İnsan sosyal bir varlıktır ve insanın bu sosyal yapısı onun diğer insanlarla birlikte yaşamasını zorunlu kılar. Sinir bilimiyle ilgilenen bilim insanları, gülen insanların ve kendisi gülmeyen ama gülen birini gören insanların beyinlerinde oluşan aktiviteleri incelediler ve sonuç olarak ikisinin birbirine çok benzer olduğunu buldular. Yani karşımızda biri güldüğünde sanki kendimiz gülüyor gibi hissediyoruz. Bu nedenle hepimizin mutluluğu birbirimize de bağlı.
Son zamanlarda yeme bağımlılığı, stres açlığı, duygusal yeme gibi kavramlar da stres temellidir. Yani stres, fazla besin alımına, yüksek şeker ve yağ tüketimine, bunların sonucunda da obeziteye neden olabilir.
Hatta PKOS tedavisinin en temelinde kilo kaybı ve kilo kontrolü yer alır. Yapılan çalışmalarda 6 ay içerisinde vücut ağırlığının %5-10 azalmasıyla üreme sorunlarında %55-100 düzelme görülmüştür. Hatta bir çalışmada üreme sorunu yaşayan PKOS'lu bireylerin sadece 6 kg vermesi sağlanmış ve 6 kg verenlerin %90'ı normal yumurtlama sürecine dönmüş, %77'si ise 6 ay içinde hamile kalabilmiştir.
Obezite ve infertilite (kısırlık) arasında önemli bir ilişki vardır. Vücut yağ oranı normalin üzerine çıktıkça hem kadın hem de erkek infertilitesi artar. Özellikle bel çevresinde yağlanmanın artması, üreme sorunları için büyük bir risk faktörü oluşturur.
Hızlı sindirilen karbonhidrat kaynaklarından olabildiğince az tüketin. Hızlı sindirilen karbonhidratlar kan şekerini hızlı yükselttikleri için glisemik indeksi yüksek karbonhidratlar olarak da bilinir. Patates, pirinç, beyaz un, şeker ve glikoz şurubu, kuru meyveler hızla kan şekerini yükseltir. Kan şekeri yükselince buna cevap olarak insülin salgısı artar. İnsülin seviyesinde artış vücudu yağ depolamaya meyilli hale getirir, inflamasyonu artırır ve uzun dönemde PKOS'taki tüm semptomların kötüye gitmesine neden olur.
Hızlı sindirilen karbonhidratlar, trans yağlar, süt ve süt ürünleri ve çoklu doymamış yağ asitleri (ayçiçek yağı gibi) fazla tüketildiğinde sivilce oluşumu artar.
İnsülin Direncinin Belirtileri Nelerdir?
-Yorgunluk, halsizlik
-Doyamama, sürekli yeme isteği
-Tatlıya düşkünlük
-Kilo vermede zorlanma
-Terleme
-Unutkanlık, konsantrasyon sorunları
-Özellikle yemekten sonra oluşan uyku hali
-Bel çevresi yağlanma
(Açlık kan şekeri x açlık insülini)/405 işleminin sonucu 2.5 üstü olduğu durumlarda insülin direncinin varlığı söz konusudur.
Bazı ilaçların kullanımı diyabet riskini artırabilir. Bunlar:
• Kortizon ilaçları
• Doğum kontrol hapları
• Beta bloker ilaçlar
• Büyüme hormonu tedavisinde kullanılan ilaçlardır.