsunlar Nitekim başkaları da çok olsalar da azdırlar.
Sayfa 98 - 2/Bakara-26.âyet
"Dile getirilmeyen ilim ondan harcama yapılmayan hazine gibidir."
Sayfa 44 - 2/Bakara-3.âyet
Reklam
82- "İman edip iyi ameller işleyenler ise, işte onlar cennetin dostlarıdır. Onlar orada ebedi kalacaklardır". Allah Teala adeti gereği vaat ile tehdidi yan yana zikreder ki rahmeti umut edilsin ve azabından korkulsun. Ameli imanın üzerine atfetmesi onların birbirinden ayrı olduklarını gösterir.
Sayfa 160 - 2/Bakara-82.âyet
"De ki: Eğer ahiret yurdu Allah katında sadece size has ise"
size özgü ise, çünkü siz, cennete ancak Yahudi olanlar girecektir, demiştiniz. Halisaten dâr lafzından haldir. “Min duninnasi (başka insanlara değil de)” diğerlerine veya Müslümanlara değil de size has ise, bu durumda enneas'taki lam ahd içindir. “Eğer doğru kimseler iseniz ölümü isteyin” çünkü cennete kesin gideceğine inanan bir kimse onu arzular ve bu kirlere bulaşmış dünyadan kurtulup oraya gitmeyi ister. Nitekim Hazreti Ali radıyallahu anh şöyle demiştir: Ben ölümün üzerine düşsem yahut ölüm benim üzerime düşse hiç aldırmam. Ammar bin Yasir de Sıffin savaşında şöyle demiştir: İşte şimdi dostlara kavuşacağım; Muhammed'e ve arkadaşlarına! Huzeyfe de can çekişirken şöyle demiştir: Tam ihtiyacım varken dostum (ölüm) geldi, Bugün öldüğüne pişman olan kurtulmaz. İhtiyacım varken onu temenni etmişken demektir. Hele bir kimse cennetin kendine tahsis edileceğini ve başkasının ortak olmayacağını bilirse ölümü daha çok ister.
Sayfa 171 - 2/Bakara-94.âyet
İnsan şereflidir; ilim ibadetten daha şerefli ve meziyetlidir,
halife olmak için şarttır, hatta esastır. Öğretmeyi Allah Teala'ya isnat etmek doğrudur, ama ona muallim denilmez, çünkü o akla meslek sahibini getirmektedir. Diller Allah'ın öğretmesiyledir, çünkü “esma" kelimesi lafızlara özel ve genel olarak delalet eder. Onu öğretmek de öğrenciye manalarını açıklayarak söylemede açıkça görülmektedir. Bu da daha önce biri tarafından konulmasını gerektirir. Asıl ise bunun Âdem'den önce biri tarafından konulmasını kabul etmez. Böylece bunu koyanın Allah olduğu ortaya çıkar. Hikmetin anlamı ilmin anlamından başka bir şeydir, aksi takdirde: İnneke entel alimül hakim kavli tekrar olur. Meleklerin ilim ve kemalleri artabilir. Filozoflar ise bunu üst tabaka meleklerde kabul etmezler. "İçimizden herkesin belli bir makamı vardır" (Saffat: 164) ayetini buna delil getirirler. Âdem o meleklerden üstündür, çünkü onlardan daha alimdir, daha alim olan da daha üstündür. Çünkü Allah Teala: "De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" (Zümer: 9). Ve Allah Teala eşyayı yaratmadan önce bilir.
Sayfa 113 - 1.cilt- 2/Bakara-33.âyet
"Orada onlar için tertemiz eşler vardır."
Zevc (eş) erkeğe de dişiye de denilir. O, aslında kendi cinsinden benzeri olana denir, ayakkabının teki gibi. Eğer: "Yenilen şeyin faydası gıdalanmak ve açlığın zararını def etmektir; evlenmenin faydası çoluk çocuk sahibi olmak ve cinsten zevklenmektir, bunlara cennette ihtiyaç yoktur" denilirse" ben de şöyle derim: Cennetin yiyecekleri, kadınları ve diğer halleri dünyadaki benzerlerine ancak bazı sıfat ve itibarlarda ortaktır ve istiare ve temsil yolu ile o ismi alır. Yoksa ona tüm hakikatlerinde ortak değildir ki bu dediğiniz lazım gelsin ve onun verdiği faydayı versin.
2/Bakara-25.âyet
Reklam
153-“Ey iman edenler, sabırla yardım isteyin” günahlara ve nefsî isteklere karşı “ve namazla”. O (namaz) ibadetlerin anasıdır, mü'minlerin miracıdır ve alemlerin Rabbine karşı yakarıştır. “Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir” zaferle ve duayı kabul etmekle.
Sayfa 221 - Bakara/153
"...Onlardan korkmayın, benden korkun. Ta ki nimetimi size tamamlayayım. Umulur ki doğru yolu bulursunuz." mahzuf şeyin illetidir, yani size nimetimi tamamlamak için ve doğru yolu bulmanızı istediğim için size bunu emrettim. Ya da bu cümle mukadder illete atıftır, mesela şöyle: Benden korkun ki sizi onlardan muhafaza edeyim ve size olan nimetimi tamamlayayım. Ya da cümle liella yekune'ye matuftur. Hadiste şöyle denilmiştir: Nimetin tamamı cennete girmedir. Hazreti Ali radıyallahu anh'ten de: Nimetin tamamı Müslüman olarak ölmektir, dediği rivayet edilmiştir.
Sayfa 220 - Bakara/150
Az bir şer için çok hayrı terk etmek çok şerdir.
Sayfa 108 - 1.cilt- 2/Bakara-30.âyet
Cemaat bunun için meşru kılınmıştır.
Her iki fiildeki (nabüdü ve nesteiyn) zamir okuyucuya, yanındaki meleklere ve kendisiyle beraber namazı cemaatle kılmak isteyenlere racidir yahut hem kendisine hem de diğer mü'minlere racidir. O onlara katılarak birlikte ibadet eder ve ihtiyacını onlarla beraber görür. Belki de ibadeti onların bereketiyle kabul edilir ve duasi tutar. Cemaat bunun için meşru kılınmıştır.
Sayfa 25 - Fâtiha Sûresi
286 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.