Hakkında
1976 İstanbul doğumludur. İlk öğretimini Tuzla Merkez İlköğretim Okulunda, orta öğretimini Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesinde tamamladı. Marmara Üniversitesi Biyoloji Öğretmenliğinden 1999 yılında mezun olduktan sonra Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Bölümünde sırasıyla master (2003) ve doktora (2009) programlarını tamamladı. Aynı zamanda 2000- 2009 yıllarında Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Tıbbi Biyoloji ve Genetik Bölümünde araştırma görevlisi olarak çalışmıştır. 2009- 2012 yılları arasında biyoteknoloji firmalarında danışmanlık yaptıktan sonra Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünde 2012- 2014 yıllarında öğretim üyeliği yapmıştır. 2014 yılında “Moleküler Genetik” doçentliğini almış ve halen hem Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Bölümünde, hem de Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesinde Tıbbi Genetik, Farmakogenetik, Beslenme Genetiği, Spor Genetiği ve Gen Dopingi konularında dersler ve seminerler vermektedir.
Unvan:
Prof. Dr.
Doğum:
İstanbul, 1976
Okurlar
4 okur beğendi.
49 okur okudu.
2 okur okuyor.
29 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
Genetik yapımızdaki değişiklikleri iki ana sınıfta toplayabiliriz; mutasyonlar ve polimorfizmler. Mutasyonlar, genlerde meydana gelen değişikliklerdir ve bir toplumdaki sıklıkları %1'in altındadır ve bir hastalık ile ilişkilidir. Aslında mutasyonları, her zaman olmasa da genellikle kötü huylu değişimleri belirtmek için kullanırız. Birçok hastalığın altında mutasyonlar yatar. Mutajen adı verilen kimyasal maddeler, mesela nikotin, genetik yapımızda değişiklikler meydana getirir ve bu değişimler çoğunlukla bizler için istenmeyen sonuçlar doğurur.
Sayfa 36 - Destek Yayınları: Ağustos 2022Kitabı okudu
"Epigenetiğin en etki çeken yönü veya
bilim insanların en merak ettikleri tarafı
özellikle genetik ile açıklanamayan
duygu durum bozuklukları ve
hastalıkların altında yatan epigenetik
profilin açıklanmasıdır."
Kafeinin en önemli etkisi şüphesiz ki dikkatimizi biraz daha fazla toplamamızla ilgili. Kafein, merkezi sinir sistemimizde etkisini nöron hücrelerinde adenozin reseptörlerine bağlanarak gösterir. Bu reseptör molekülleri gerçekte adenozin adı verilen moleküller tarafından uyarılır ve bizlerde uyku durumlarının devamını sağlar, gün içinde bazı zamanlarda üzerimize çöken uyku ataklarının gelmesine neden olur. Kafein ise bu reseptörlere bağlanarak adenozinin bağlanmasını engeller, dikkatimizi toparlamanın ve odaklanma ile ilgili mekanizmanın daha aktif olmasını sağlar. Bunun nedeni de kafeinin kimyasal yapısı adenozin molekülünün bir bölümüne çok benzemesinden dolayı reseptörleri bloke etmesidir. Aslında burada kafeinin yaptığı hücreleri kandırmaktadır.
Sayfa 95Kitabı okudu
“Bazı durumlarda genleri oluşturan A, T, G ve C nükleotidlerinin dizilimlerinde çok ufak, 1-2 nükleotidi kapsayan farklılıklar olabilmektedir. Bu farklılıkları bazen anne ve babamızdan alırız, bazen de bizim hücrelerimizde kendiliğinden meydana gelebilir. Eğer meydana gelen bu değişimlerin oranı bir popülasyonda %1’den fazlasında görülüyorsa bu değişime polimorfizm denir. Genlerimizdeki polimorfizmler eğer sadece bir nükleotidin değişmesine neden oluyorsa buna ‘tek nükleotid polimorfizmi’ (single nucleotide polymorphism), kısaca SNP denir. Bu farklılıkların %1’den az ve bir hastalık ile ilişkili olduğu durumlara ise ‘mutasyon’ adı verilir. Örneğin bizlerdeki A-B-0 kan grubunu düşünelim. Bizlerde bu farklılığa neden olan olay polimorfizmlerdir.”
Sayfa 49Kitabı okudu
İnsanlardaki çeşitliliklerin nedeni sadece genetik olarak açıklanamaz,epigenetik mekanizmalar da bu farklılıkların oluşmasından sorumludur.
İletiler
Yorumlar ve İncelemeler
