Yazarı Kelebekten Sığınak kitabı ile tanımıştım. Aynadaki Göz kitabı da birbirinden güzel öykülerin yer aldığı bir kitap. Toplamda 15 öykü mevcut.
.
.
.
Öyküler; aşkı, kadını, kadına şiddeti, küçük yaşta evlendirilen kızları, sırf çocuğu olmadı diye üzerine kuma gelen kadınları ele almış. O kadınların sessiz çığlıkları, toplum baskısı altında ezilmeleri.. Bence bu kitap o sessiz kadınlarımızın sesi olmuş. Onların kimseye anlatamadiklarini kitap bizlere anlatmış. .
.
.
Beğendiğim öykülerden Gül Güzeli; hastalıkta sağlıkta sözünü unutan insanlara hatırlatma mahiyetinde harika bir öykü olmuş. Gölgelerin Düşleri öyküsünde de çok üzüldüm. Artık başka Seherler de aynı kaderi paylasmasin ne olur dedim. :( Kaldırıma Değen Düşler öyküsü en en en yüreğimi parçalayan öykü idi. Bu öyküden küçük bir alıntı yaparak yorumu bitiriyorum.
.
.
"...Keşke temizliğe gittiğim insanlar ben demeden gündeliğimi arttırsalar! Ne iyi olur! Söylesem mi acaba hanıma?.. Ya bir daha çağırmazsa beni? " diye yutkundu. Belki akşam çıkarken cesareti yeniden gelir ve zam istediğini söyleyebilirdi. O zaman eve dönerken çocukların istediği şeylerin bir kısmını alabilirdi. Mustafa'ya nar, Mehmet'e portakal, Ismail'e pasta, Ayşe'ye elmalı şeker!