Çaresizlik insanın çırasını kısar, verilecek cevabı kısıtlar ; yokluk insanı susturur, elini de kolunu da bağlar, insana fukara denmesinin diğer nedenidir yokluk ama bütün bunlara rağmen sevgiyi besleyecek umut hep olmuştur.
Ah hayat, böyle yaşamak kader olmalı, böyle yaşamak bazen mecburiyet... Ne yapabilirim ki her defasında beterin beteri var diye kendimi şartlandırıp şükretmekten başka çarem yok.
"Sağlıklı ve şanslıysan ancak yüz yıl yaşarsın; üzüntüler, sevinçler, kazanç ve kayıpların tümü bir ömrün sonunda silinip gider. Çok önemli biriysen yıllar sonra anılırsın. Bütün bunlara rağmen hayat sonsuza kadar devam edecekmiş gibi gelebilir, birilerini kırabilir, onların hakkını yiyebilir, onlara zulmedebilir insan; sonra gelip başını yastığa koyduğunda çaresizdir; bilinmeze davetiye çıkarılmış, gözlerde korku belirginleşmiştir artık çünkü Tanrı tüm gerçeğiyle insanları birbiriyle eşitlemiştir.
Bir halkın yarısı yoksa diğer yarısı da otoritesini sağlamlaştırmak ve güçlendirmek için uçkuruyla uğraşıp durur, o zaman bu kültürün derinliği ne işe yarar?