Kerimüddin Mahmud-i Aksarayi

Müsameret Ül-Ahbar yazarı
Yazar
9.3/10
5 Kişi
40
Okunma
4
Beğeni
1.242
Görüntülenme

Kerimüddin Mahmud-i Aksarayi Gönderileri

Kerimüddin Mahmud-i Aksarayi kitaplarını, Kerimüddin Mahmud-i Aksarayi sözleri ve alıntılarını, Kerimüddin Mahmud-i Aksarayi yazarlarını, Kerimüddin Mahmud-i Aksarayi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Halkın gönülleri hükümdarların hazineleridir. Hükümdarlar, onlara ne koymuşlarsa, onu bulurlar.
Sayfa 62 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
"Cihangir kılıcın ve kale alan gürzün darbesiyle bedenin düşünceye boyun eğdiği gibi dünya da bana boyun eğdi. Bir el işaretiyle birçok kaleler aldım. Bir ayak basmakla birçok hisar ele geçirdim. Ecel saldırınca hiçbir şeyin faydası olmadı. Kalıcılık, Tanrı'nın kalıcılığı, mülk Tanrı'nın mülküdür." (Sultan Melik Şah)
Sayfa 58 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Vakitler ve saatler bulut ve rüzgar gibi geçicidir. İstekleri yakalamak zordur. Öne bir hayır çıkıyorsa, onu aziz bilmek, mutluluğun idrak edildiği zamanları ganimet saymak gerekir. Çünkü fırsat, çakan şimşek gibi çabuk geçer.
Sayfa 50 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Devletin kalıcılığı için hiçbir hareket, adalet yaymaktan daha iyi değildir.
Sayfa 37 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Cengiz Han'ın elçileri yanına gelip tevazu yoluyla elçilik görevini yerine getirdikleri zaman Sultan Muhammed, askerinin çokluğuna, saltanatının ihtişamına ve teçhizatının gücüne güvenerek büyük laf etti. Hatta o derecede ki "ben bu şekilde tahta oturup maiyetimdekilere buyursam, onlar onun askerinin hepsini köpeklere yiyecek yaparlar" dedi. Bu sözü Cengiz Han'ın kulağına ulaştırdıkları zaman o, büyük bir tevazuyla atından inip yüzünü toprağa koyarak Tanrı'dan yardım diledi ve "eğer Sultan Muhammed, askerine güveniyorsa, ben de Tengri'ye güveniyorum" dedi.
Sayfa 34 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Kaza ve kaderin garip bir cilvesi vardır. İnsanın gurur ve gafleti, temelsiz bir tılsımdan başka bir şey değildir. Moğol ordusunun geliş haberini Pervane Nizameddîn'e duyurdukları zaman o, kendi yeteneğine olan aşırı güveninden dolayı Yüce Allah'tan yardım dilememiş, o haberi işittiği zaman elini göğsüne vurarak, "Ben burada oldukça korku yok" demiştir. Şüphe yok ki bunu yaparken kendi şeklinin benliğini gurur aynasında görmüş ve basiretini gaflet perdesi kapamıştır. Bu şekilde zan perdesinde kalan, hüsrana uğrayıp rezil olan ilk kişi o oldu.
Sayfa 34 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
90 öğeden 91 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.