Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Katerina Poladjan

Katerina PoladjanBana Evimizi Anlat, Anahid yazarı
Yazar
7.6/10
12 Kişi
32
Okunma
2
Beğeni
567
Görüntülenme

Hakkında

Lüneburg’daki Leuphana Üniversitesi’nde Uygulamalı Kültürel Çalışmalar (felsefe ve sanat) öğrenimi gören Katerina Poladjan Berlin’de yaşıyor. 2011 yılında Rowohlt Yayınevi tarafından yayımlanan In einer Nacht, woanders (Bir Gece, Başka Bir Yerde) adlı ilk romanını, 2015’te yayımlanan Vielleicht Marseille (Bir İhtimal Marsilya) romanı ve 2016’da yayımlanan Hinter Sibirien (Sibirya’dan Sonra) adlı edebi seyahatnamesi takip etti. Bugüne kadar Alfred Döblin ve Ingeborg Bachmann ödüllerine aday gösterilen Poladjan, Avrupa Birliği Edebiyat Ödülü elemelerinde son listeye kaldı. Poladjan ayrıca Berlin Senatosu Bursu, Robert Bosch Vakfı Sınır Aşanlar Bursu, Alfred Döblin Bursu ve Prusya Deniz Ticareti Vakfı Bursu’na layık görüldü. Poladjan’ın yeni romanı Alman Edebiyat Fonu tarafından desteklenmektedir. Katerina Poladjan 2017 yılının Temmuz-Eylül ayları ile 2018 yılının Mart-Mayıs ayları arasında Tarabya Kültür Akademisi’ nin bursiyerleri arasında yer aldı.
Unvan:
Yazar
Doğum:
Moskova, Rusya, 1971

Okurlar

2 okur beğendi.
32 okur okudu.
23 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Birbirinizi ne zaman kaybettiğinizi hatırlıyor musun ?" " Akşam olunca eve gitmek istemediğimi fark ettim sadece ."
"Avrupa ' daki insanların sorunları olduğunda terapiste gittiği doğru mu ?" " Evet ,pek çok kişi öyle yapıyor ." "Sorunlarını neden aileleriyle konuşmuyorlar ?" "Çoğu kişi ,ailesiyle sorunları olduğu için terapiste gidiyor ." " Burada kimse psikoterapiste gitmez .Delirince kliniğe yatırılırsın."
Reklam
Bu halk hep korkmuştur yok olup gitmekten.
Sayfa 52 - nebula
Yaşlı Pilinius Naturalis historia'da, bir gram saf erguvan kırmızısı elde etmek için on bin civarında Murex salyangozuna ihtiyaç olduğunu yazar. Salyangozlar ezilir, günlerce tuzda bekletilir, sonra bu kitleden geriye sadece on altıda biri kalana kadar idrarla kaynatılırdı.
Sayfa 18 - nebula
On yaşlarındaydım, bütün oyuncak bebeklerimin adı benimkiyle aynıydı: Helen. Onlarla oynarken hepsine birden hitap ettiğimi sanmasınlar diye çeşitlemeler yapardım: Helen, Helli, Helene.
Sayfa 11 - nebula
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
236 syf.
9/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
‘Anahid’in kendi duaları vardı. Ben sevgiye inanıyorum, kutsal sevgiye, kana inanıyorum ve denize ve ateşe. Güzelliğe inanıyorum ve ruha ve bedene.’ . Anahid’in inandığı şeylere ben de inanıyorum. Ama eklemek istediklerim de var. Ben umuda da inanıyorum, iyi’ye de, kutsal sevgi kadar kutsal adalete de. Düne, bugüne ve yarına da. . Anahid ile Hrant, Helen’i hiç görmedi. Helen de onları. Ama birilerini görmekten daha fazlası da var hayatta: birilerinin anısına ortak olmak. Fiziken değil; belleği ile tanışmak. Birinin geçtiği yoldan yürümek, türküsünü mırıldanmak gibi.. Şimdi benim kelimelerimi okuyorsunuz ve siz de benim zihnime konuk oluyorsunuz. Tam da 24 aralıkta benim Poladjan’ın zihnine konuk olmam gibi.. . Bana Evimizi Anlat,Anahid’in son sayfasını okuduğumda ağlamaya başladım. Kitapta geçen bir sahne dönüp duruyordu aklımda. Topraktan bir avuç alındığında elde kalan kemiklere bakıp; Türk’e mi, Kürt’e mi yoksa Ermeni’ye mi ait olduğunu anlamamak. Acının evrenselliğiydi canımı yakan. Anne’nin her dilde sıcacık bir kelime olması kadar evrensel. . Poladjan eski-yıpranmış-sayfaları zamana yenik düşen kitaplardan bahsederken; ne çok acıyı da peşinden getiriyor aslında. Soğuk bir Van sabahını, mükellef bir kahvaltıyı, toprağında olmayan bir dağa bakıp kederlenmeyi ne sessiz anlatıyor.. Nasıl desem.. Leblebi tuzu yediniz mi hiç? Hani boğazınızdan artık bir şey geçmeyecek zannettiğiniz o ufacık anı yaşadınız mı? Öyle bir şeydi bu eser benim için. O donma anı gibi. . Dilek Şişli kapak tasarımı ve Zehra Aksu Yılmazer’in (Ermenice sözcükler ve transkripsiyonu konusunda Alis Özdemir yardımlarıyla) pek sevdiğim çevirisiyle~
Bana Evimizi Anlat, Anahid
Bana Evimizi Anlat, AnahidKaterina Poladjan · Nebula Kitap Yayınları · 202031 okunma
236 syf.
7/10 puan verdi
"İnsan iyiydi aslında, insan iyi olduğunu bazen unutuyordu sadece." Tarihte yaşananlar var; iyi-kötü, doğru-yanlış. Çizgilerle belirlediğimiz toprak parçalarımız var. İnsanların geçmişten bu yana bu topraklara bıraktığı başarılar, sevinçler, hüzünler var; yaşadıkları kayıplar ve kazanımlar. Kitabın son sayfasını çevirdiğimde sadece şunu söyleyebildim, dünya bizim evimiz, hepimizin; dil, din, renk ayrımı yapmadan; hayatlarımız evrensel, her çağda aynı yaşananlar. Sonu belli olan bir döngüde ilerliyor her yüzyıl, bütün olaylar. Bana Evimizi Anlat, Anahid çok fazla karaktere, çok fazla kimliğe yer veriyor. İki farklı hikayeyle ilerliyoruz ama çok kişinin yaşantısına şahitlik ediyoruz. Parça parça alıyoruz hepsinin acısından demek doğru olur sanırım. Kitap restoratörü Helen'in çıktığı yolculuk hem kendi geçmişine hem de onarımı yaptığı en bir İncil'de yazan iki küçük kardeş Anahid ve Hrant'ın notlarına. Karadeniz kıyısında yol alıyoruz onunla. Ararat'ın görkemine şahitlik ediyoruz. Edebi olarak sakin ama anlattıklarıyla yüreğe dokunan cümlelerle dolu her sayfa. Her birini düşünmekten bu kasar zorken yaşamak nasıl olur kim bilir? "Arev ne demek?" "Arev güneş demek." Güneş doğsun bütün çocukların üstüne. Aydınlık olsun her günleri.
Bana Evimizi Anlat, Anahid
Bana Evimizi Anlat, AnahidKaterina Poladjan · Nebula Kitap Yayınları · 202031 okunma
236 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bazen hiç ummadığımız kadar paralel acılarımız, bunu unutarak yaşıyor, yeni acılar yaralar açıyoruz. Çok tanıdık bir öykü çok tanıdık mekan ve zaman içinde ilerliyor. İkili bir akış kurgusunda kitap, her iki akışta da okuru farklı bir yerden yakalıyor. Benim için iz bırakan bana dokunan bir okuma oldu, siz de geçmiş yaralara dokunan bir okuma yapayım derseniz buyrunuz. Keyifli okumalar.
Bana Evimizi Anlat, Anahid
Bana Evimizi Anlat, AnahidKaterina Poladjan · Nebula Kitap Yayınları · 202031 okunma