1960’lı yıllarda başlayan, gerçek hayat hikayesinden yola çıkılarak yazılan romanı, Kader’in ağzından okuyoruz. Kader evin ortanca çocuğudur ve daha 5 yaşında iken, anne-babası ayrılır. Bundan sonraki yaşamı anne ve kardeş özlemiyle geçer. Sadece bu da değil. Ayrıca ölümü, acıyı, merhametsizliği, açlığı ve çaresizliği de öğrenir. Acı dolu hayat hikayesinde, kötü geçen çocukluk yıllarından sonra, daha da acı günler geçirecektir.
Gerçek hayat hikayesinden yola çıkılarak yazılan kitapta, iki kardeşin acı dolu yıllarını, küçük yaşta büyük acılar çekmesini, gözyaşlarıyla okuyacaksınız. Anlatım tarzı sade ve akıcı olarak bir oturuşta, aşırı duygu seliyle okuyacağınız bir anı kitabı. Çocuk kalplerin onca kötülüğe rağmen, iyi kalma çabaları beni aşırı duygulandırdı. Yaşadıkları işkence dolu hayata rağmen, iyi insan olarak kalabilmeyi başaran kız kardeşlerin çektiği acılar, annelerinden, kardeşlerinden ayrı, özlem dolu yıllar.. Üstelikte sadece baba şiddeti de değil, üvey anne şiddeti, hala gibi büyüklerinin baskısı ve en sonunda da çocuk gelin olması.. Sevgisiz, ilgisiz ve her türlü şiddete maruz kalarak büyüyen Kader’in, çocuk yaşta sevdiklerinden de ölüm acısını tatması.. Kader’in hayatının bütün ebeveynlere örnek olması dileğiyle, herkese tavsiye ederim.
#KavrukÇocukluğumuz
^
^
#alıntı
Yaşadığım süre zarfında hayatın kanunlarında şunları öğrendim; acılar acılar doğuruyor, mutsuzluklar mutsuzlukları hatırlatıyor, hüzünler hüzünleri getiriyor. Ne olursa olsun bu hayatta gülmek gerek.
^
^
@potinkkitap @citlakkadriye #bloghemsire #hayathikayesi
